31.Fatma Hanım

44K 1.9K 77
                                    

Aynı ateşin içinde yaşam bulan küller birbirlerini yanışlarından tanırmış.

31|Fatma Hanım

"Zaten ne zaman biz kazandık ki." Arkamda duyduğum naif sesle irkilerek başımı çevirdim. Saçlarım göz yaşlarımdan ıslanmış yüzüme yapışmıştı. Birkaç saç telinin ardından solgun beyaz yüze baktım.

Zaten büyük olmayan terası birkaç adım arşınlayarak yanıma geldiğinde de üstümdeki şaşkınlığı atamamıştım. Sahi dediklerimin ne kadarını duymuştu?

Benim gibi yere oturup bakışlarını gökyüzüne dikti. Anlam veremediğim kara harelerinden geçen duygu silsilesinde boğuşurcasına içine derin bir nefes çekti.

"Bugün oğlumun gözlerinde öyle bir hayalkırıklığı gördüm ki ne yapacağımı şaşırdım. Ama beni en çok ne yaraladı biliyor musun?" Şimdi gözleri gözlerimi hedef almıştı. Birden bire girdiği konuyu anlayamamanın etkisiyle susmayı tercih ettim. Cevap vermeyişime karşı anlayışla gülümseyip kucağında kavuşturduğu ellerini ovuşturmaya başladı. Hareketleri öylesine asil ve kendinden emindi ki içimde kabaran hayranlık duygusuna engel olamadım. Toy bir genç kadının hareketlerini bile kendi benliğinde yoğurup kendine has bir eda takınıyordu. Onu incelemeye dalan gözlerim sesini duymamla yeniden gözlerine odaklandı.

"Ona karşı içimde ilk kez peyda olan hayalkırıklığı. Bunu anne olduğunda çok iyi anlayacaksın çünkü bir anne evladına karşı kötü bir his içine düşmüşse bu bir annenin en büyük hüsranıdır. Az önce aşağıda oğlumu yanlış anlayıp üzdüm. Ama yemin ederim en çok yine ben üzüldüm. Onun hissettiği üzüntüyü, kırgınlığı misliyle bende hissettim." Haklıydı ben anne değildim. Şu an onun hissettiği şeyleri hissedemiyordum. Ancak bildiğim bir şey varsa o da bir annenin yavrusunda açılan yarada nasıl boğulduydu.

"Agir'i bugün ilk kez perişan bir halde gördüm. Aşağıda ne oldu da o koskoca adam bir anda yıkıldı?" Sorumla tereddütle bana baktı. Kara harelerinde derin bir hüzün yaşam bulmuştu.

"Senin koskoca dediğin adam beni gözümde hala ufacık bir çocuk. Agir'im bir türlü çocuk olamadı belki de o yüzden benim gözümde hep ufak bir erkek çocuğu kalacak. Benim oğlum çok güçlüdür Evin. O kolay kolay yıkılmaz. Ama bugün onu olmayacak yerden vurdum. Bilmeden kanayan yarasına tuz bastım." Fatma hanım susup soluklandığında artık neler olduğunu merak eden yanım iyice arsızlaştı. Fatma Hanımın suskunluğu uzun sürmemesini arzulayarak bekledim.

"Seni ilk geldiğinde neden bu konaktan kaçırdığımı biliyor musun?" Ansızın gelen soruya anlam veremeyerek başımı olumsuz anlamda iki yana salladım. Başını gökyüzüne dikip anlatmaya başladığında soluksuzca dediklerini dinliyordum.

"Ben seni yanışımdan tanıdım. Bu konağa Agir'in arkasında ürkekçe girdiğini anda seni tanıdım. Nasıl bir ateşte yanacağını o an anladım da bi'çare kurtarmaya çalıştım. Ama boşaymış. Sen bile isteye kaçtığın bu Cehenneme kendi ayaklarınla geri döndün. Evin o fırsat bir daha ayağına gelmeyecek. Sen o fırsatı kaçırdın ya artık bir ömür bu dört duvara mahkum kaldın." Sözünü bölüp konuşacakken eliyle durmamı istediğinde sessizliğime devam ettim. "Nerden bilirim diye sorma Evin. Bunu en çok ben bilirim. Çünkü o fırsat benim ayağıma hiçbir zaman gelmedi."

Şaşkınlıktan dilim tutulacak gibi oldu. Yanlış anlamış olduğumu düşünerek tekrar dediklerini aklımda canlandırdım. Gökyüzüne diktiği bakışlarını şaşkınlık dolu yüzüme çevirdiğinde dudaklarından hüzünlü bir kıkırtı yükseldi.

ATEŞİN AŞKI | Töre Serisi IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin