1.Bölüm: Büyük Kin!..
*Kininle kavrulduğun bu dünyada hissizleşmeyi öğrenirdi insan, Hissizleşleşmeyi öğrenince de büyürdü.*Multimedya: Şu an koyamadım ama tanıtımla alakalı bir bölüm yazmadığım için video hazırladım. Müsait olduğumda yayımlarım.
İyi okumalar papatyalarım. 🌼
Korku...
Bir küçüğün annesinin çok değer verdiği vazosunu kırmak belki de, belki de yapmadığın ödevini başında ki disiplinli ve sert öğretmeninden sakınmak, izlediğin korku filminden sonra gece uyanıp su içmeye gitmekten tırsmak.
Korku kimine göre önceden yaptığın pişmanlıktı. Korku filmi izlerdin gece uyanıp su içmeye kalkamazdın pişman olurdun 'ne diye izledim ki' derdin kimine göre.
Ama bu hikayede 'Korku' savunmasızlıktı!
Küçük bir kızın üzerindeki baskılardan savunamamasıydı. Ne acı!Esen rüzgarı, ona bahşedilen gülümsemeyi bile seven, ayağına sürünen sokak kedisinin 'bana güvenipte yanıma geldi?' Diye düşünen bunları seven bir küçüğü kim üzmek izerdi ki? Neden yapıyordu kader?
Ah! İsyan etmiyordu küçük kız. Ağlıyordu ama biliyordu ki tanrı ona bu imtihanı kaldırabileceğini bildiği için vermişti. Ona söz etmek yersizdi.
Ama o küçücüktü buna tahammül edemiyordu. Gece kabuslar görüyor, uyurken yatağı sallandıracak şekilde titriyor, annesi ve babası bunu bilsede ne gelip bakıyorlar ne de sabah bunun hakkında onu telkin ediyorlardı. Bi, abisi geliyor onu sakinleştiriyordu.
Ama abisi bilmiyordu ki bunun sebebi onun en yakın arkadaşıydı. Bilse bunun hesabını soracaktı ondan. Abisi ona sürekli 'güzelim' derdi. Aralarında dört yaş vardı.
Aleda' nın gür siyah dalgalı saçları, açık yeşil gözleri beyaz pürüzsüz teni, yaşıtlarına göre herzaman uzun boyu vardı.
🌙
...12 yıl önce
Okuldan dönmüştüm. Anasınıfına gidiyordum. Servisten inip evimize doğru yürüdüm daha 6 yaşındayken dahi ebeveynlerim beni okuldan almıyorlardı. Diğer arkadaşlarımın aileleri gelip kucak dolusu sevgileriyle onlara sarılıyorlardı.
Bu gün en yakın arkadaşımın annesi bana;
'Annen neden gelmiyor yavrucuğum?' Diye sormuştu. Annem ile tanışıyorlardı. O an sebepsizce annemden utanmıştım annem sorumsuzdu çünkü!Annem ben okula gittiğim sıralarda evde bir kaç arkadaşlarıyla kağıtlarla oyun oynuyorlardı. Bir kaç kere annem yenildiğinde ortaya konulan parasını yenen kadına vermiş. Ardından kahkahalarla gülüp. 'Bir daha ki eli ben alacağım.' Demişti. Akşam babam geldiğinde ise annem ile tekrar kavga etmişlerdi ve babam anneme tokat atarak 'sen iflah olmazsın Hayat! Küçük kızımız bile, ne yapacağını daha iyi kestirebiliyor.' Demişti. O an babamın ne demek istediğini anlamamıştım ama üzülmüştüm.
Annem ilk dayağını o zaman yemişti...
Eve gelip zile bastığımda kapıyı abim açmıştı. İçeri girdiğimde o çok korktuğum ve bana cinsel saldırıda bulunan -burda tecavüz demeye dilim varmadı- abimin arkadaşı Bora' ı görmüştüm. Onu görür görmez seri adımlarla odama çıkıp kapıyı kapattım ve üzerimde ki formayı çıkarıp taburemi alıp dolaptan formalarımı astığım turuncu askılığı aldım ve formaları asıp dolaba koydum. Elime pembe şortumu ve beyaz üzerinde şeker resimleri olan omuzları düşük t shirtumü aldım, giydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayın Kini... (Düzenlenmeye Alınmıştır.)
Genç KurguKüçüklüğünde ona çok çektirmiş olan adamdan öç almak için zamanını kollayan bir genç kız.. Uçkuruna düşkün bir pezevenk! Sevdiği kıza kendini açmayan bir çekingen. Ve soğuk... Acı özellikle. Evet bu yol bir kızın kini bu yolda hoşça gidelim.'