Azra
Yemekhane de oturup kızların klâsik sohbetlerini dinliyordum ama gözüm karşı masadaki Deniz ve Pelindeydi.ne olduğunu çözmeye çalışıyordum. O sırada yemekhanede sesler yükseldi. Sınıftakilerden biri koşarak yanıma geldi. "Azra, Azra! Kudreti salmışlar." Dünya o anda benim için dururken ayağa kalktım. "Ne dedin sen?" Dedim titreyen ellerimi sıkıp.
"Kudreti salmışlar Azra." Sert adımlarla ilerlerken Kızlar peşimden koşuyordu. "Kınalı? Vay vay vay, kaderde tekrar bir ara-"
"Boş yapma Kudret ya!" Dedim nefret dolu bir ifadeyle. Tam önüne geçerken insanlar etrafımıza toplandı. "Sen paçayı yırtmışsın ama o ailene söyle her adımını dikkat etsin." Kudret bağırdı. "Beni tehtid mi ediyorsun lan?!" Onayladım. "Evet,"
"Azra, okula yeni geldin tamam." Kızlar beni ikna etmeye çalışırken yemekhanenin bölündüğünü gördüm. Gülüp başımı iki yana sallarken karşıda duran Denizle göz göze geldim. Sinirli adımlarla yanlarına gidip elimi Deniz'in koluna koydum. "Azra, bırak."
"Deniz kes sesini." Kolundan tutup Yemekhanenin dışına ilerlerken Kudretin sesi geliyordu. "Ahmet bey bunu bir öğrense!"
Yemekhaneden çıkar çıkmaz Deniz kolunu çekip omzundan itti. "Beni insanların içinde kolumdan tutup sürüklemeyezsin Azra!" Yutkunup kaşlarımı kaldırdım. "Ne dedi o herif sana?"
Deniz sırtını duvara yaslayıp sinirle inledi. "Bir şey demedi. Kendi kararlarımı uyguluyorum." Bakışlarımı gözüne çıkarıp bir elimi yanağına diğer elimi yaslandığı duvara koydum. "Güzelim, lütfen. Her şey yeterince berbatken, yapma bunu." Deniz başını duvara yasladı.
"Azra," gülümsedim. "Geçebilir miyim?" Bir kaç saniye öylece kala kaldıktan sonra sinirle elimi çektim. "Ah Deniz, ah."
____________
Deniz"Evet kızlar voleybol oynasın hadi alın şu topu! Azra hayır futbol değil bırak o topu!" Beden hocası Azrayı voleybola ikna etmeye çalışırken gülüp başımı iki yana salladım. Siyah şortlar ve beyaz okul lakosları giymiştik.
Ben altıma mavi hırkamı, Azra da gömleğini bağlamıştı. Ayrıca bacağındaki dövme çok güzeldi. Pelin omzuma dokundu. "Biz böyle bir grup olalım." Bir kaç kişi onaylarken Azra sinirle oflayıp elindeki futbol topunu erkeklere fırlattı. "Azra reis! Gelsene.", Ilgazın bağırmasıyla Azra yanımıza geldi.
"Ee kurdunuz mu takımları?", Onayladım. "Ben Pelin ve kızlar." Yanınızdaki bir kaç kızı gösterdim. "Size karşı." Azra başını iki yana salladı. "Siz bilirsiniz. Ağlamak yok ama?"
____________
"Ya Haso ben futbol insanıyım ne yapayım ya! Hem bu ne saçma bir spor dalı? Yani anlamsız ne güzel gül gibi futbol varken." Azra itiraz cümlelerini sıralarken güldüm. "Azra, kazandık mı, kazandık."
Sinirle omuz silkip su şişesine uzandı. Çocuk gibiydi. Dayanamıyıp yanına oturdum. "Üzüldün mü sen?" Azra omuz silkip şişeyle oynayınca kahkaha atıp başını omzuna yaslayacakken durdum. Hafifçe yana kayıp aramızdaki mesafeyi açınca Pelin aramıza oturdu. Azra şişeyi sinirle fırlatıp ayağa kalkınca arkasından baktım.
_________
Sonraki gün
Çantamı sıraya koyup sandalyeyi oturmak için geriye çektim. "Deniz, günaydın!" Pelin gülüp yanağımdan öpüp sandalyeye otururken telaşla Azranın oturduğu arka sıraya, baktım. Neyse ki sınıfta değildi. "Günaydın." Dedim boğazımı temizleyip.
O bana babasıyla çıktığı tatili anlatırken gülümseyip başımı salladım. Hüzünlü bir gülümsemeydi bu. Kendi babamın bana tokat attığını, bana ne kadar iğrenç davrandığını saklamaya çalışan bir gülüş. Azra görse anlardı işte.
"Günaydın," Azra'nın sesiyle yutkunup başımı önüme eğdim. Pelin başını eğip bana baktı. "İyi misin?" Azra sıramızın yanında duraksadıktan sonra arkadaki yerine ilerledi. Gülümseyip başımı kaldırdım. "İyiyim Pelin, sen anlatıyordun devam etsene!"
Saçlarımla oynayıp anlatmaya devam ederken sınıfa bir kız girdi. Kapıda durup etrafı süzen kıza baktım. Siyah kısa saçlı kahküllü bir kızdı. Küçük duruyordu. "Ihm, şey burası 12-B değil mi?" Jale gülümseyip onayladı. "Seni buraya mi gönderdiler? Normalde kimseyi almazlar bu sınıfa kolay kolay." Tek boş yer Azra ve Kudretin yanıydı. Herkes bunu hissedip kıza bakarken Kudretin sesi geldi. "Pişt, tatlı kız. Adın ne bakalım?"
Heves sırıtıp oturduğu masadan atladı. "Anam kayıp kardeşimi buldum Azra bak!" Kızlar gülüşüp kızın etrafına dolaşırken Azra başını yana eğmiş kalabalığa bakıyordu. Yutkundum, umarım düşündüğüm şeyi yapmazdı çünkü cidden buna hazır değildim.
"Gel bak burası boş." Kudretin grubundan Hacer eliyle Kudretin yanını işaret edince kız yutkunup ilerleme başladı. "Oraya oturmuyorsun." Yüzümü sinirle buruşturup sakinleşmek için elimi sıraya koydum. Azra ayağa kalkıp kıza başıyla yanını işaret etti. "Buraya otur, gel."
Kız şaşkınca Azra'ya bakıp yanına ilerlerken ayağa kalktım. Kızların bakışları bana dönerken Jale elini koluma koydu. "Ya bırak Jale bir şey yapacak mışım gibi!" Dedim sinirle elimi çekip. Azra bana bakarken yanına ilerledim. "O kız, oraya oturmayacak." Titreyen ellerimin sıkarken Azra güldü.
Dikkatim dağılırken başımı iki yana salladım. "Tek boş yer benim yanım ama nasıl ola- kes sesini Kudret." Azra elini kaldırıp Kudretin susmasını sağlarken sinirle Hevese baktım. "Hevesle otur o zaman! Kız da Ilgazın yanına geçsin."
Azra başını yukarı kaldırıp omuz silkti. "Hayır ben," başını yeni gelen kıza çevirdi. "Adın neydi?" Kız şok içinde bize bakıyordu. Hem bu kız niye güzeldi ki şimdi ne gerek vardı yani? "Ece."
"Eceyle oturmak istiyorum. " Sinirle inleyip hemen yanımda duran sıramdan çantamı aldım. Pelin arkamdan bir şeyler söylerken dinlemeyip Azra'nın çantasının yanına attım. "Artık dolu,"
Azra arkasını dönüp bana bakmaya başladı. Heves kahkaha atıp Deryayı dürterken Derya ofladı. "Evet Heves gördüm! Bin kere anlatma ya!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
first time
FanfictionAzra ve Deniz başka bir şekilde, bambaşka kişiler olarak tanışsaydı ne olurdu?