250 Günlük Cinayet 5. Sezon!

250 Günlük Cinayet-5 |13 (sezon finali)

••••••••••••••••••-SezonFinali-•••••••••••••••••
Hayatta bazen bazı insanlar aramızdan ayrılır. Başka bir yere gider kimi zaman, aramızdan ayrılmanın sebeplerinden biri budur. Bazen ise tamamen hayatını kaybederek, canını teslim ederek gider hayatımızdan. Haberimiz olmaz bazen bundan, öğrendiğimiz zaman şok oluruz. Hele ki hayatını kaybeden bu kişi sevdiğimiz bir insan ise daha çok üzülür, kahroluruz. Bunun bir tarifi yoktur işte.
Cinayetten Sonra;
Herkes bu okulda bir kere daha bir ölü görmenin şaşkınlığını ve üzüntüsünü yaşıyordu. Maktulu gören herkes çok üzülmüştü. Maktul ise boğazına kalem saplanılarak öldürülmüştü. Maktul çıktıktan sonra kimse odadan çıkmamıştı. Daha sonra ise yavaş yavaş herkes çıkmaya başlamıştı. Şüpheliler teskin ediliyordu. Olayla ilgili bilgi sahibi olan insanlar ise sorguya alınmıştı.
Cinayetten Önce;
Aradan bir gün geçmişti. Herkes okuldaydı, akşam olacak kostüm balosunu konuşuyordu. Bu gece de her gece gibi şaşalı olacaktı, aynı zamanda olaylı bir gece...
Eyüp koridorda Kerem'i görmüştü. Uzun uzun bakışmışlardı. Birbirlerine bakıyorlar ve olanları düşünüyorlardı. İkiside birbirine iyice bilenmişti, en azından Eyüp'ün artık Kerem'e karşı sabrı kalmamıştı. Kerem ise bunun çok farkında değildi, okulla daha fazla ilgileniyordu. Bu durumda olanlar ise sadece Kerem ve Eyüp değildi, keza Elisa ve Merve'de aynı şekildeydi.
Merve okulun kantininde otururken telefonuna bir mesaj gelmişti. Mesajları açtığında ise büyük bir şoka girmişti. Fotoğraflar Elisa'dan gelmişti. Kerem'in uyurken çekilmiş fotoğraflarıydı ve Elisa ile beraberdi... Bu durum Merve'nin aşırı derecede canını sıkmıştı. Aniden Elisa'nın sınıfına gitmiş ama onu bulamamıştı. Arkasını döndüğünde ise Kerem'e çarpmıştı. Aklında düşündüğünde ise Kerem'in Elisa'nın yanına geldiğini düşünmüştü. Daha çok sinirlenmişti. Elisa ise sınıfta yoktu.
Akşam ki kostüm partisi için kendine kostüm alacaktı. Bir mağzaya tam girecekti ki, vitrinde ki palyaço kostümü çok dikkatini çekmişti.
Elisa kendine uygun bir kostüm almış ve okul çıkışına gelmişti. Merve ise büyük bir sinirle ona doğru yürümüştü. İkilinin arası iyice kızışmış ve restleşmişlerdi. Aralarında bir erkek kavgası vardı. İkiside bunun farkınds olmalarına rağmen hala daha devam ediyorlardı. Bir erkek hayatlarına mal olacaktı, haberleri yoktu...
Eyüp okuldan çıkar çıkmaz eve gelmişti. Sena'yı kendi odasında saklıyordu. Sena ona kostüm partisinde işi nasıl halledeceğini sormuştu. Eyüp ise uzun uzun düşünmüş ve aklına geçmişte yaptığı bir şey gelmişti. Kendisi dahil işlediği bir cinayette kullandığı en temiz yöntemdi bu, şırınga! Daha sonra ise aldığı kostümü Sena'ya vermişti. Bir palyaço kostümü almıştı.
Merve'nin evine polis sesleri gelmeye başlamıştı. Camdan baktığında ise polislerin onların kapıya doğru geldiğini görmüş ve çok korkmuştu. Zerrin'in evine girdiğinin ortaya çıktığını düşünmüş çok ürkmüştü. Polisler eve gelmiş ve Süda'nın yakalandığını söylemişlerdi. Merve korkarken, derin bir oh çekmişti. Hangi hapishanede olduğunu sorduğunda ise aldığo cevap çok değişikti. Süda bir akıl hastanesine kapatılmıştı...
Hayatımızda bazen ufak tefek olaylar çok etki eder. İşte bu kardeş okul yardım gecesi de Tepecik  Lisesi'nde okuyan herkeste büyük etki bırakacaktı. Kimse bunu bilmiyordu.
