10 İlk kez,

974 61 16
                                    

Beş gün sonra

Deniz

Kızlar üst kattaki Hasretin evine gidip  bir şeyler kurmaya çalışırken ben de Azrayla salonda oturuyordum. İkimiz de yere oturmuştuk Azra sırtını kanepede yaslayıp bana baktı. Sabah çok erken uyanmıştı ve doğal olarak çok uykusu vardı. Çok yakın olmama rağmen zor duyabileceğim bir sesle mırıldandı.

'Alırım başımı başım bir deli nehir,
Silerim yaşımı siler ismimi şehir

Kestirir saçımı kendimi avuturum,
Bir gülü kurutur kurursa unuturum.'

gülüp başını kanepeye yaslarken her hareketini izledim.

Gözlerini kapamıştı. Birkaç dakika daha izledim yüzünü, dizlerimin üstünde yanına ilerledim. Nefes alış verişi derinleşmişti, uyumuş muydu? Bilmiyordum, sadece söylemek istedim. Tam da onu düşünerek.

'Bir mektup yazarım yokluğundan da ağır,
Bir kedi alırım, sende anneni çağır

Ellerin aklımda sevdan kalbimde kalır,
Hep hüsran hep kahır söyle artık olsun.'

Azra derin nefesler alıp verirken sol gözümden akan yaşı sildim. Elimi saçlarına götürüp okşarken titreyen ellerimle baktım. Belki üvey babam olmasa saçlarına okşayan kişi annesi olacaktı. Belki vücudundaki bu dövmeleri yapma ihtiyacı hissetmeyecekti. Belki uyurken bile huzursuz olmayacaktı, okuldan atılmayacaktı.

Elimi çekip ağzıma götürdüm. Hıçkırmak istemiyordum, ağladığımı görüp uyansın istemiyordum. Acaba ne hissettiğimi bilse yine her gün çağırır mıydı beni buraya? Ayağa kalktım, zil ardarda çalınca hızla kapıyı açtım ama Azra çoktan uyanmıştı. "Ne oluyor? Azra yatıy-"

"Patlamış mısırda al Hasret!" Oflayıp geri çekilirken Azra ayağa kalkıp yanıma geldi, esniyordu. Kolunu omzuma atıp yanağımdan makas aldı. "Boncuk, ne bu tantana?" Hasrete baktım. "Mısır yiyeceklermiş?" Azra ya sabır diye mırıldanıp tekrar salona doğru ilerledi.

____________
'3. Kişi ağzından'

Deniz, kızlar sonunda buz gibi olan evden çıkıp kapıyı kapattıklarında salonun kapısını açıp içeri girdi. Azrayla göz göze geldiklerinde başını yere eğip karşısındaki koltuğa oturdu.

Genç kızın bakışlarına anlam veremeyen Deniz halının motiflerini izlemeye başladı, mavi ve beyaz renksiz ağırlıktaydı. Bir kenarında büyük bir leke vard-

"Yanıma gelsene," Azra Deniz'in kendisine uzak oturmasının anlam veremiyordu, okulda evde sürekli yanyana oturmalarına çok alışmıştı. Başka bir nedeni yoktu.

Deniz bakışlarını sonunda on dakikadır incelediği halıdan çekip Azra'nın gözlerine çıkardı. Zaten sessiz olan ortam iyice sessizleşirken kısa bir an ayaklarını kullanamadığını düşündü. Ellerini koltuğun iki yanına koyup destek aldı. Ayağa kalkarken Azra her bir hareketini dikkatle izliyordu. Aslında şu bakışlarını üstünden çekse her şey daha kolay olacaktı. Hızlı adımlarla yanına oturdu.

Azra gülüp başını koltuğa yasladı. Ellerini göğsünün altında birleştirip gözlerini tavana dikerken Deniz de bakışlarını tavana çevirdi. Tüm kalbi heyecanla çarpan Deniz Azra'nın aksine sakinleşmek için kendini telkin ediyordu.

"Dışarı mı çıksak?" Ağzından bir anda fırlayan cümlelerle Deniz kendine şaşırmaya başlıyordu. Azra bakışlarını tavandan çekip Denize çevirirken o da şaşkındı ama yüzünde hafif bir gülümseme vardı. "Yani, bu bir çıkma teklif-" Deniz hızla yanındaki genç kadına dönüp sözünü kesti. "Ya Azra!"

Azra yine Denizi utandırmayı başarırken sırıtarak ayağa kalktı. Deniz'in yanındayken hep böyleydi. Gülümsüyordu. "Çıkalım madem." Diyip odanın kapısına ilerlerken arkasında şaşkınca ona bakan bir Deniz bıraktığını biliyordu.

_______________
Azra

"Boncuk hadi, seni bekliyorum." Diyip odanın kapısına tıklatırken Deniz kapıyı açmıştı. "Sonunda be boncu-"

Elimi yaslandığım kapıdan çekip Denizi baştan aşağı süzdüm. Ilgazın dolabından giyinmesine izin verirsem olacak buydu. Bakışlarımı gözüne çıkarırken tüm bedenimin sakinleşmesi için bekliyordum. Aslında benimde insan kalır yanım yoktu, siyah bir etek ve siyah dümdüz uzun kollu dar bir tişört giymiştim.

Deniz yanımdan geçip kapıya ilerlerken arkasından seslendim. "Ya Boncuk acaba hiç çıkmasak mı?" Kapıyı açıp bana baktı. "Başta kabul ettin, Azra." Siyah ayakkabısını ayağına geçirirken sinir hastası olmadan bir gün geçirmek için dua ettim.

Deniz asansöre ilerlerken telefonumu açıp Burak ve Ardaya mesaj attım. 'Geliyoruz, umarım çok dolu değildir.'
Hemen mesaj geldi Arda dandı.
'ilk kez bu kadar dolu olabilir, senin şu geçen ay tanıştığın grubun geldi burda.' oflayıp telefonu çantama tıkatken Denize seslendim. "Boncuk elindekini giy!"

first time Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin