18. Bölüm

1.8K 64 103
                                    

Selamünaleyküm. Aleykümselam :)

Bana ne kadar kızsanız hakkınız. İki aydır yeni bölüm paylaşamıyordum. Ama benimde kendimce nedenlerim var. Ama en önemli neden, yazamıyordum. İlhamım benden koşarak uzaklaşmıştı. Yazmak için bilgisayarın başına oturuyordum ama bir kelime bile yazamadan kalkıyordum.

Bir ara hikayeyi kaldırmayı bile düşündüm. Ama bu size yapacağım büyük bir haksızlık olacaktı. Siz aylardır sabırla yeni bir bölüm beklerken, ben yazamıyorum diye hikayeyi kaldıramazdım. Her gün inat edip bir şeyler yazdım ve ortaya birazdan okuyacağınız bölüm çıktı. Belki beğenmeyeceksiniz, belki de biz uzun zamandır bunu mu bekliyoruz diyeceksiniz haklısınız. Ama başkasının karakterlerini devam ettirmek o kadar zormuş ki onu daha iyi anlıyorum. Bir de karakterler o kadar farklı ki, sıradan değiller. Bir replik yazdığımda ''O bunu demez kendini kandırma.'' diyorum. Yani anlayacağınız sonlara yaklaştıkça yazma konusunda epey zorlanıyorum ve bu yüzden sizi bekletiyorum. Gerçekten hepinizden tek tek özür dilerim.

Bu arada son demişken; Umudum Tuttu için yolun sonu gözükmeye başladı. Ben diyeyim son üç bölüm siz deyin son dört bölüm... Aslında benim amacım 21 bölüm yazmaktı. Ama bazı şeyleri oldu bittiye getirmek istemiyorum bu yüzden birkaç bölüm daha uzatmaya karar verdim. Ama final için tam tarih veremem. Zaman gösterecek. Bir gün karşınıza FİNAL yazısıyla çıkabilirim.

Son cümlelerime geçiyorum. Ben bu serüvene Ocak'ta başladım ve ilk günden beri benden desteğinizi esirgemediniz. Umudum Tuttu'yu kabul ettiniz, destek oldunuz bunun için teşekkür ederim. Ve beni ilk günden beri destekleyen, yanımda olan, saatlerce kafasını şişirdiğim, fikir aldığım canım ortim;

Lemyaziyor en çok teşekkürü sen hak ediyorsun. İyi ki varsın kuzum. Ve sizden bir isteğim var, Lem kuzum üniversite sınavına hazırlanıyor ona bolca dua etmeniz. Birde o da çok güzel bir hikaye yazıyor FIRTINA bence bir bakın ve okuyun :)

Şimdi sizi Tahir ve Nefes diğer karakterlerle baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalar. Ve lütfen yorum yapıp, oy vermeyi unutmayın :)

-

-

-

-

Asiye ve Nefes mutfakta yemekleri tabaklara koyuyorlar, Asiye de bir yandan bugün balık almaya yalıya gittiğinde yaşadıklarını eltisine anlatıyordu. ''Sevim yengenin küçük oğlu İsmail meğer karısını aldatıyormuş.'' Asiye çorba tenceresini tekrardan ocağın üstüne koyduğunda ''Gı Nefes mis gibi kokutmuşsun.''

Nefes, Asiye'nin son dediğini duymamış, Batum da İdris'in yanındaki kadını düşünüyordu. İdris, Nuran'ı aldatıyordu ve Nefes bunu bilmesine rağmen aylardır sessiz kalıyordu. Bunu en kısa zamanda Nuran'a demesi gerektiğini düşündü. Belki evlilikleri bu yüzden bitecekti ama bir kadının ihanete uğramasına sessiz kalamazdı, kalmamalıydı.

Asiye, eltisinin onu dinlemediğini fark ettiğinde kaşlarını çatıp koluyla Nefes'i dürttü. ''Nefes, Karadeniz'de gemilerin mi battı kuzum?''

Nefes gözlerini kırpıştırarak Asiye ablasına baktı. Asiye'nin kaşları çatık bir şekilde ona baktığını görünce, dudaklarını ısırdı. Bu sıralar onun anlattığı dedikoduları dinlemediği için epey azar işitiyordu ablasından.

Umudum TuttuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin