DERİN

2.Bölüm

Multimedya Mehmet.

Offfff. İğne atsan bulunmaz. Çok fazla karışık ve işe yaramayan ne varsa hepsi burada. Ve sonunda vidayı buldum. Olamaz yaaa. Tam ayağa kalkacakken yere düşürdüm.  Elimi uzattığım anda elimde bir sıcaklık hissettim. Elimin üstünde bir el. Avuçlarının içi terlemiş. Sanki bilerek tutmuş gibi.

Mehmet

Elini tutunca çok heyecanlandım. Bilerek tuttum aslında vida bahaneydi ama buna kaza süsü vermek zorundaydım. Bizi birinin görmesinden değil biliyorum kimse görmez. Derin'in anlamaması için.

Derin

Çok uzun zaman olmuştu. Elimi bu denli kimse tutmamıştı. Önce şaşırdım, sonra aldırış etmedim. Olmaz. Sonuçta kazaydı. Hem Memet bana bakmaz. Tamam bazen iyi anlaşıyoruz ama bazen de ikimiz de geçimsiz oluyoruz. Bu yüzden önemsemedim. Kendi kendime beynimle konuşurken Mehmet seslendi.

-Öğlen yoktun yemekte?
-Yasemin'le buluştuk beraber yedik.
-Ayrılmaz ikilisiniz maşallah
-Çarşıya gelmiş beni görmeye.
-Dükkana niye gelmemiş de çarşıda buluştunuz onu anlamadım.
-Of Memed sanane yaa..
-O zaman kesin sana birini bulmuştur o yüzden dışarda buluştunuz
-Ne saçmalıyon sen ya benim öyle ayaklarla işim olmaz oğlum bilmiyon mu sen.
-Belli mi olur bu işler belki adam seni seviyordur sana diyememiştir Yasemin'e söylemiştir. Oda gelip sana söylemiştir.
-Adam olan gelir bana söyler napim ben öyle korkak insanı.

Yine o yüzünde gülümseyen espirili Mehmet karşımdaydı. Ve benim aşk hayatımı sorguluyordu.

-Korkmak değil de çekinmiştir belki malum sert bir kızsın ya hani kendisinin terslenmesinden korkmuştur
-Seni tanımasam o kişinin sen olduğunu falan düşüncem
-Tanıdığın için düşünmezsin zaten sıkıntı yok
-E hani senin kız işi vardı noldu
-Yalan oldu o iş
-Niye ki
-Uzun hikaye boşver
-Anlat bi ara dinlerim ben
-Bakarız
-Iyi tamam bakalım öyle olsun

Akşam iş çıkışı durağa yürüyordum. Mehmet ile Burak'ı gördüm. Mahalleye gidiyorlarmış. Beni de aldılar arabaya. Mehmet usta şofördür. Çok güzel araba kullanır. Koray Avcı'dan "Senin için değer" şarkısını açtı. Onunla didişemezsem olmazdı. Ve espirili bir şekilde ona laf attım.

-Ah Memet bu şarkıları senden o kız da duyabilseydi

Mehmet ile Burak birbirine bakıp güldüler. Anlamadım. Sonra Mehmet bana dönüp, gülümseyerek;

-Belki duyuyodur Derin
-O nasıl oluyor canlı yayın mı yapıyon yoksa
-Ben değil Burak yapıyor
-Iyi o halde sevindim.

Mehmet'in sevdiği kız kim acaba. Amaan banane. Ama merak ediyorum. Niye merak ediyorum ki. Of sanane Derin. Herkesin işi gücü yok da seninle mi uğraşacak. Doğru banane. Neyse yarın bir gün açılıp da konuşursa sevgili olursa anlarım.

Unutmadan bahsedeyim. Burak 17 yaşında lise öğrencisi. 1.90 boyu var. Buğday tenli ve Allah var yakışıklı. Okuldan çıkış saatlerinde Mehmet ile birlikte perde takmaya gider. Amcamın uzaktan eşi tarafından akrabası olur.

Akşam yemekten sonra Yasemin bana mesajlar yağdırmaya başladı. Önce giyeceği kıyafetin resmini attı. Sonra orada ne olup bitiyorsa hepsini görüntülü konuşarak gördüm. Yirmi gün sonra nişan yapılacak. Çok güzel birşey insan sevdiğiyle geleceğe adım atması. Umarım hep böyle mutlu olurlar. Belki birgün bende bunların aynısını yaşayabilirim.

Mehmet

Perdeleri almaya girerken aklımdaki soru işaretine yanıt buldum. Aslında korkmuştum. Yasemin'in ona birini bulduğunu ve Derin'in onunla tanışma düşüncesi beni yiyip kemirmişti. Öyle birşey olmadığını öğrenince rahatladım. Aslında bugün beni tanımasa o kişinin kendi olabileceğini söylediğinde neden olmasın demek istesem de diyemedim. Şarkı bile açıyorum. Ama inatla anlamamak için ısrar ediyor. Halbuki şarkı bile söylüyor.

Görür görmez yeşerdi tüm umutlarım
Henüz hazır deyilse kalbin anlarım
Yetim bi yalnızlık içinde kor gibi
Geçer zaman senin olmadığın her an
Rüyalarımda özlemin hayellerimde nefesin
Bekliyor kalbim inan
Her mevsim bu hasretin hazin hikayesi
Yalansız gönlümde sabır taşı içi keder
Masal değil vad etdiyim bir aşk efsanesi
Neyim varsa alıp götür senin için deyer.

Benim olacaksın Derin'im.. O nikah masasında bana evet diyeceğin günü sabırsızlıkla bekliyorum.