Yaz tatilinin bilmem kaçıncı günü. Ve hava çok sıcak. Bu öldürücü sıcak kesinlikle beni de öldürüyor. Ve üstüne üstlük bizimkilerle planımız da var gezecektik. Otursalar götlerinin üstüne ölüyorlar sanki. Yerlerde sürüne sürüne en sonunda odama ulaşabildim. Şort ve sıfır kollu giyip klimanın karşısına geçtim. Yazın geçmesi için klima kadar mükemmel bir şey varsa o da dondurmadır net yani. Daha sonra aklıma ilk gelen şeyi yapıp Saliha yı aradım..
Saliha aranıyor...
"Efendim"
"Kanka nolur gezmeyelim ya. Bize gelin dondurma alıp. Hadi LÜTFENN!"
"Bilmiyorum ki Alp'te seninle buluşmak istiyodu."
"Ya daha dün görüştük onunla. Ben onu ikna ederim sen diğerlerini ikna et. Olur mu?"
"Tamam o iş bende."
Telefonu kapatır kapatmaz Alp'i aradım.
"Alpaşkımm. "
"Efendim bitanem."
"Buluşmasak dışarda olmaz mı?"
"Neden?"
"Eriyorum ben dışarda. Bence siz en iyisi 4 5 kutu dondurma alın gelin."
"Tamam senin dediğin olsun. Ama diğerleri?"
"Onları Saliha halletcek merak etme sen."
"Tamam dondurma alıp geliyorum o zaman."
"Tamam öptüm bay bay."
Bunu da hallettiğimize göre artık benden mutlusu yok sanırım. Beş dakika sonra zil çaldı. Koşarak kapıyı açtığımda karşımda Alp ve ellerindeki bir sürü poşetler vardı. Hemen ellerinde posetlerden birkaçını alıp mutfağa götürdüm. O da elinde kalanları mutfağa getirdi.
"Hoşgeldin."
"Hoşbuldum."
"Bu kadar şey istememiştim ben ama neyse. Aa ben bide Saliha dan da istemiştim dondurma ay."
"Olsun boşver bol bol yeriz."
"Mantıklı."
O sırada bir zil daha. Kapıyı bir açtım ama açmaz olaydım. Sürüce gelmişlerdi ve bunların arasında tanımadığım bir kız daha vardı.
"Ooo sürü hoşgeldinizz."
"Hoş bulduk sürü başı."
Herkese hoş geldin diyip sarılırken sıra tanımadığım kıza geldi.
"Merhaba."
"Merhaba ben Rümeysa. Gamze'nin çocukluk arkadaşıyım ve beni buraya zorla getirdi. Sizinle tanıştırmak için."
"Her zaman gelebilirsin tabiki de. Ben de Selin. Memnun oldum."
"Ben de memnun oldum."
"Ee bari çocuklar siz bekleyin. Biz bir şeyler hazırlarız Gamze'yle değil mi kanka?"
"Tabiki kanka sen nereye ben oraya?"
Hemen Gamzeyi mutfağın bir kenarına çektim.
"Benim düşündüğümü sen de düşünüyor musun Gamze."
"Yaaa evet çok tatlı olurlar değil mi?"
"Yiaa bence de hemen aralarını yapmamız lazım."
"Ha anlamadım dondurmayla bisküvinin mi arasını yapcan?"
"Ya salak tabiki de Hayır. Ben ne düşünüyorum sen ne düşünüyorsun ya."
"Sen ne düşünüyorsun?"
"Cem sap Rümeysa sap he."
"Oha kanka aklınla bin yaşa. Çok yakışırlar zaten lan."
"Shipleyelim mi?"
"Shipleyelim bence ya. Shipper kalbim duygulandı."
"Ne zamana kadar burada Rümeysa?"
"Artık full buradalar kanka."
"Oha çok iyi. Neyse şunları hazırlayıp bizimkilere verelim bari. Çok beklediler."
"Boşver bir şey olmaz."
Vallaha hiç bir şey hazırlanmasına gerek yokmuş ki zaten. Dondurma kutuların kapaklarını açtık. Sayımız kadar kaşık getirip masaya koyduk.
"Artık kaşıklayacaksınız gençler benden bu kadar."
"Saliha ama bana lazım siz yiyin." Dedikten sonra Gamze bana ters ters baktı ama bir şey demedi. Saliha'yı da mutfağa çektikten sonra;
"Kanka bizim Gamze ile Oğuz'un arasını yapmamız lazım."
"Bence de yakışıyorlar."
"O zaman bizde bu iş. Çak."
Çaktıktan sonra oturma odasına geri döndük. Mutluydum çünkü bugün iki kişinin arasını yapacaktım. Ne demişler yuva yıkanın yuvası olmaz. Ben de yuva yaptığımı göre yuvam olucak demek. Çok mutluyum be artık sap olmayacak kimse. İçeri geçip dordurmaları yedikten sonra evde içecek olmadığını bahane edip Oğuz'u markete gitmek için çekiştirdim. Oğuz bana n'oluyor hayırdır bakışı attı ama cevap vermeden çekiştirmeye devam ettim.
"Oğuz napiyon kanka?"
"Bilmiyom sen nereye ben oraya?"
"Adamm."
"Ee ne yapıyoruz?"
"Markete gidiyoruz ama dedikodu da yapabiliriz."
"Ne dedikodusu?"
"Hoşlandığın biri var mı bakayım?"
"Var."
"Oo kimmiş?"
"Ne yapacaksın?"
"Aranızı."
"Gamze."
"Ne?"
"Hoşlandığım kişi Gamze."
"Gerçekten mi?" Deyip boynuna sarıldım. Yaşasın olurlar işte bunlar.
"Peki sen bunları niye sordun?"
"Gamzeyle senin aranızı yapacağım. Ama sana da ihtiyacım var."
"Her neyse bu işte bende varım."
"Ya-şa-sın." Diyip sevinmeye başladım. Şiplerim ya olacak ya olacak başka çare yok. Marketten içecek alıp eve geldik. Oturma odasına geldiğimde ağzım beş karış açık Cem ve Rümeysa'ya baktım. Ne ara kaynaştılar bunlar.
"Hoş geldin Bitanem."
"Çok fazla hoş geldim bence de Alp."
"Fazla mutlusun sebebini öğrenebilir miyim acaba Selin hanım?"
"Şiplerim tutmaya başladı. Hadi hayırlısı bakalım."
"Hangi şipler?"
"Rümeysa, Cem vs Gamze, Oğuz."
"Güzel şipler."
"Az bekle sen bir geliyorum." Der demez hemen Cem'in yanına gittim. O sırada Cem espri yaptı ve Rümeysa gülmeye başladı.
"Vay Kuma da geldi bana hadi hayırlısı."
"Ne kuması?"
"Şaka diyorum eğlenmenize bakın bay bay."
Ben aklıma koyduğumu yaparım. Ve emin olun Bu çiftlerin de arasını yapacağım.
♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
ÖZEL BÖLÜMMMM
Büyük ihtimalle özel Bölüm 2 de gelir çünkü ben bunların aralarını yapmadan bırakmam. Öpüldünüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim - Değişiğiz
Short StoryA: kaç yıldır Candy Crush oynuyorum senin gibi şekerini görmedim. Selin: Bu sözü bulmak için ne kadar uğraştın? A: Bilmiyorum galiba yaklaşık 1 saattir Google'de arıyodum. En iyisi buydu. Kısa hikayedir. İYİ OKUMALAR