DERİN

3.Bölüm

Multimedya Derin.

-Hadi kızım geç kalacaksın.
-Tamam anne çıkıyorum.

Off! İnşallah otobüse yetişirim. Hiç zannetmiyorum ama bakalım. Durakta da kimse yok. Memet de yok. Otobüs gitti kesin. Ne yapayım bekliycem artık. Bir sonraki otobüsle giderim 20 dakika var. Amcam biraz kızacak geç kaldığıma ama yapacak bişey yok. Bir araba durdu. Bu da kim? Camdan eğilmiş bana bakıyor. Aa Mehmet..

-Hişt napıyon sen?
-Otobüsü kaçırmışım ya hiç sorma.
-Iyi gel gidelim beraber.
-Tamam olur gidelim. Sen de bugün araba mı var?
-Akşam perde takmaya gittik Burak'la araba bende kaldı.
-Amcam neyle gitti?
-Hondayla giderim demişti.
-Ay iyi olmuş bak yoksa fırça yiyecektim geç kaldım diye.
-Sen merak etme onun Aslı'sı vardır yanında seni görmez
-Onlar da ne ayak anlamadım ben.
-Anlarsın merak etme
-Gönül eğlendiriyorlar ha an'ı yaşıyorlar.
-Ne güzel işte birbirlerini yiyip duruyorlar liseli aşıklar gibi bi küsüp bi barışıyorlar (Mehmet kahkaha attı.)
-Amaaaan onlarınki de iş değil.
-Niye ya niye öyle diyon ne güzel işte
-Onların ki olacak iş mi Memet baksana
-Adamlar mutlu işte ne güzel hayatlarını yaşıyorlar
-Aman bizene boşver
-Tabi canım bizene
-Beni yolda indirmiycen mi?
-Olmaz otoparktan beraber gideriz.
-Niye
-İşte kızım beraber gideriz
-İyi tamam.

-Hadi Memet geç kalıyoruz.
-Tamam dur çakmağım kalmış onu alıp geleyim
-Ben veririm sana fazla var çantamda.
-O çantanda bi ben eksiğim zaten
-Gel seni de katayım içine
-Yok sen beni o ayağındaki 10 cm topukluyla taşıyamazsın
-Niye ben seni taşıyorum ki zaten sen beni taşı erkek olan sensin

O kelimeyi etmemle otoparkın içinde beni kucağına aldığı bir oldu. Nerden geldiğimi, ne düşüneceğimi bilememiştim. Düşmemek için mecbur boynuna sarılmıştım.

Mehmet

Çok güzelsin Derin. Ama kıskanıyorum seni.
İlk defa kucağımdasın ve çok heyecanlıyım. Bugün gözüme çok güzel görünüyorsun. Çokda güzel olmuşsun. Ama eteğinin kısalığı çok canımı sıktı..

-Dur tamam taşırsın ama bi gören olur
-Otoparkın içinde kimse görmez
-Emin misin?
-Evet Derin eminim
-Parfümün güzelmiş ha
-Geçen de beraber getirtmiştik ya hani o işte
-Bu o parfüm mü?
-Evet
-Güzelmiş.. Tamam hadi indir artık sokağa çıkıyoruz.
-Tamam bıraktım.

Alırken ters tepki yapar diye korkmuştum ama onun da hoşuna gitmişti. Boynuma sarıldı. Belki düşme korkusundan belki de isteyerek bilmiyorum. Ama olsun. Teninin kokusu burnuma geldi. Çok güzel kokuyordu. Hele o uzun sarı saçları. Ayrı bir güzel kokuyordu. Biraz tedirgin oldu. Çünkü Derin'in ondan 10 yaş büyük, evli ve bir yaşında bir kızı olan abisi vardı. Ondan çekinir korkardı.

-Aklımdayken çakmağı vereyim de unuturum sonra.
-Nasıl bulcan o çantanın içinden dükkanda verirsin.
-Dur bak bulcam şimdi. Hah buldum.
-Beş saniyede bu iş tamam. Siz kadınlara ben hayret ediyorum doğrusu o çantayı valiz gibi taşıyıp elinizi attığınız anda istediğinizi şıp diye buluyorsunuz. Bazen ben cebimdeki çakmağı ararım nerde diye?
-Niye senden uzaklaşıp trip mi atıyor da sen onu arıyorsun ki
-Of Derin tamam bu güzel espriydi. Simit yer misin?
-Çikolatalı açma olursa daha güzel olur
-Bitmediyse alırım.
-O zaman ben geçiyorum sen gel arkamdan.
-Tamam.

