DERİN

6.Bölüm

Yasemin, İsmail ve Mehmet dans etmekten ziyade sohbet ediyordu. Benimle dans etmeye gelmediler. Sahnede dans ederken biri yanıma gelip benimle dans etmeye başladı. Yakışıklı hoş çocuktu. Bir ara masaya baktığımda Mehmet'i göremedim ama dans etmeye devam ediyordum. Biri kolumdan tutup kendine çekti. İşte yine o an. Mehmet'le yine göz göze geldik. Nefesini nefesimde hissettim. Kalbim deli gibi atıyor susturamıyordum. Kulağımda kalp atışlarımı hissediyorum. Ama bu sefer uzun sürmedi. Elimi tuttu ve masaya yöneldik. Arkadan bir ses geldi.

-Kardeş napıyosun bırak dans ediyoruz!
-Görmüyor musun kız sarhoş yani sana olan bir ilgisi yok işine bak!
-Sanane ya sen kimsin de karışıyosun kızın bekçisi sen misin?
-Evet benim..

O cümleden sonra elimi bırakıp adama yumruk attı. İsmail gelip ayırdı. Adam tam birşey söyleyeceği anda belimden tutup kendine çekti. Aramızda mesafe kalmamıştı. Göz göze geldik ve beklemeden dudağıma yapıştı. Bende ona karşılık verdim. Bu sahneyi gören adam birşey demeden kalktı ve gitti. Olay büyümeden kapandı.

Ilk defa beni öpmüştü. Hemde Yasemin ve İsmail'in yanında, sahnenin ortasında. Millet bize bakıp alkış tuttu. Bu duruma sanırım enişte bey biraz kızdı ama seslenmedi. Çünkü bende onu öpmüştüm. Korumacı iç güdüm o öperken benim de onu öpmem gerektiğini söylemişti. Yoksa İsmail onu parçalardı. Ne kadar güzeldi. Şimdi hesap verme zamanı. Kulağıma eğilip konuşmaya başladı. O güzel nefesi adeta içimi gıdıklıyordu.

-Derin napıyosun sen?
-Dans ediyodum ne var bunda
-Öyle önüne gelenle dans edilmez kızım!
-Napim siz dans etmiyodunuz. Hem bugün benim doğum günüm. Sanane istediğimle dans ederim. Sahi sen beni niye öptün?
-Öpmeseydim o adam bizi rahat bırakmazdı. Seni kurtarmak için öptüm.
-Bir daha aynı şey olmasın. Yoksa tokatı yersin.
-Tamam hadi kalkalım mı?
-Tamam gideriz biraz daha duralım.
-Bak saat 11'e geliyor annen merak eder gel gidelim seni eve bırakayım hem Yasemin de öyle diyor
-Evet kardeşim hadi kalkalım bizimkiler de bişey demesin
-Tamam dur eşyalarımı alayım hesabı ödeyeyim gidelim. Çantamı nereye koymuştum?
-Tamam hesabı ben hallettim paketleri de aldım hadi gidelim.
-Tamam dur vedalaşalım gidelim. Canlarım bu gece için teşekkür ediyorum sizlere. Görüşürüz
-Görüşürüz kardeşim(Yasemin)
-Görüşürüz Derin (İsmail)
-Tanıştığımıza çok memnun oldum. Derin'i eve ben bırakırım. (Mehmet)
-Bırakınca bize haber ver kardeşim (İsmail)
-Tamam sen numaranı yaz ben ararım (Mehmet)
-Tamamdır kardeşim hadi Derin sana emanet (İsmail)
-Aklınız kalmasın (Mehmet)

. . . . . . . . . .

-Derin koluma girmek ister misin?
-Kendim yürürüm ben sarhoş değilim ki
-Dur düşüyodun yardımcı olayım sana
-Tamam olur ama sarhoş değilim
-Biliyorum ama ayağında topuklular var niye bu kadar yüksek giyiyorsan
-Seviyorum Memedddd
-Kimi
-Kendimi
-Tamam bende seviyorum seni
-Hiçde bile sen beni sevmezsin ki
-O nerden çıktı şimdi?
-Senin sevdiğin başka biri. O ben değilim. Çocuk değilim ben. Hem beni sevseydin söylerdin
-Söyledim ya işte hem sevmesem sabah sana çiçek yollayıp üstüne sevdiğin ayakkabıyı alıp üstüne de bu geceyi seninle geçirir miydim? Bak sarhoşluğunu bile çekiyorum Sarı Papatyam. Hem seni bilerek öptüm. Çünkü aklımda kalmıştın.
-Onları bana sen mi gönderdin.?
-Evet.
-Peki neden kendin vermedin?
-Bu konuda seninle ters düşmek istemedim
-Niye ben de ters biri miyim?
-Hayır. Bana kızacağından, benimle bir daha görüşmemeye karar vermenden korktum. Bak Derin gözlerimin içine bak. Ben seni ilk gördüğüm anda sana aşık oldum ve başka kimseye yan gözle dahi bakmadım. İmkansız diye bahsettiğim aşkım sendin. Bunu sana hiç söyleyemedim.  Depo da elini bilerek tuttum. Vida almak bahaneydi. Ayağına perde topu düştüğünde benim de canım yandı. Her fırsatta sevgilin olup olmadığını anlamak için sana zarf atıp öğrenmek istedim. Sen bu zamana kadar gördüğüm en güzel, en özel, en narin ve en hassas kızsın. Sende beni çeken birşey var. Boynunun kokusunu daha önce kimseden almadım ve hiç kimse beni bu kadar derinden etkilememişti. Kalbim seni görünce aşk diyor ve çok hızlı çarpmaya başlıyor. Üç aydır ben bu duyguları seninle yaşadım ve geceleri seni düşünmeden uyuyamıyorum. Derin ben seni çok seviyorum.

