Umudum Tuttu

3. Bölüm

Merhaba :) Yeni bir bölümle karşınızdayım umarım beğenirsiniz. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Keyifli okumalar :)

Tahir arabasını Osman Hoca'nın evinin önüne park ettiğinde yan tarafında oturan karısına baktı. Nefes, Ceylan'ın kızı olmadığını öğrendiğinden beri hiç konuşmamıştı, Tahir de ona ayak uydurup sessizce onu izlemişti. Bu sefer de bu mevzuyu susuyorlardı. Hem onlar konuşmadan da gözleriyle anlaşabilirdi. Kalpleri birbirine bağlanmıştı bir kez konuşmalarına gerek yoktu.

Bu durum ikisini de üzmüştü ama onlar neler atlatmıştı beraber bunu da elbet atlatacaklardı sadece el ele dursunlar yeterdi. Tahir, karısının ellerini tutup ''Ne düşünüyorsun?'' diye sordu.

Nefes, Ceylan'ın onun kızı olmadığını öğrendiğinden beri tek düşündüğü şey Yiğit'e bu durumu nasıl söyleyecekti. Kardeşinin olduğunu öğrendiğinde içten içe nasıl sevindiğini hissetmişti Nefes. Bu haber en çok onu üzecekti belki de. Bu durumu güzel bir dille Yiğit'e anlatması gerekiyordu. Nefes, Tahir'in elini sıkıp ''Yiğit'i düşünüyorum. Bu haber onu üzecek, Ceylan'ın kardeşi olmadığını öğrendiğin de hayal kırıklığına uğrayacak.'' dedi.

Tahir, Nefes'in söylediklerine hak verdi, Yiğit buna üzülecekti. Ama Yiğit çok akıllı bir çocuktu ve Vedat'ı çok iyi tanıyordu. Bu durumu çok uzatacağını düşünmüyordu Tahir. ''Yiğit elbette üzülecek ama çok uzatacağını düşünmüyorum. Hem Vedat'ı da çok iyi tanıyor yalan söylemiş olma ihtimalini de biliyor. Bu yüzden bu durumu hemen kabullenir. Ula bu çocuğun çok güçlü bir anası var hiçbir şey çok üzemez bu çocuğu unuttun mu ?'' dedikten sonra gülümsedi.

Nefes, Tahir'in son söylediğine gülümseyip ''Ve çok güçlü bir Tahir abisi var.'' dedi. Tahir de karısına gülümsedikten sonra yüzüne ciddi bir ifade yerleştirip ''Ceylan senin kızın değilse gerçekten Necip'in kızı mı sence?'' dedi.

Ceylan, Necip'in kızı olsa Vedat onunla bu kadar çok ilgili olmazdı. Onun için işaret dili bile öğrenmiş diye düşündü Nefes. ''Bence Ceylan Necip'in kızı değil yani onun kızı olsa Vedat onunla bu kadar ilgili olmaz. Yiğit'e ne kadar düşkünse Ceylan'a da o kadar düşkün. Bunda başka bir şey var Tahir.'' dedi.

Tahir de bunu düşünüyordu Vedat kendi kanından olmayan kimseye merhametli olmaz. Ceylan, Nefes'in kızı değilse kimin kızıydı, bunu ise bilse bilse Berrak bilir diye düşündü. ''Berrakla konuşmamız gerekiyor, bu durumu bilen birisi varsa tek o'dur.'' dedi. Nefes de kafasını sallayıp ''Haklısın, haydi o zaman konuşalım sonra da Yiğitle konuşuruz.'' dedi. ''Tamam, hatun.'' deyip gülümsedi Tahir. Nefes gülümseyerek Tahir'e baktı. Bir süre bakıştıktan sonra Tahir kemerini çözüp ''Hayde daha çok işimiz var.'' deyip arabadan indi, arkasından da Nefes.

Eve girdiklerinde Yiğit ve Ceylan oyun oynuyordu Berrak ise mutfakta salata yapıyordu. Osman hoca evde yoktu büyük bir ihtimalle camideydi. Tahir salona çocukların yanına gitti, Nefes ise Berrak'ın yanına gidip ''Kolay gelsin.'' dedi gülümseyerek. Berrak, gülümseyerek Nefes'e bakıp ''Teşekkür ederim. Aç mısınız?'' diye sordu.

Nefes, gözlerini ocağın üzerinde ki tencerelerde gezdirdikten sonra tekrardan Berrak'a bakıp ''Yok değiliz, yemekleri sen mi yaptın?'' diye sordu. Berrak hayır dercesine kafasını sallayarak ''Hayır, Asiye abla geldi o bıraktı yemekleri seni bekleyecekti de Saniye hanım evde yalnızmış o yüzden çok duramadı ama akşam gelecekmiş, selamı var.'' dedi.

Nefes gülümseyip ''Aleykümselam.'' dedi. Nefes ciddileşip ''Berrak, Tahir abinle beraber seninle konuşmamız gerekiyor.'' dedi. Berrak bir şeyler olduğunu sezdi meraklı bir sesle ''Bir şey mi oldu?'' diye sordu. Nefes ''Burada olmaz, dışarı çıkalım daha rahat oluruz. Ben Tahir'e bakayım.'' deyip mutfaktan çıktı.