Gece her gece gibi başlamıştı. Neşeli müzikler vardı. Lezzetli atıştırmalıklar, kahkahalar ve daha niceleri... Her geceden farksız olarakta tüm hırslarını toplayıp gelmiş olan bir grup insandı. İşte onlar doğuştan maskeliydi, kostüme ihtiyaçları yoktu. Herkes o gün kılıçlarını kuşanıp gelmişti.
Gece her zaman ki gibi güzel ilerliyordu, taki bir bomba ortaya çıkıp patlayana kadar.
Eyüp ile Sena anlaşmıştı. Sena palyaço kostümünü giymişti, eline şırıngasını almış Kerem'e batıracaktı. Kerem bunu farkında bile olmayacaktı. Aynı durum birinde daha vardı. Elisa'da palyaço kostümünü giymişti, o da birinden kurtulmak istiyordu ama kurtulmak istediği kişi Merve'idi.
Partinin ilerleyen zamanlarında Sena artık Eyüp'ten komut beklemeye başlamıştı. Beklediği şey gerçekleşmiş, Eyüp'ten komut gelmişti. Elisa ise Merve'nin dışarı çıkmasını bekliyordu, onunda istediği olmuş Merve dışarı çıkmıştı. İki kişi kurban olarak seçtiği kişiye doğru yaklaşıyordu. İkiside birbirlerine karşı iyice bilenmişti.
Elisa Merve'nin peşinden bahçeye çıkmıştı. Saksıların dibinde duran çekici eline almış arkadan ona doğru yaklaşıyordu.
Sena ise elinde ki şırınga ile Kerem'in tam boynundan enjekte edecek ve ondan kurtulacaktı, sadece bir sinek ısırığıydı. İkiside kurbanına doğru yaklaşıyordu...
Tarih tekerrür eder der bilim adamları. Her zaman da etmiştir zaten. O gecenin devamında aynen öyle olmuştu. Okulun müdürünün eşi bu geceyide basmıştı. Ama bu sefer gerçek delillerle. Bağırarak partiyi basmıştı. O an herkesin dikkati onlara doşrı gitmişti. Kerem anında Sena'nın yanından uzaklaşmıştı. Merve ise sadece kafasını çevirmekle yetinmişti. Elisa ise o an ki heyecanla çekiç ile Merve'nin sırtına vurmuştu. Merve olduğu yerde bayılmış kalmıştı. Ardından ise partiyi koşarak terk etmişti. Sena olduğu yerde kalmıştı. Olanları seyrediyordu. Müdürün eşi, yatağının altında ultrason fotoğrafları bulmuştu. Başka kadından bir çocuğu vardı. Fakat kimse bunun Zerrin hoca olduğunu bilmiyordu. Bir gece daha böylece bitmişti.
Aradan iki gün geçmişti. Merve'ye yapılan şey ortadaydı. Güvenlik kameralarını sürekli seyretmişlerdi. Herkes rezalet anında partide olan palyaço kostümlü kişiyi Elisa sanıyordu ama o Elisa değil Sena'ydı. İşte bu herkesin gözünden kaçmıştı. Elisa o gün ki palyaço kostümünü ve çekici bir çöp poşetine koymuştu, hizmetçiye çöpe atmasını söylemişti. Hizmetçi ise öyle yapmamıştı. Elisa'nın adına okula bağışlamıştı.
Sinan'ın yakın zamanda mahkemesi vardı. Eyüp ile iş birliği yapmışlardı ve harekete geçeceklerdi. Eyüp işte şimdi harekete geçmişti. Polisi arayıp ihbar etmişti her şeyi. Elyesa'njn suçlu olduğunj söylemişti. Polisler ise Elyesa'ların evinde arama yapmışlardı. Evlerinin kilerinde bir şamdan bulmuşlardı ve bunu test için adli tıpa göndermişlerdi. Sonuçlar bekleniyordu.
Eyüp daha sonra ise hastanede Merve'yi ziyarete gitmişti. Merve'ye o gece yaşananları anlatmıştı. Merve ise kafasında parçaları birleştirmişti. O akşam Zerrin hoca'nın evinde gördüğü hamilelik testinde ki çocuk Okulun müdürüne aitti. Kendisi şuan bir şey yapamıyordu ama bunu Eyüp'e anlatırsa o bir şey yapardu. O da tam da öyle yapmıştı. Eyüp her şeyi öğrenmişti...