Sözünü bitirdiği anda dudaklarına yapıştım. Sadece öpecektim. Ama o elindeki paketleri bırakıp, bir elini belime dolayıp kendine çekti, diğer elini de yüzümü tutup öpücüğüme karşılık verdi. Bu ikinci öpücüktü. Çok güzel öpüyordu. Öptüğü yer bir otoparkın ortası, gece saat 11. Beş dakika boyunca beni öptü ve boynumun kokusunu içine çekti. Sonra saçlarımı öptü ve çok güzel olduğunu, hoşuna gittiğini söyledi. Ben hiç birşey demedim. Ama sarhoş numarası yapmaya devam etmem gerekiyordu.
Elleri ile yüzümü avuçlarına aldı ve tekrar göz göze geldik.. Onu hiç bu kadar ciddi görmemiştim.

-Sen beni sevsen de sevmesen de ben seni seviyorum. Bilmiyorum şu an sarhoşsun ve bu dediklerimi sabaha belki hatırlamayaksın. Ama olsun. Ben seni sevmeye devam edeceğim. Bir gün beni fark edeceksin biliyorum. Birşey söylemene gerek yok. Hadi şimdi seni evine bırakayım. Arabaya bin.

Arabaya bindirip kemerimi taktı.

-Ayrıca bir daha bu kadar kısa etek yada elbise giyme.
-Neden yakışmıyor mu?
-Hayır aksine çok yakışıyor. Herkes sana bakıyor kıskanıyorum.
-Sen beni kıskanıyor musun
-Tabiki evet
-Bende seni kıskanıyorum
-Kimden
-Bilmem hiç düşünmedim

Yine döndük eski halimize. Çok romantik dakikalar yaşadık tabi.

-Kızım sen bir daha bu kadar içme tamam mı
-Tamam baba içmem
-Sarhoşluğun hem güzel hem de ayrı bir dert. Ah Derin ah... Ben senle nasıl baş edicem hiç bilmiyorum ki. Ne vardı bu kadar içecek. Evde sizinkiler bişey demeyecekler mi içtiğine
-Annem uyumuştur. Babam bilgisayar oynuyordur. Ben geldim der kapıdan bakar odama geçerim. Uyumazsam banyo yaparım çantamda naneli sakız da var hallederim. Sahi sen neden hesabı bana ödetmedin çok kızdım sana
-Benim olduğum yerde sen hesap ödeyemezsin.
-O niyeymiş.
-Evliliğe hazırlık küçük hanım
-O ne demekmiş
-Evlendiğimiz zaman da hep ben ödeyeceğim de o demek
-Ne evliliği Memet
-Evlenicez ya hani
-Yoo ben evlilik teklifi almadım ki
-Tamam Derin yok bişey.Burdan kendin gidebilir misin beni görmesinler.
-Giderim. Teşekkür ederim herşey için.
-Asıl ben teşekkür ederim Derin.

Artık eve gelmiştim. Mehmet'in ağzından istediğim bütün kelimeleri duydum. O beni sarhoş zannediyor ama iki üç kadeh viskiden sarhoş olamayacağımı bilmiyor. Daha doğrusu anlamadı. Öyle çok içen biri değilim ama bünyem dayanıklı. Tabi bunu benim dışımda kimse bilmiyor. Yasemin da dahil. Ama iyi oldu. Beni seviyormuş. Beni öptü ve onu öptüm. Hemde dudaklarından.. Aslında istemsizce oldu. Ama bilemiyorum. O an öpmek istedim. Yarın ona nasıl davranacağımı düşünmem gerek. Ya hatırlamıyor numarasını yapacağım yada yaşanmış herşeyin gerçek olduğunu söyleyeceğim.

Mehmet

Bugün Sarı Papatyam'ın doğum günüydü. Sabah ona gönderdiğim hediyeyi ve çiçeği görünce şok oldu. Ama bir o kadar da hoşuna gitti. Kimin gönderdiğini bilmeden değerli hissettiğini anladığı için kolyeyi taktı. Aslında kendi hediyemi kendim taktım. Ama o bilmiyor. Bugün kendim olarak hediyemi verince bana sarılıp öptü. Çok hoşuma gitmişti. Sen benim ol ben daha sana neler alırım Derin'im...

Çok kıskandım. Sahnede çok güzel dans ediyordu. Ama onun yanına uçan erkek sivri sinek bile yaklaşamaz. Buna müsade etmem. Hemen çektim kendime. Ve olayın büyümemesi için dudaklarına yapıştım. Onun da beni öpmesini beklemiyordum. Ama hoşuma gitmedi değil. Aslında bu benim için kaçınılmaz bir fırsattı. Bende değerlendirdim. Evine bırakmak için biraz dil döktük ama olsun. Ona bu gece içimden geçen herşeyi söylemiştim. Bunun karşılığında ise o da beni öptü. Hemde dudağıma yapıştı. Geçen günkü öpemediğim o dudakları bugün öpmüştüm. Sabah yanağımı öpen dudaklar, bugün gerçek yerini öpmüştü. Sanırım daha önce kimseyi öpmemiş. Çünkü çok acemiceydi. Kollarımda adeta kelebek gibiydi. Ah benim sevgilim. Bir kez daha aşık oldum sana. Belki bugünü hiç hatırlamayacaksın ama ben hiç unutmayacağım. Bu geceden sonra olanları yarın hatırlar mısın? Hatırlasan keşke. Aksi olursa benim için çok zor olacak..