Yine şaçma salak bir hafta geçmişti. Bir haftanın tamamını neredeyse Barış ile konuşmuştum.Sesini duymayın istediğim o kadar fazla an olduki , işte tamda bu anlarda çıldıracakmış gibi oluyorum. Cumartesi günü olduğundan öğlen 1 gibi uyandım. Hemen telefonuma baktım. Barıştan birsürü günaydın mesajı vardı.
Y : Cumartesi olduğunu hatırlatayım. Saat 9 da mesaj atacak ne yaşadın lan sen.
B : Amazon farkettiysen şuan saat 1.
Y : Ama CU MAR TE Sİİİİİ
B: Amazon biz nezaman görüşücez?
Bu mesajla elim ayağım titremeye başladı. Ne cevap verecektim. Hayır diyemem çünkü çocuk haklı lan neredeyse 3 ay olcak tanışalı. Şimdi sıçtın ayvaz.
Y : Nereden çıktı şimdibu
B : Biyerden çıktığı yok. Neredeyse 3 aydır konuşuyoruz sesini duymak istiyorum, sarılmak, kokunu içime çekmek istiyorum.
Yazdığı şeyi görünce hemen kabul edesim vede ettim. Çünkü aynılarını ende yapmak istiyordum.
Y : Ne zaman istiyorsun?
B : Yarın müsaitmisin ?
Y : lan bukadar erkenmi
B : Nekadar erken okadar iyi nolurrrrr.
Y : İyi nerede
B : Meydanda olurmu ?
Y: Tamam yarın saat 9da meydanda.
B : Tamam yarın görüşürüz amazon.
Y : Görüşürüz
Telefonu kapatır kapatamaz tuğçeyi aradım. Olan biteni anlattım. Tuğçede yarın kendisinin beni hazırlayacağını söyledi bemde taöam dedi. Evdrki boş günümün ardındanderin bir uykuya daldım.
《《《》》》
Pazar Günü Saat 7.
Sabahuyandığımda saat 7ydi. 2 saat benim için fazlaydı ama tuğçe uzun süreceğini söylemişti. Uyanır uyanmaz tuğçeyi aradım. Hemen bize geldi. Kıyafet dolabımı karıştırmaya başladı. Elindeki eteği gösterdi.
T: Kanka bu etek mükemmel bunu giy.
Y : Tuğçe nefesini boşa yorma giymem.
Uzun uğraşlar sonucu giyineceğim kombini bulmuştuk.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Heyecandan ölücektim. Saat 8 buçuk olduğu zaman meydana doğru gitmek için taksıye bindem. İndiğimde bsrıştan bir mesaj geldi. Meydands bir cafedeymiş. Hemen oraya doğru gittim. Cafe direğine yaslanmış uzun boylu hatta fazla uzun boylu biri. Altın sarısı saçlarını karıştırıp bana doğru baktı. O an ona doğru koşup sarılmayı okadar çok istedim ama yapamadım. Barış bana doğru gelince bende yürüdüm ve bana sarılınca bende ona karşılık verdim.Nefesini saçımda hissedince tüylerim ürperdi. Sezsizce kulsğıma fısıldadı.
B: Çok güzel olmuşsun.
O an salaklık edip teşekkür etmek yerine mal olduğumun göstergesi bişey dedim.
Y : Gerçektenmi?
Kısacık bir gülüşü attığını hissettim.
B : Gerçekten ama kollarını boynuma sarmak için parmak uçlarına kalkma göbeğinde açılıyor. Genç yaşımda katil olmak istemiyorum.
Y : Öküz
Hemen ayrılıp bir yere oturduk ben kahvemi içerken barışın beni izlediğini farkettim. Ve o an öyle bir soru sorduki hryecandan ölücek gibi oldum.
B : Hangi parfümü kullanıyorsun.
Y : Aşk olsun yani ne parfümü ya.
B : Çok güzel kokuuyorsun . Çok güzel gülüyorsun. Gözlerin çok güzel. Sanki allahım tüm insanlıktan aldığı güzellikleri sende birleştirmiş.
Y : T-teşekkür ederim.
B : Bunu dememe neden bu kadar şaşırdın
Y: Yani hayatımdaki herkes genelde çirkin salak biri olduğumu söyler ailem dahil.
Ben bunlsrı söylerken gözleri koluma ve göbeğimin açıktan kaldığı kısma takıldı. Nedenini anlamadım ama hemen kapattım göbeğimi.
B : Bir dakika dur.
Y : Barış sapıklaşma.
B: Yaprak bel boşluğun ve kolundaki morluklar ne.
Y : Iııı şeyy
B : Yaprak söyle kim yaptı.
Y: Can denen bir çocuk.
B: Gel hastaneye gidelim baktıralım.
Y:Gerek yok ya.
B : İyi pazartesi bende seninle derslere gireceğim.