Bu hafta ki bağışlar ise Kerem'e getirilmişti. Kerem Elisa'nın bağış torbasını açınca büyük bir şoka girmişti. Merve'yi yaralayan kişinin kostümleri bu torbanın içindeydi. Kerem asla böyle bir şeyi beklemiyordu.
Eyüp uzun uzun Merve'nin dediği şeyleri düşünmüştü. Onun lafıyla hareket ederse nolur diye iyice ölçüp tartmıştı. En sonunda ise kendi bildiğini okumaya karar vermişti. Zerrinden intikamını alacaktı. Hızlıca Elisa'nın yanına gidip
babasının parasını ihbar eden kişinin Zerrin olduğunu söylemişti. Büyük bir yalan atarak neye sebebiyet verdiğini bilmiyordu hemde.
Cinayet Günü;
Tepecik Lisesinde işlenen her cinayetin habercisi erkenden gelirdi. Ne var ki o gün farklı hiç bir şey olmamıştı. Herkes iyi gibiydi.
Kerem ve Eyüp arasında koridorda konuşma geçiyordu, o anda Eyüp;
+Yapma Kerem, vermeyin Elisa'yı polise. Olanlar hep senin yüzünden zaten.
-O Merve'nin canına kastetti!
+Sende onun evinde kaldın.
-Karışma sen her şeye...
Eyüp ve Kerem'in arasında tartışmadan doğan bir kavga oluşmuştu. Onları koridorda gören Müdür ise onlara ceza vermek için boş sınıflardan birinde tek başlarına durmalarınu söylemişti. İkiside birbirlerine çok sinirliydi. Müdür onlaro boş bir sınıfa koyduktan sonra koridorda Zerrin'i görmüştü. Zerrin'e ise onların yanına gitmeleri gerektiğini ve onlarla konuşup sakinleştirmesini söylemişti. Zerrin ise onların yanına gitmişti. Odada büyük bir sessizlik vardı. Eyüp'ün aklının başka tarafı ise Sinan'ın bugün kü davasındaydı.
Zerrin, Kerem ve Eyüp bir odada yalnız kalmışlardı. Odada derin bir sessizlik vardı fakat bu bozulacaktı.
Elisa ve Elyesa çok zor durumdaydı, çünkü babaları olan Kemal Uzun hapishanede öldürülmüştü. Kemal, Elisa'ya kaçak para hesabını Türkiye'ye getireceğini söylemiş daha sonra Elisa'dan ise o parayı çekip getirmesini istemişti. Bunu bilen Eyüp ise parayı ihbar etmiş ve yakalatmıştı. Elisa'ya ise ihbar edenin Zerrin olduğunu söylemişti...
Kemal bey ise bu yüzden öldürülmüştü işte. Hapistekiler ondan para istemişti ama o verememişti. Elisa olanları Elyesa'ya da anlatmıştı. İki kardeş burunlarından sokuyarak okula gelmişti. Her yerde Zerrin'i arıyorlardı...
Kısa bir süre sonra sınıfa öğrenci gelip sınıf defterini ve kalem vermişti. Zerrin defteri doldurmaya başlamıştı.
Daha sonra Elisa ve Elyesa sınıfa gelmişlerdi. Herkesin arasında tartışmalar çıkmaya başlamıştı. Elisa ve Elyesa babalarının ölümünden Zerrin'i sorumlu tutuyorlardı.
Kısa bir süra sonra okulun bahçesine polis arabaları gelmişti. Elyesa en sonunda dayanamayıp gerçekten birini öldürdüğünü kabul etmişti... Peki nasıl yapmıştı bunu?
Geçen seneydi. Elyesa'nın abisinin bir sevgilisi vardı ama Elyesa'da onu seviyordu. Bir gece sevgilisi abisine evin boş olduğunu söylemişti ama abisi gitmemişti. Elyesa bunu fırsat bilip onun yanına gitmişti... Sevgilisi istemediğinde ise eline aldığı gümüş şamdan ile onu öldürmüştü... Kimse bunu bilmiyordu. Daha sonra ise suçu Sinan'ın üstüne atmaya çalışmıştı. Fakat polislerin geldiğini duyunca yolun sonuna geldiğini anlamıştı. Daha fazla dayanmak istememiş ve babasının intikamını almıştı. Masada duran sınıf defterinin arasından aldığı kalemi Zerrin'in boğazına saplamıştı. İşte bir cinayet daha böyle işlenmişti. Elyesa, Zerrin'i öldürmüştü. Babasının intikamını aldığını sanıyordu. İşte bir kişi daha kurban gitmişti bir cinayete. Umarım sizin  250 Günlük Cinayet'lerinizden kalanlarınız sağlık mutluluk ve huzur olur.. Cesetler değil....