Bazı durumlar özgürlüğümüzü elimizden alır. Annemizin istediği bir şeyi yapmazsak, arkadaşlarımızla buluşmamıza izin vermez, beden eğitimi dersinde içeri giremezsiniz mesela. Ya da kızlar için akşam olunca dışarı çıkmak bir mucizedir. Bütün bunlar bizim özgürlüğümüzü kısıtlar. Bazı durumlarda ise ağır suçlar işleriz ve hapishaneye gireriz. İşte bu da özgürlüğümüzü kısıtlar...
Eyüp çıkardığı rezaleti düşünüyordu. Peki nasıl olmuştu nasıl çıkartmıştı bu rezaleti? Eyüp bir gün müdürün odasına giderken eşiyle konuşmasına kulak misafiri olmuştu. Orda Zerrin'den rahatsız olduğunu söyleyen kadına iyice gazi vermişti. Kravatı ise Eyüp göndertmişti. Kimsenin bundan haberi yoktu ama azcık düşünen hepsini anlayabilirdi...
Merve iyice yara almaya başlamıştı. Her seferinde iyice gömülüyordu. Daha fazla dayanmak istemiyordu. Bu oyun onu iyice sıkmaya başlamıştı. Yarın sabah okulda her şeyi halletmeyi düşünüyordu. Kendisi ve Kerem bir elmanın yarısıydı, bunu unutmamalıydı.
Sabah okulda Elisa ve Kerem'i kahvaltı ederken görmüştü. İkisi beraber bir simidi paylaşıyorlardı. Ara ara da çaylarından içip gülüyorlardı. Merve bunu gördüğünde daha çok çileden çıkmıştı. Boş bir sınıfa gidip Kerem'e mesaj atmıştı. Kerem ise mesaj sesini duymamış ve konuşmsya devam etmişlerdi. Merve en sonunda yanına gidip onu çağırmıştı. Kerem ise bir kaç dakikalık izin isteyip Elisa'nın yanından ayrılmıştı. Aradan biraz fazla zaman geçmiş ve Kerem hala daha gelmemişti. En sonunda Elisa içeri girmiş ve gördüğü tabloyla şoka girmişti. Merve ve Kerem el eleydi. Kerem'in gözleri Elisa'yı görmemişti bile. Elisa ise soluğu Eyüp'ün yanında almıştı...
Zerrin'e bir komplo kurulduğu belliydi. Fakat kimin naptığını bilmiyordu. Arından ise aklına bir fikir gelmişti ama tehlikeliydi. Öğleden sonra müdürün evine gitmişti. Müdürün eşi onu çok iyi karşılamamıştı. Uzun bir konuşmadan sonra kadın gerçeği anlamıştı. Kravatın geldiği kargo şirketini aramıştı. Kimin gönderdiğini sormuş ama söylememişlerdi. İsim vermelerinin yasak olduğunu söylemişlerdi. Zerrin ise kısa bir süre sonra tekrardan aramış, gönderen tarafından ciddi tehditler aldığını söylemişti. Kargo şirketi daha fazla durmayıp hemen söylemişlerdi kimin olduğunu. Zerrin duyduğunda büyük bir şok geçirmiş ve sinirlenmişti. Savaşa katılan biri daha olmuştu işte. Kanlı savaş artık daha da büyüyecekti...
Kerem ve Merve yavaş yavaş mutlu oldukları zamana geri dönmeye başlamışlardı. Eskisi gibi beraberler ve sevgi dolu zamanları geri gelmişti. Fakat mutluluğu çekemeyen birileri vardı. Elisa ve Eyüp... İkiside bundan rahatsızlık duyuyorlardı. Merve, o gün resmen Elisa'nın elinden çalmıştı Kerem'i... Elisaya göre tabii. Mutluluğu bozmaya çalışmak kaçınılmazdı tabii ki.
Ders zamanıydı. Eyüp'te dersteydi ve dinliyordu. Sınıfa bir nöbetçi gelmişti. Eyüp'ü çağırmışlardı. Çağıran ise Zerrin hocaydı.
Eyüp çağırdığı yere gitmiş, içeri girmişti. Zerrin, elinde bir sopa ile bekliyordu. Eyüp tam oturacakken oturma diye bağırmıştı. Kitaplıkta ki CD'yi vermesini söylemişti. Eyüp korkarak CD'yi getirmiş, vermişti. Zerrin leptopa takmıştı ve Eyüp gördüklerinden sonra büyük bir şoka uğramıştı. İçinde Merve'nin Elisa'yı odaya kapatması ve ikisinin çalmaya çalışması vardı. Zerrin açık açık tehdit ediyordu. Fakat hiç bir şey göründüğü gibi değildi. Eyüp'e gülerek cevap vermişti. ve ardından Zerrin;
+Eyüp merak etme, sırrın bende güvende ama şunu söylemek istedim, Merve'nin amacı neydi?
-Hocam, Merve çekemiyor Elisa'yı biraz. O gelince pabucu biraz dama atılınca kıskanmış olmalı.
+İyi peki, bir şey öğrenirsen de bana tamam mı?
-Tabi hocam...
Eyüp sandalyeden kalkıp tam masaya doğru gitmişti ki Zerrin yine;
+Kerem'i de acil buraya gönder, işim var onunla.
İkisi arasında uzun bir bakışma olmuştu. Eyüp, Zerrin'in ses tonundan korkmuştu adeta...
-Tamam hocam.
Zerrin neden Eyüp'e söylememişti peki, Kerem'i neden çağırıyordu?
Zerrinin çağırma sebebi şuydu. Zerrin kargo şirketini aramıştı. Kendisinin bu kişi tarafından ölümle tehdit edildiği yalanını söyleyerek öğrenmişti. Gönderen kişinin adını ise, Kerem Sonay olarak söylemişlerdi... Eyüp kargo şirketine kendi adını vermemiş, Kerem'in adını vermişti. İşte büyük çatışmayı böyle başlatmıştı Eyüp.
Sırlarımız bazen açığa çıkmayı çok sever. Ama illa bir sırrımız açığa çıkacaksa gerçekten ağzı sıkı insanların öğrenmesini isteriz. Çünkü kötü niyetli insanlar, bunu yaymaktan zevk duyacaktır...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
250 Günlük Cinayet 5. Sezon!
Mystery / ThrillerHer öğrenci hata yapardı. Hata yapa yapa doğruyu öğrenirdi. Kimi zaman ödevini yapmaz, arkadaşının saçını çekerdi. Kimi zaman ise derste uyur ya da konuşurdu. Evet, böyle ilerledikçe insan hatalarından ders alır ve daha yapmamaya çalışırdı. Öğretmen...