1.2

827 40 28
                                    

Gözlerime yüklenen ağırlıkla yutkundum.

Göz kapaklarımı açmaya çalışıyor, derin nefesler alıyordum.

Ne olduğu hakkında bir fikrim yok. Neredeyim ben?

Gözlerimi yavaş yavaş aralarken, bacağımda ve kolumda hissettiğim ağrıyla bir inleme kaçtı ağzımdan.

Kolumu gerdirdiğimde, kolumda bir serumun olduğunu görmemle gözümün önüne birkaç şey düştü...

Fren sesleri...

Bir ışık...

Ve çığlıklar...

"Baba! Layla!" Diye bağırdığım birden bacağımdaki ağrıyı hiçe sayarak.

Onlara, onlara umarım bir şey olmamıştı.

Odaya giren telaşlı ve ağlamaktan bitap düşmüş gözleriyle yanıma doğru geldi annem.

"Esilam," diye mırıldandı.

"Güzel kızım, ağrın var mı?" Sesinde bana acıyı hissettirmemeye çalışan o tını yok mu... İyice yakıyor canımı, bir şeyler olmuş, anlıyorum.

"Babam! Anne Layla nerede!"

Gözümden damlayan bir damla, yanaklarımdan akarken dudağımın kenarına geldiği an, bir acı hissettim. Büyük bir ihtimal tahriş olmuştu ve tuzlu gözyaşı orayı deli gibi yakmıştı.

Ellerimle, destek alırcasına yatağın üstünde ki çarşafı sıktım. Yataktan kastımı anladınız sanırım...

"Anne," dedim zorlukla konuşurken. "Babam ve Layla nerede?"

Kelimelerin tuzla buz olduğu kayıp bir zaman dilimindeydik. Kalbimdeki sancı, dilime vuruyor ve kelamlarım bir türlü hayat bulamıyordu.

Annem, ağlamaya devam ederken, "İkisi de yoğun bakımda." Diyebildi sadece.

Hemen karşısında olan pufu çekip, yatağın yanına bıraktı. Ellerimi elleriyle sarmalayıp, dudaklarını dişlemeye başladı.

Annem, hiçbir zaman bana karşı yalan söylememişti. Her zaman doğru, her zaman içini açan bir kadın olmuştu.

"Kızım," dedi tekrar annem. "Ben, ben çok kötüyüm."

Dedim ya size, annem böyleydi işte. Her şeyden daha narin, her şeyden daha kırılgan.

Evet, ben daha güçlü bir kızdım. Sadece birkaç gerçeği gün yüzüne atardım, o kadar işte.

"Annem," dedim bende aynı ses tonuyla.

Sarılacağımı anlayıp yanıma yaklaştı ve sarmaladı beni birden.

Hıçkırıkları sırtımda yaslanmasından dolayı buğulu çıkıyor, gözyaşlarıyla üstümdeki kazağın ıslandığını hissediyordum.

Hiçbir şey umurumda değildi. Annem, babam ve Layla'ma bir şey olmasın, başka hiçbir şey umurumda değil.

Kollarını yavaş yavaş gevşetmeye başladığında, geri çekildi.

Hiç gözyaşlarını silmeye tenezzül etmeden buruk bir şekilde gülümsedi.

"Senin baban güçlüdür, hiçbir şey olmaz. Kardeşin desen... Ooo o cadıya hiçbir şey olmaz."

Titreyen sesine inat, dimdik duruyordu karşımda. 'Kimin annesi be!' demek o kadar çok isterdim ki bu sefer olmuyordu. Babamın şu an yoğun bakımda olduğunu duymak... Umarım hiçbir şey olmazdı.

"Bir şey alayım mı kızım büfeden, ister misin?"

"Olur," diye mırıldandım ağlamamak için direnen sesimle. "Ne istersen al anne..."

Bölüm sonu.🍩🍩

Nasılsınız?

Asıl şimdi anonimli günler başlıyor!

Hepinizi bol bol öperim, iyi günler, iyi akşamlar, iyi geceler, dilerim.

Kendinize iyi bakın!

Bb.

E,

Parmaklarımızın İzi | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin