1. Bölüm

82 40 15
                                    

Multimedya Derin

-Derin hadi kalk saat 8 oldu. Hala yataktasın. İşe geç kalacaksın. Kalk da kahvaltı yap.

-Tamam anne.

Annemin sesiyle uyandım yine. Kahvaltıyla aram pek yoktur.
Kalktım elimi yüzümü yıkadım. Annem üzülmesin diye bir bardak çay ile 1 dilim ekmek yedim. Siyah pantolonum, beyaz gömleğim, üzerine kot ceketimi giydim. Uzun sarı saçlarımı düzleştirdim.Rimel, eyeliner ve bordo olan rujumu sürdüm. Hem spor hem klasik giyinmeyi çok seviyorum.

Evden çıkmadan önce çantamı aldım. Siyah kaşe kabanımı ve tabi vazgeçilmez beyaz convers ayakkabılarımı giydim. Hava ne kadar soğuk olursa olsun kar ve yağmur yağmadığı günlerde mutlaka uzun converslerimi giyerdim. Çalışırken benim için çok rahatlar.

Durakta aynı yerde çalıştığım Mehmet'i gördüm. Aynı otobüsle giderdik. Bizim mahalle dedikoduyu sevdiği için pek konuşmazdık. İlk başladığım zamanlarda aynı yerde oturduğumuzu dahi bilmiyordum. Sonradan öğrendim.

Otobüsten indikten sonra iş yerine beraber gidiyorduk. Yolda mutlaka bir pastaneye uğrar simit yada poğaça alırdık. Tabi kavga ettiysek yada bir gün önce tartıştıysak hem ayrı giderdik, hemde iş dışında hiç konuşmazdık.

Mehmet 1.78 boylarında esmer, askerliğini yapmış, 22 yaşında, espiritüel, kahve gözlü, kara kaşlı, oldukça yakışıklı birisi. Peşinden koşan kız sayısı oldukça fazla. Ama pek pas vermez. Müşteri evlerine perde takmaya veya ölçü almaya gidiyor. Bizim teknik servisimiz.

Mağazaya geldiğimizde ilk arka tarafa geçerdik. Arka odada Hüseyin amcam, Ethem abi ve Aslı abla çay ve sigara içiyorlardı. Kabanımı ve çantamı bıraktım. Aslı ablam erken gelmiş bugün. Mağazayı süpürmüş viledayı hazırlamış beni bekliyordu.

Hüseyin amcam. 35 yaşında, 1.70 boyunda, mavi gözlü, beyaz tenli, evli, 3 erkek babası, gezmeyi tozmayı ve eğlenmeyi çok sever. Aynı zamanda çapkındır. Mağazada sadece satıştan sorumludur. Bazen müşterilere servise veya ölçü almaya, Mehmet ile yada kendisi sabahtan gider.

Ethem abi. Namı değer Hacı. Bir iki umreye gittiği için hacı der yakın çevresi. Namazında niyazında, boş muhabbet sevmeyen, ama konuşunca da herkese güldüren, sakin, mağazanın bütün algısı-vergisi onun üzerinde, 35 yaşında, 172 boylarında, 20 yaşında çıtı pıtı süslü bir eşi, 2 yaşında minik bir oğlu var. Genelde kasada durur. Ama mağaza ile de yakından ilgilenir.

Aslı abla. 33 yaşında, 165 boylarında, zayıf ama fiziği düzgün, beyaz tenli, siyah saçlı, 1 evlilik yapmış fakat uyumsuzluktan ayrılmış, çocuğu olmayan, amcamın ve Ethem abinin yakın arkadaşı. Mağazada bana satışta ve amcamın müşteriyle olan ilişkilerinde yardımcı oluyor.

Mağazayı viledaladıktan sonra arkaya geçtim. Telefonuma mesaj gelmiş. Mesajı atan Yasemin.

"Kardeşim bugün öğlen yemeğine dışarıya çık beraber yemek yiyelim. Sana bomba haberlerim var. Akşam İsmail gil nişan için konuşmaya geliyorlar. Detayları anlatırım öpüyorum"

"Ayyy inanmıyorum kardeşim hayırlı olsun öğlen görüşürüz öpüyorum"

Mesajı okuduktan sonra gülmeye başladım. Mehmet bana bakıp;

-Sen niye gülüyon Derin bana mı gülüyon noldu?
-Off sana ne gülcem yaaa!
-O zaman kesin hayranların mesaj atmıştır insanın 5 bin tane takipçisi olunca e haliyle mesaj atanı da çok olur sevenide
-Tabi canım ne demezsin. Hem sanane ya napcan sen?
-Öyle birden gülünce merak ettim ne var yani?
-Off Memed nolmuş güldüysem. Yasemin mesaj atmış ona güldüm. Çay katiyim mi sana da?
-Yok ben bakkala gidicem
-Gitmişken de Ayşe ablaya uğra dikilen perdeleri al gel. Beni bidaha yorma. Bana da çikolata al
-Başka emriniz hanfenndi?
-Yok çekilebilirsin.
-Yemin olsun varya gıcıksın.
-Huyum kurusun
-Çattık ya
-Hadi hadi oyalanma.

Bu çocuğu kızdırmayı gerçekten çok seviyorumm.

-Nerde kaldın Mehmet. Seni bekliyorum 2 saattir.
-Geldim kızım patlama.
-Amcam seni çağırıyor. Yukarda müşterisi var...

Öğlen olmuştu. Yemek vakti gelmişti. Yemek paramı alıp mağazadan çıktım. Yasemin'e mesaj attım ben geliyorum diye. O zaten bekliyormuş. Yanına gittiğimde çok heyecanlıydı. Yerinde duramıyordu. Hemen boynuma sarıldı.

-Dur şampiyon sakin ol
-Kardeşim napim çok heyecanlıyım. Ya nasıl olacak merak ediyorum. 2 yıldır konuştuğum, uğruna asker yolu beklediğim adamla nişanlanıyorum.
-Adem amcayla konuştun mu sen dedi?
-Saçmalama kızım ben nasıl diyim!
-E nasıl oldu peki?
-Annem dedi. Babamı aramışlar.
-Sana önceden İsmail dedi tabi
-Tabiki de kardeşim
-Hadi hayırlısı kardeşim.

Ikimizde birbirimize bakıp güldük.

-Benim saatim geldi ben kaçıyorum haberleşiriz yine.
-Tamam kardeşim ben de kalkıyorum hazırlık yapacağım sana kolay gelsin.

Yasemin'ın yanından ayrılıp işe geri döndüm. Montumu çıkarmak için arkaya girdiğimde amcamın elinin Aslı ablanın omzunda gördüm. Tam sarılacakken ben girmişim. Görmemezden geldim ama güldüm.

-İnsan bi kapı çalar
-Niye biz buraya girerken kapı mı çalıyoz amca
-Ha olsun bi kere çalıverirdin nolcak
-Tamam bi dahakine çalarım o zaman
-Naptın yemek yedin mi?
-Yedim.
-Bak bi üstünü çıkarma da Seda perdeleri bitirmiş al gel de Burak gelir şimdi Memetle taksın gelsinler.
-Onlar ağır Memet nerde oda gelsin benle. Memet de fonlukları getirsin olmazmı.
-Tamam o aşağıya indi vida almaya beraber gidin.
-Tamam amca

Mağazamız 3 katlı. Ilk katında showroom, ikinci katında ise perdeler var. Alt katta da bodrum var. Depo gibi kullanıyoruz. Mağazanın genişliği kadar. 1 ve 2. Katlarda kamera var. Ama mutfak ve bodrumda kamera yok. Giriş katta bir kapı, kapıdan geçip 3-5 adım atıp sola dönünce de mutfak gibi kullandığımız, genelde çay kahve ve sigara içilir. Mutfak kapısının karşısında ise demir yangın merdivenlerinden oluşan depo girişi var.

Merdivenlerden aşağı inerken ses yapıyor. Memet bakıyor kim geliyor diye. Beni görünce bir heyecanlandı ve gülmeye başladı. Anlam veremedim niye güldüğüne. Gerçi beni görünce yada benle konuşunca bu çocuk hep gülüyor. Yanına gittim.

-Sen niye gülüyon
-Hiç öyle seni görünce mutlu oldum
-Hı tabi bende inandım.
-İster inan ister inanma kızım sana yalan borcum mu var
-Hadi bitmedi mi işin Seda perdeleri bitirmiş onları alıp gelcez.
-Kendin gidemiyon mu kızım
-Ağır ya Memet hem amcama dedim ben haberi var
-İyi tamam bekle 5 dakika bir vida kaldı koca malzeme çantasına yaramayacak ne varsa doldurmuşlar mk.
-Tamam sen küfür etme beraber bulalım..


Mehmet

Merdivenlerden aşağı inenin Derin olduğunu görünce çok şaşırdım ama bir okadar da mutlu oldum. Bugün ayrı bir güzellik vardı üzerinde.Derin çok güzel bir kız. 19 yaşında olmasına rağmen vücudu tam oturmuştu. 167 boylarında beli ince ve uzun, bacakları kaslı ve diğer kızlara nazaran daha uzun, göğüsleri 80, beli ince, kalçaları ise 85 vardır. Upuzun sarı saçları, kahve gözleri var. Minyon tipli olduğu için yaşını pek göstermez. Topuklu ayakkabıları çok sever. Ama spor ayakkabıları da vazgeçilmezdir. Ayakkabı alma hobisi var. Her zaman uyumlu giyinir. Yine gömlek giymiş hemde beyaz. Buğday tenli, bakımlı ve doğal biri. Onu gördüğüm yerde içimden dudaklarına yapışmak geliyor. Hele ki bordo rujunu sürdüğü zaman. Bu bir aşk mı yoksa bir tutku mu bilmiyorum. Ama onun benim olmasını istiyorum. Diğer yandan da korkuyorum. Çünkü hem hassas, hem kırılgandı. Bana küsmelerini bile seviyorum. Korkuyorum. Ya o beni sıradan bir iş arkadaşı gibi görüyorsa, ona açılırsam beni reddetmesinden değil onu kaybetmekten korkuyorum. Hergün aynı yerde bana bakmaz diye endişeleniyorum. Bir bahane bulup yakınlaşmam gerek. Belki de bir kaza..

DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin