17. Bölüm

1.9K 80 81
                                    

Merhaba canlarım, beni sabırla bekleyen güzellikler nasılsınız?.. Lafı çok uzatmadan konuya giriyorum bir gün gecikmeli geldim, Çarşambayı yakalayamadım 😑 misafir vardı daha yeni gittiler bende hemen bilgisayar başına geçip bölümü yükledim. Keyifli okumalar, iyi ki varsınız. VE LÜTFEN BÖLÜM HAKKINDA YORUMLARINIZI YAZIN, BEKLİYORUM :)
-
-
-
-
-
-
-
-
-

Berrak önce Ceylan'ın çantasını sonra kendi çantasını yatağın üzerinden alıp, odadan çıktı. Salonda onu bekleyen Nefes, Asiye ve Esma'nın gözlerine baktı uzun uzun, gözleri dolmuştu.

Bu ev bu insanlar ona yuva olmuş, sahip çıkmışlardı. Elindeki çantayı yere bırakıp Esma'ya sarıldı.

''Her şey için teşekkür ederim Esma abla.'' Sesi titriyordu Berrak'ın.

Esma tebessüm edip Berrak'ın sırtını sıvazladı. ''Kendinize iyi bakın.''

Berrak, Esma'dan ayrıldıktan sonra Asiye'ye sarıldı. ''Teşekkürler Asiye abla, Allah razı olsun sizden.''

Asiye, Berrak'ın Nefes'e içirdiği ilaç yüzünden Berrak'a hala sinirliydi, bir kuzuyu anasından ayırmış ama o da bir ananın kuzusuydu ve ona kavuşmak için yapmıştı. Az da olsa anlıyordu Asiye Berrak'ı.

Asiye gülümsedi. ''Gı ne teşekkür edip duruyorsun naptık biz, Allah'ın emanetine sahip çıktık sadece. Bunun için teşekküre gerek yok Allah rızası için yaptık.''

Berrak geri çekilip Asiye'ye baktı. Onun hala kendisine sinirli olduğunun farkındaydı, hak veriyordu da. Yaptığı az buçuk birşey değildi. Sırtlarından bıçaklamıştı onları. Berrak'ın gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı, suçluluk duygusu altında eziliyordu. Kafasını yere eğip, yanaklarını sildi. Yerde olan bakışlarını kaldırıp Nefes'in gözleriyle buluşturdu.

Nefes'in gözleri buğulanmış ama ona rağmen sıcacık gülümsüyordu. Nefes Berrak'ı çok önce affetmiş, kız kardeşi gibi görmeye başlamıştı. Onun da yaşadıkları kolay değildi, Nefes çok iyi anlıyordu onu. Berrak'a karşı ne kızgınlığı kalmıştı ne de kırgınlığı. Kız kardeşinden ayrılacak olmanın burukluğu vardı içinde.

Nefes kollarını iki yanına açıp gülümseyerek Berrak'a baktı. Berrak'ın ağlaması şiddetlendi, hızlıca Nefes'e sarıldı. İki genç kadın sesli bir şekilde ağlıyorlardı. Bu yaralı iki kadını önce babaları paramparça etmiş sonra ise aynı canavar yaralamıştı bu kadınları.

''Özür dilerim Nefes. Her şey için özür dilerim.'' Berrak'ın sesi titriyor, içini çekiyordu.

Nefes Berrak'ın saçlarını okşadı. ''Özür dileme ben seni affettim.'' Nefes geri çekinip ellerini Berrak'ın yanaklarına yerleştirip, yaşları sildi. ''Biz artık başkalarının hataları yüzünden özür dilemeyelim. En önemlisi biz artık ağlamayalım Berrak, gülelim.''

Berrak gülümseyerek ellerini Nefes'in yanaklarını sildi. ''Hayatımda gördüğüm en güçlü kadınsın. Hayatına girenler çok şanslı, herkesin hayatını güzelleştirip, nefes oluyorsun.'' Berrak Nefes'in yanaklarında olan ellerini çekip, Nefes'in ellerini tuttu. ''Ve Tahir abi çok şanslı.''

Nefes Tahir'in ismini duyunca gülümsemesi büyüdü, gözlerinin içi parladı. Kocasının ismini duymak bile onu mutlu etmeye, içinin huzurla dolmasına neden oluyordu. ''Ben de çok şanslıyım. Tahir'in o güzel kalbinde çok güzel bir yerim var. Çok merhametli bir adamın sevdasıyım. Tahir sabrımın en güzel mükâfatı benim.''

***

Yiğit işaret diliyle Ceylan'a ''Seni çok seviyorum.'' dedikten sonra kardeşine sarıldı.

Umudum TuttuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin