20. Bölüm

1.2K 52 100
                                    




Merhabalar :)

Keyifli okumalar. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın :)

*

*

*

*

*

*


Yiğit ve Tahir'in gözlerinden yaşlar kurumadan bir yenisi diğerlerinin yanına ekleniyordu. Yiğit, Tahir'in kucağında, başı babasının omzunda sessizce ağlıyor, mutluluk gözyaşlarının babasının gömleğine akıtıyordu.

Tahir ise Yiğit'in saçlarına hem kokluyor hem öpüyordu. Gözyaşları ise oğlunun saçlarının arasına karışıyordu. Bir duası daha kabul olmuş, oğluna gerçek anlamda kavuşmanın mutluluğunu yaşıyordu Tahir.

Günler önce babasına verdiği sözü hatırladı. Babasına, torununu götürmeliydi. Yiğit'in dedesiyle tanışmanın vakti gelmişti. Yiğit'in saçlarının arasına da kocaman bir öpücük kondurduktan sonra onu kendinden hafifçe uzaklaştırdı. Yiğitle göz göze geldiği anda gülümsedi. ''Seni, babamla tanıştırma mı ister misin?''

Yiğit kafasını yavaşça evet der gibi salladı. Babasının, babasıyla tanışmayı elbette isterdi. ''Senin baban, benim dedem oluyor demi?''

Tahir gülümseyerek kafasını aşağı yukarı salladı. ''Ben senin baban olduğuma göre, benim babam da senin deden oluyor evet.''

Yiğit, babasının kucağından inip etrafa göz gezdirdi. Bir zamanlar buraya dedesi ve babası beraber geliyorlardı şimdi babası da onu buraya getirmişti. O da baba olduğu zaman çocuklarını buraya getirecek, dedesinin yerini çocuklarına gösterecekti. Şimdi ise dedesiyle tanışacak olmanın mutluluğu vardı küçücük bedeninde.

***

Murat ve Sare denize karşı kayalıklara gözleri kapalı bir şekilde oturuyorlardı.

Her rüzgâr estiğinde Sare'nin kokusu Murat'a uçuyor oradan da genç adamın ciğerlerine ulaşıyordu. Bu huzurlu anı ise Murat'ın telefonunun zil sesi bozdu.

Murat gözlerini açıp cebindeki telefonu çıkardı. Arayan kişiye baktıktan sonra aramayı onaylayıp telefonu kulağına götürdü.

''Efendim Asiye Reis.'' diye mırıldandı, Murat.

''Yangaz, öğlen Esma, Nefes ve ben babam da çay içeceğiz.''

Murat, Asiye'nin görmeyeceği halde göz devirdi. Çay içmek için ondan mı izin alıyordu, anlamamıştı.

''İzin veriyorum yenge. İçebilirsiniz.'' Murat biraz duraksadıktan sonra ''Bu arada teessüf ederim, benim meşgul olduğum günü mü beklediniz toplanıp dedikodu yapmak için. Hâlbuki ben son yaşananlardan sonra beni altın gününe bile çağırmanı bekliyordum.''

''Yangaz! Delirtme ula beni. Senden izin isteyen kim? Ben sadece şey isteyecektim.'' Asiye biraz duraksayıp, yumuşak bir ses tonuyla devam etti. ''Yengem ben tam kek yapacaktım, bir de baktım ki evde malzeme eksik. Ben de düşündüm ki yengesinin yangazı onları bir çırpıda alıp gelir.''

Murat yanında ona bakan Sare'ye bakıp gülümsedi. ''Yenge, yangazın şuan kıymetli birinin yanında ve o kişiyi bırakıp senin yanına gelesi yok hiç. İkizumdan iste o da olmazsa Mustafa abimi ara bizim çocuklardan birine aldırır. Her şeyi de Murat'tan beklemeyin.''

Umudum TuttuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin