1.Bölüm (İyileşeceğiz)

69 4 2
                                    

Bu benim ilk kitabım umarım beğenirsiniz...

-----------

Her son bir başlangıçtır.Herkesin hayatında bir kırılma anı vardır.Kimi bu sonu başarıyla,kimi kaybettikleriyle,kimi de yitirdikleriyle yaşar ve arkasından yeni bir başlangıç yaparlar bu hayatta.Benim sonum 3 yıl önce,yitirdiklerimle gerçekleşti.Gerçekleşen sonun ardından da bir başlangıç bahşetmedim hayatıma...Belki haketmediğimden,belki yapamadığımdan,belki korktuğumdan yapamadım bunu.Yıllarca ne ileri ne de geri gittim bu hayatta.Olduğum yerde ,Sıfırda kaldım.Bir damla daha düştü cama.Kahvenin en koyu tonu olan irislerim,takıldı damlanın kendini attığı noktaya.Elimi götürüp damlanın olduğu noktaya getirdim parmaklarımı.Kapı sesi duydum,ardından ayak sesleri takip etti onları.Elimi camdan indirip,gri tekli koltuğun kenarına koydum.Kafamı çevirmedim kapıdan tarafa, zira biliyordum kimin geldiğini.Her hafta aynı gün aynı saatte gelirdi beni görmeye.Yanıma yaklaştı ve karşımda ki gri tekli koltuğa yavaşça oturdu.Kısa bir süre çevirdim kafamı ona doğru.Biraz inceledim çehresini.Burnu kızarmış.Dışarısı soğuk olmalı.Gözlerinin altı morarmış kim bilir ne zamandır uyuymuyor.Siyah gür saçları dağınık olmasına rağmen o kadar güzel örtmüş ki o beyaz yüzünü.O da boş durmayıp bir süre gözlerini vucüdumda gezdirdi.Sonra yüzünü biraz buruşturdu.Zayıfladığımı düşünüyor olmalı,kendisininde benden aşağı kalır yanı yoktu hani.Hiç yemek yemiyor musun sen?Ben bunları düşünürken o gözlerini kenetledi gözlerime.Yeşil irisleri hala umutla bakıyordu bana.Kollarını dirseklerine dayadı ve ellerini birbirlerine kenetlemişti bile.Usulca tekrar kafamı cama çevirdim.Bir nefes aldı.

"Dışarıda ki yağmur o kadar kuvvetli ki.Arabadan buraya gelinceye kadar tavşan gibi sektim. -Ellerini bir kaç sanıyeileri geri birbirine sürttü- Sen ne kadar yağmurun altında yürümeyi sevden de beni hala buna alıştıramadın.Bir insan ıslanmayı neden sever ki...Tamam tamam yine bu konuyu açıp kızdırmıycam seni. -oda kafasını benim gibi cama çevirdi,bir süre bekledi.Sonra tekrar yüzünü bana çevirdi ama ben dışarıya bakmakta ısrar ediyordum - ...Immm..Bu hafta yine çok yoğundu.Bir ton işle uğraştım yine.Bazen bu işlerden çok yoruluyorum ama biliyor musun?Hiç pes etmiyorum.Ne kadar zor da olsa bırakmıyorum kafama takılanın peşini,bilirsin beni zor bıktırmaz...Zor umutlarımı elimden alamaz."

Aldığım yakıcı nefesin,ciğerlerimi tatmin etmesini umdum.Hala bekliyor...Benim ona,hayata,kendime bir adım atmamı bekliyor.Korkuyorum ve o bunu anlamıyor ya da anlamak istemiyor.

"Biliyorum...Bir gün buraya geldiğimde konuşacaksın benimle.Hatta haftada bir kere geldiğim için yanına,kızacaksın bana.Bende aslında bundan pek memnun değilim ama doktorun böyle olması gerektiğini düşünüyor,seni yormamız gerekiyormuş...Güzelim"

Kafamı çevirdim tekrar yüzüne.Ne çok özlemiştim bana böyle seslenmesini.Kollarında huzur bulduğum adama bakamıycak kadar acizleştim mi ben?Ona sarılamıycak kadar uzaklaştım mı kendimden?Keşke biraz daha kalsa,o anlatsa bende her zaman ki gibi dinlesem..Eskisi gibi çocukça nazlansam ona.O,onu affetmediğimi düşünüyor ve ben onu affettiğimi ona hissettirinceye kadar bu böyle olmaya devam edicek.Bana seslenirken bile tereddüt etmeye devam edicek.Insan sevdiğiyle arasına nasıl duvar örer ki?Ben ördüm ama bu duvar ne onu duymama ne varlığını hissetmeme engel olabildi.Başlarda çok suçladım onu.Buna nasıl izin verir dedim.Buna nasıl izin verir?Peki ya ben, bunların olabileceğini tahmin ederek uzaklaşmam gerekmezmiydi ondan...Bende en az onun kadar suçlu değil miydim?Sevgi,hiç bu kadar can yakıcı olmamıştır herhalde.Bizim sevgimiz,beni yaktı...Yüzüne bakarken boşluğa daldığımı farkettim,sonrada o çok beğendiğim damarlı elleriyle oynamaya başladığını.Ona bakmam onu heyecanlandırmış olmalı.Belki de tedirgin etmiştir..Içimdeki küçük kız bir tebessüm bıraktı bu duruma.O tekrar konuşmaya başladı.Bende yüzümü tekrar cama çevirdim ama arada bir kafamı çevirmeden ona bakıyordum.Sanki dışarıyı izlerken aklım,onun dediği her kelimeyi ezberlediğini belli etmek istemiyor gibi.

Sadece Aşk - BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin