Y/N:Meraba canlaar.Finale çok az kaldı.Bu bölümü 2 part halinde sunmak istedim.Çünkü bir çok olay bir bölümde toplansın istemedim.Kafanız karışmasın diye.Diğer partın ne zaman geleceği yorum ve beğenilere bağlı olacak ^^ şimdiye kadar okuyup beğenip yorum yapanları burdan kucaklıyorum.İyi okumalaar. :*
Not:Medyadaki şarkıyla okumanızı tavsiye ederiimm.
19.Bölüm-Part1
Chanyeol
Hiç canınız çok yandı mı?Kalbinize yüzbinlerce iğne saplanmış gibi hissettiğiniz oldu mu hiç?Ya da onlarca kişi tarafından dövülüpte bütün kemiklerinizin hatta her bir hücrenizin acı içinde kıvrandığını hissettiniz mi?
Sokağın başında durmuş, karşımda yerde kanlar içinde yatan bedeni gördüğüm zaman hissettiğim tam olarak buydu.Onu gördüğüm andan beri ayakta dikilmiş sadece ona bakıyordum.Yanımdan geçen diğer polis memurları takip ettiğimiz adamı yakalamak için koştururken ben sadece orada öylece dikiliyordum.Elimde tuttuğum silah yavaşça parmaklarımdan kayıp yere düştüğü sırada çıkan ses kulaklarımda çınladı.Gözümden düşen bir damla yaşla birlikte ona doğru bir adım attım.Hala nefes aldığını görebiliyordum.Çok kısa bir süre içinde gözgöze geldik.
“Baek.”İsmi ağzımdan fısıltı şeklinde çıkmıştı.Aldığım her nefes ciğerlerimi yakıyordu.Damarlarımdaki bütün kan çekilmiş gibi hissediyordum.Bütün bedenim dayanılmaz bir acı içerisindeydi.Kalbimi mümkün olsaydı eğer söküp atmak isterdim.Acı veriyordu.Canımı yakıyordu.
Birkaç adım daha atıp ona ulaştım.Yavaşça ona doğru eğildim.Hala inanamıyordum.Onu oraya tek başına göndermemem gerektiğini farkettiğimde bir kez daha lanet ettim kendime.Titreyen ellerimi yavaşça yüzüne doğru yaklaştırdım.
“Baek.”Az öncekine oranla daha yüksek bir şekilde seslendim ona.
“Lanet olsun.”Ellerimi yavaşça yüzüne yaklaştırdım ve beceriksiz bir şekilde yanağını okşadım.
Cebimdeki telsizle birime haber vermek aklıma daha yeni yeni geliyordu.Ellerimi yüzünden uzaklaştırıp belimde duran telsizi aldım.
Zoraki bir şekilde bulunduğumuz yeri tarif ettim.Telsizi bir köşeye fırlatıp karşımdaki aşık olduğum bedene yaklaştım tekrar.Yere ayaklarımı uzatarak oturdum ve başını dizlerimin üzerine yerleştirdim.
Vücudunu incelemeye başladığımda lanet olasıca kırmızılığı görüyordum.Elimi uzatıp yaranın ne kadar ciddi olduğunu kontrol ettim.Çok fazla kan kaybediyordu.Üzerimdeki ceketi çıkardım ve vücuduma işleyen dondurucu soğuğu umursamadan yaranın üzerine tampon yaptım.
“İyi olacaksın Baekhyun.”Saçlarını yavaşça okşamaya başladım.Yüzümü dizlerimin üzerinde yatan yüzüne yaklaştırıp saçlarına ufak ufak öpücükler kondurdum onu sakinleştirmek için.
“Chanyeol.”Sesini çok zor duyabilmiştim.
“Kendini yorma bebeğim.Lütfen Baekhyun.”Dediğim şeyleri umursamadan zorlada olsa konuşmaya devam etti.Neden bu kadar inatçı olmak zorundaydı ki?
“C-chanyeol.B-beni dinlemeni istiyorum.”Ne söyleyeceğini biliyordum.Lanet olsun duymak istemiyorum.
“Bana sakın veda konuşması yapma Baekhyun.Sakın.Birazdan ambulans gelecek ve hastaneye gideceğiz.Ve sen iyi olacaksın.Duyuyor musun beni?”Onaylamasını istiyordum.Evet Chanyeol iyileşeceğim demesini istiyordum.
“A-aptal dev.”Güldüm.Bu haldeyken bile bana laf söylemeye çalışıyordu.
“İyileştiğin zaman bana istediğin kadar aptal diyebilirsin.Seni tek başına gönderdiğim için aptalın tekiyim Baekhyun.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WHİSPER
FanfictionSislerin içinde yüzünü göremediğim varlık hayatımı tamamıyla değiştirmek için beni ziyaret etmişti.Ona yardım etmezsem onun,edersem benim hayatım cehenneme dönecekti. Sonra karar verdim.Kendi hayatımı onu bulmak için hiçe sayacaktım. Çünkü o buna de...