Odama çıkıp kapıyı arkamdan kilitledim. Rahatsız edilmek istemiyordum. Canımın acısıyla baş başa kalmalıydım.
Bu öyle bir sızıydı ki kalbimde, daha önce eşi benzeri görülmemiş.
Norman'dan başka çaresi olmayan tek derdimdi.Bana geri dönmeyeceğini bile bile onu bekleyerek kendimi yoruyor ve kahrediyordum .
Boy aynasının önüne geçtim. Saçlarımı sağ omzuma attım. Boynumdaki damgaya baktım.
Nazi Kampları'nda numaralandırılan savaş düşkünleri gibiydik. Daha doğrusu sırayla nakil edilmeyi bekleyen damgalanmış hayvanlar gibi...
63194
Hala duruyordu. Görenlerin boynumdaki sayıyı sormaması için fularla kapatıyordum. Başkalarından saklasam da gerçek peşimi bırakmıyordu.
Çocukluğumuzu almışlardı elimizden. 12 yaşımızda, hayatımızı cehenneme çevirmişlerdi.
Biz de kaçmak istedik. İmkansızlık duvarlarını yıktık ve başardık. Ama... ama...
Keşke kaçtığımız andan sonrası için hafıza kaybı geçirebilseydim. En azından her gün yaşarken yavaşça ölmezdim.
Ray haklıydı. Onu sevmesem bile, bu acıyla nasıl yaşayacaktım. Her seferinde Norman diye Ray'in omzunda mı ağlayacaktım?
Böyle yaşanılmazdı. Kısacık ömür büyük bir acıya hapsolamazdı.
Ama benim için olmuştu bile. Yüzümde gizlesem de kalbimde gizleyemiyordum. Her gün parçalanıp ertesi gün yeniden dağılan her bir parçam yerine geliyordu. Ama Norman parçası eksik olarak.
Aynaya baktığımda çocukluğumu görüyordum. Ardımızda bıraktığımız acı dolu geçmişimizi.
İyi dayandın yine de Emma. Hayatın yükünü sırtlayabilecek kadar güçlüymüşsün demekki
Dolan gözlerimden bir kaç damla yaş süzüldü yanaklarıma. Yaşları elimin tersiyle sildim
Norman seni ağlarken görse yüreği parçalanırdı değil mi? Şu anda burada olsa asla ağlamanı istemezdi
Senin yaşaman gerektiğini düşündüğü için kendini feda etti. O senin için öldü. Seni yaşatmak için kendini feda etti.
Kendimi avutmaya çalışırken bir türlü girdiğim karmaşık kaosun içinden çıkamıyordum.
Eğilip yatağın altına uzandım. Küçüklüğümden beri sakladığım bir sandığım vardı. Üzerinde EN yazıyordu. Bunu Norman'la beraber yapmıştık. Birbirimizin harflerini kendi ellerimizle kazımıştık
*flashback*
O gün Emma'nın doğum günüydü. Emma'ya çaktırmadan doğum günü için düşündükleri planı uygulamaya koyulmuşlardı.
Kendi elleriyle hazırladıkları küçük bir pastanın üzerine tek mum dikmişlerdi.
Kimsenin doğum gününü hatırlamadığına içlenen Emma'nın morali sürpriz bir kutlamayla yerine gelmişti
Pasta kesilip hediyeler verildikten ve Emma'nın yeni yaşı kutlandıktan sonra sırada Norman'ın ona vereceği özel hediye vardı.
Herkes ortalığı toplamakla meşgul iken Norman Emma'yı yalnız yakalamıştı
"Pişt! Emma?"
Emma heyecanla arkasını döndü.
"Norman?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gitsen De... || Emma&Norman
FanficSesini bir daha duyamamaktan korktum. O yüzden seni yarı yolda bıraktım. Ne olur beni affet. Oysa ben hep seni sevdim. Her ne kadar yanımda olmasan da. Sen Ray'e benim emanetimdin Emma. Sadece güvende olmanı istedim. Mutlu ol istedim. Hepsi bu.