Derin

-Günaydın.
-Günaydın abla.
-Derin ben işleri bitirdim sende kahvaltını yap yukarıya çık oraları topla olur mu akşam sen çıktıntan sonra düğüncü geldi. Birde kesilecek perdeler varmış onların ölçüleri de üzerinde, aşağı indirdik onları da kesersin.
-Tamam abla olur da amcam nerde? Ethem abi de yok.
-Onların işleri var bankada.
-Tamam o zaman.
-Günaydın (Mehmet)
-Günaydın Mehmet siz kahvaltınızı yapın ben ön tarafa çıkayım.
-Hani kızım çayları katmamışsın daha?
-Dur katıyorum. Ceketimi çıkardım.
-Eteğin de çok uzunmuş.
-Ne var ki ne olmuş. Güzel değil mi?
-Güzel de sanki biraz kısa.
-Aslında çok kısa değil
-Dizinin 4 parmak üstünde!
-Gençken giyiniyor Memetcim evlenince belki kocam giydirmez o yüzden şimdi giyiyorum sevgilim de yok karışanım da yok iyi oluyor böyle
-Ha ondan giyiyosun
-Tabiki evet. İçimde kalmasın demi
-Kalmasın tabi giy sen giy
-Ben yukarı çıkıyorum dağılmış toplayacağım.
-Hüseyin yokmu?
-Yok onlar Ethem abiyle bankaya gitmişler.
-Iyi onlar gelinceye kadar takılırım bende.
-Hayat sana güzel be Memet

Ayağa kalkıp ellerimle omzuna dokundum.

-Yazın görürüz kime güzel şimdi kış da o yüzden iş yok
-Tamam bakalım ben çıkıyorum görüşürüz

Beynimde deli sorular.Mehmet bugün beni niye kucağına aldı ki. 4 aydır beraber çalışıyoruz. Ilk hafta çok soğuktu sonradan beni tanıyınca konuşmaya başladı. Ama bugün. Bilmiyorum ya. Olaylar çok değişik. Neyse. Eli boş nasılsa terziye bari gitsin. Yoksa bu topuklularla ben bunları götüremem.

-Memet. Memeettt. Memeettt. Nerde bu ya. Yine kesin videolara daldı. Yada kim bilir hangi kızla konuşuyor da duymuyor.

Tam kapıyı açtım adım atıyorken, burun buruna geldik. İkimiz de şok. Önce gözlerimiz göz göze geldi. Sonra o gözlerini kaçırıp yüzümü incelemeye başladı. Amcamın dükkana girme sesiyle kendime geldim. Hemen geri adım atıp Mehmet'e perdeleri götürmesini söyleyip uzaklaştım.

Çok heyecanlandım. Amcama selam verip yukarı çıktım. Aslında yukarda işim bitmişti ama ellerim titriyor, kalbim hızlı atıyor ve ne yapacağımı bilmiyordum. Kimsenin beni böyle görmemesi lazımdı. Ne oluyor bana böyle. Kendime, beynime anlam veremiyorum. Kafam çok karıştı. Nasıl bir hafta geçiriyorum böyle. Sanki hersey planlı.

Gün içinde Mehmet'i bir daha hiç görmedim. Aslında bu benim için iyiydi. Bakalım yarın nasıl olacak.

Mehmet
Önce omzuma dokundu bir saat sonra burun buruna geldik. Gözleri.. Bu kadar güzel kahve olamaz. Dudaklarını anlatamam. Ya bakışları.. İşte en çok ona tav oldum. Hem ürkek, hem cesaretli. Hem bana öyle bakma diyor, hem daha fazla bak diyor. Çok etkileyici bir bakışları vardı. Tam dudaklarına yapışağım anda Hüseyin'in gelmesiyle kız irkildi. Çünkü amcasıydı. Belki öz değil ama babası ile amca çocuklarıydı. Hep bir amca diye sayardı. Bu yüzden panik oldu. Ve hemen gitti. Keşke gitmeseydin....