Deniz
Artık favori aktivitemin araba kullanırken Azrayı izlemek olduğunu farketmiştim. "Boncuk, dikkatimi dağıtıyorsun." Anlamayıp kaşlarımı çattım. "Konuşmuyorum ki?" Azra kısa bir an bana bakıp kahkaha attı. İç çekip gülüşünü izlerken direksiyonu sola kırdı. "Ciddiyim boncuk, kaza yapmak istemiyorum. Özellikle sen emniyet kemerini ısrarla takmazken." Kaşlarımı kaldırıp emniyet kemerine baktım. "Ha, doğru."
On beş dakika sonra girişi simsiyah olan bir yere geldik. Aşırı sessizdi ve kapıda yıllarca kas yapmak için uğraştıktan sonra böyle bir yerde neden olduğunu düşünüyormuş gibi duran adam vardı. Kendi düşünceme gülerken Azra arabadan inip kapıyı kapadı. Arkasından tip tip baktım. Tabiki de kapımı açmayacaktı, sevgilim yada şoförüm değildi sonuçta.
Arkasından inip ceketimi sarıldım, hava buz gibiydi. Ayrıca Azra bir daha kırmızı ruj sürmesin diye dışarı çıkmadan rujlarını saklamayı aklıma not ettim. "Azra? Sonunda uğradın bakıyorum, unuttun sandık bizi." Azra gülüp başıyla selam verirken adamın bakışları kısa bir an bana döndü ama anında bakışlarını başka yere çevirdi. Tepkisine takılmayıp Azra'nın peşinden içeri girdim.
"Bonjour, Kızıl Kafa!" Kıvırcık saçlı bir adam Azrayı kucaklarken şaşkınca baktım. Nasıl böyle bir şeye izin vermişti ki? Çocuk Azrayı döndürüp bağırdı. "Oh burda kızıl kafa görmeyeli uzun süre oldu!"
"Lan, Arda bu gidişle nefessizlikten öleceğim!" Arda geriye çekilip ellerini çırptıktan sonra bakışlarını bana çevrirdi. "Sen de," duraksayıp kısa bir an Azra'ya baktı. "Boncuk?"
Azra homurdandı. "Yada Deniz, sizde bonjour madam!" Aslında tatlı birine benziyordu gülümsedim ama hala Azra'ya sarılması aklımdan çıkmamıştı. "Hadi herkes bekliyor Azra." Sonra eliyle uzaktaki bir adama işaret yaptı. "İsmail abi! Bir gelsene." O karşılamadan sonra böyle şeyler yapması beni güldürürken Azra bana döndü.
"Boncuk, gel bakalım." İç çekip Azra'nın peşinden ilerledim. Mekanın daha sessiz ve kenar masalarından birine ilerledik. Yaklaşık beş kişi bizi görünce sevinçle ayağa kalktı. "Azra!"
Kızlardan biri Azra'ya sarılıp geri çekildi. Yaşı diğerlerinden daha küçük duruyordu. Bizimle yaşıt olmalıydı. Azra herkesle sarılırken onları izledim. Bakışları bana dönüp kolunu omzuna attı. Herkesin ilgisi bu hareketle bana dönerken nedensizce göz ucuyla Azra'ya en başta sarılan kıza bakma ihtiyacı duydum. Kız gülümsüyordu.
"Deniz, değil mi Azr-" kız aniden duraksayıp masadaki suyu içti. Kolumu ovuyordu. Hepimiz otururken dikkatimi masaya verdim.
"Ondan sonra dedi ki, yok çok sıkıyormuşum falan bende dedim ki Allah'tan Azra gibi değ-" herkes cümlenin sonu gelmeden gülüşürken Azra'ya baktım ama masayla alakası yok gibiydi. Uzaktaki bir masayı izliyordu.
"Bak dinlemediği nasıl belli bak." Dedi adının Buket olduğunu hatırladığım kız. "Azra pişt!" Buket Nehiri dürtünce ikiside gülüşmeye başladı. Neyi bu kadar dikkatle izlediğini merakedip sessizce mırıldandım. "Azra?"
Bakışları hemen bana döndü. "Boncuk?" Boğazımı temizleyip neyi izlediğini soracakken masadakilerin sesiyle sustum. "Ulan burda on saatine sesleniyorum!" Dedi Buket gülerek Azra anlamamış gibi kızlara bakarken Arda bize baktı. "Deniz çağırdı ondan."
"Siz beni görmeye görmeye ruhun sıkıldı herhalde, hadi kalkın dans edelim." Azra'nın dediği şeyle herkes bu anı bekliyormuş gibi ayağa kalkarken Azra da ayağa kalktı.
"Bu dansı mana lütfetmek zorundasın Boncuk," diyip elimden tutunca güldüm. Azra stili dansa kaldırma. Elimi tutup kalabalığın arasında ilerledi. Birine bir şeyler söyleyince mekanda bangır bangır çalan müzik yerini daha slow şarkıya bıraktı.
Azrayla dans edenlerin daha az olduğu bir yere geldik. Yutkunup yere bakarken belinde hissettiğim ellerle başımı kaldırdım. Azra gözlerime bakabilmek için başını yana yatırıp eğmişti. Ellerimi yavaşça kaldırıp omuzlarına koydum. Azra kulağıma doğru eğilip bekledi. Nefesi boynuma çarparken kalbimin sesi duyulmasın diye dua ediyordum.
"Boncuk, aniden bakma. Babanın yanındaki adamı tanıyor musun?" Azra sessizce fısıldadıktan sonra başını çekmeyip aynı şekilde durmaya devam ettim. Şokla Azra'ya bakarken başını çekti. Hafifçe yana döndük. Başımı Azra'nın boynuna yaslayıp etrafa bakınca babamı gördüm.
Kudretin babası ve bir kaç adamla konuşuyordu. Gözüm bir yerden ısırırken babamla göz göze geldik. Bakışlarını çekip önüne döndükten sonra bir daha bana baktı. Başımı Azra'nın boynundan çekip kulağına eğildim. "Azra, sanırım kaçmamız gerek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
first time
FanfictionAzra ve Deniz başka bir şekilde, bambaşka kişiler olarak tanışsaydı ne olurdu?