2.6 Normal'e dönen hayatlar

884 53 15
                                    

1 hafta sonra, Deniz.

Arda gülümseyerek bana bakarken bende karşılık verdim. Ayşegül heyecanla geçen yaz aşkını anlatmaya devam ederken saniyede bir göz ucuyla telefonuma bakıyordum.

Azra, serbest bırakılmıştı. Herkesin imkansız gözüyle baktığı halde. Üç gün boyunca Ilgazın evinde dört saatlik uykuyla Azra'nın son altı yılını dinlemiştik. Sonra Azra milyon kere Arda, annem ve Ayşegül arayınca beni eve bırakmıştı. Aklıma gelince gülümsedim.

Azra'nın beni eve bıraktığını gören Göktuğ bayılma numarası yapmıştı, Ayşegül de artık Azrayı gördüğünde vahşi doğaya salınmış kurt gibi davranmayı bırakmıştı. Sonunda. Hatta davası başladığı günden beri hafif hüzünlü bakıyordu ona, okulda olduğumuz zamanlar geldi aklıma, çok değişmiştik. Sanki Azra hariç herkes ona üzülüyordu, o ise kendi için tek bir göz yaşı dökmemeye yemin etmiş gibi ifadesizdi her şey hızla yaşanırken.

Yazın ortalarında olmamız hiç bir şey ifade etmiyordu artık. Mevsim kavramı yok olmuş gibi bir soğuk vardı. Üstümdeki kazağı çekiştirirken tekrar telefonuma baktım. "Birini mi bekliyorsun fıstık?"

Ve Arda. Kabul, son üç yıldır hayatımızın düzene oturmasını sağlamıştı. Annem onu gerçekten seviyordu, bende annemi seviyordum. Gülümseyip başımı salladım. "Yok ya, dizimin fragmanı çıkacaktı bu gün ondan." Dedim  omuz silkip.

Düşününce Arda hayatımda önemli bir yere sahipti ama altı yıl boyunca ondan haber alamadığımı düşündüm, ve gerçek yüzüme çarptı. Unuturdum.  

Ayşegül bana döndü. "Ha şey mi? Hani kocasını vurup hapse-" telefonumdan bildirim gelince heycanla ayağa kalktım. "Ben geliyorum."

Odadan çıkıp tuvalete girdikten sonra hızla tuş kilidini açtım. Ilgazdan mesaj gelmişti. 'Deniz, Azra 28 saattir uyuyor. Yada uyumuyor ama Hevesin sahte bayılma numarasına yada son ses açtığımız müziğe tepki vermedi. Müsaitsen bekleniyorsun.'

Sırıtıp mesaj yazmaya başladım sonra duraksadım. Ay şimdi havada kapmışım gibi olacaktı. Önce içerdekilere haber verip sonra gidersem en azından bunu bekliyormuşum gibi olmazdı.

Salona girip koltuğa attığım çantamı ve hırkamı aldım. Gece olduğu için hava biraz soğuktu. "Deniz, ne oluyor?"

Telefonu çantama atıp hırkamı giydim. "Azra iyi değilmiş, gidip bir bakayım." Dedim göz ucuyla Ardaya bakış atıp. Kaşlarını çatmıştı. "Ne olmuş?"

Dedi Göktuğ telaşla ayağa kalkıp. Yutkunup kapıya doğru ilerledim. "Uyanamamış."

"Ölmüş mü?" Dedi Ayşegül şokla. Sinirle arkamı dönünce sustu. "Şaka."

"Bizde gelelim, tek gitme bu saatte." Dedi Arda yanıma gelip. İtiraz cümlelerine başlayacakken ayakkabılarını giyince zor bir gece olacağını anladım.

___________
Ilgaz

Kapı hafifçe tıklatılınca Heves yanımdan ayağa kalktı. Aynı anda Hasretin ayağına takılıp ağır çekimde yere düşünce kahkaha atmaya başladım. Derya tam ayağa kalkmışken Hevesin düşmesi ile şaşkınca gülmeye başladı. "Çok iyi dostluklar edindim hepsi ailem oldu." Diye mırıldandı Heves sinirle.

Kapı ardı ardına çalarken biz hala Heves'ten azar yemek ve gülmekle meşguldük. "Umarım bu Azrayı uyandırmaya yetmiştir ben açmaya-"

Kapının açılma sesi ile Heves çığlık attı. "Kapıyı kırdılar!"

Başımı heycanla iki yana sallayıp ayağa kalktım. "Yada Azra uyandı."

________
Azra

Kapı yüzüncü kez tıklatılırken sinjtle kulaklığımı kenara fırlattım. Odadan çıkmayı düşünmüyordum, zaten minik bir lavabosu ve sanırım üç gün yetecek yemek vardı. Elimi kapının kilidine koysam da açmadan bağırdım. "Ilgaz, kapı!"

Tepki gelmedi, kızlar şimdi çoktan çığlık falan atmış olmalıydı. Aynı anda düşme sesi gelince farketmeden kapıyı açmıştım. Üstümde sadece gri uzun bir tişört ve bir şort vardı. Odadan günlerdir çıkmadığım için aşırı sıcaktı. Saçlarım falan almış başını gidiyordu, çorabımı da  bulamadığım için gece gizlice Hevesin çorabını çalmıştım, bakınca keşke çorabımın tekini giyseydim diye düşündüm.

Kaçtığım şey kızlar değildi, gerçeklerden kaçmak istemiştim. Son altı yıldır hayal dahi edemeyeceğim şeyler yaşamıştım. Annemi öldüren kişiyi vurmuş, sonra farklı bir sebepten 4 yıl yemiştim. Hapishane de kendi grubumu kurmuş neredeyse koğuş ağalığına bile soyunmuştum.

Hayatta her şeyim olan kimse, girdikten sonra beni aramamıştı. Bende yaptığım en iyi şeyi yapıp gerçeklerden kaçmak için her şeyi yapmıştım. O cezaevini kendim dahil herkese cehenneme çevirmiş, isyan sonrası altı yıl daha yemiştim.

Tam kendimden vazgeçtiğim, ve az kalsın birini öldürmek için plan yaptığım sıralarda kitaplarımın arasında bir şey bulmuştum. 'Boncuk beni değil dersi izle istersen, konu önemli olabilir.'

Salonun kapalı kapısının önüne gelince kızların güldüğünü farkettim, ve her kimse hala ısrarla kapıyı çalıyordu. Umursamadan odama ilerlerken kapıdan boğuk bir ses geldi. "Ilgaz, Heves?"

Deniz'in sesini duyunca hızla kapıya dönüp elimi kapı koluna koydum, aşağı indirirken ne halde göründüğümü unutmuştum. Kapıyı açmam ile Deniz ileriye doğru sendeleyince elimi beline koydum. "Yavaş,"

Diye fısıldadım. Boğazı temizlerken Deniz gülümseyerek gözlerime baktı. Ah o gözleri, farketmeden çokça kez kim olduğumu hatırlatmıştı bana. "Deniz, iyi misin?" Arda'nın sesini duyunca Deniz elini kapının koluna koyup geri çekti. Yutkunup hepsine tek tek baktım. "Bir şey mi oldu?"

"Aaaa, Deniz? Aa Göktuğ, a Ayşegül? Arda! Ahahah, ne ara geldiniz siz. Aaaaa Azra?" Heves saçma sapan tepkiler verip yanıma gelince istemsizce gülümsedim, çünkü çok özlemiştim. Sırf beni rahatsız etmemek için bir haftadır beş kişi salonda yatıyorlardı mesela.

Sert bakışlarla Ardaya döndüm. Ne alakaydı şimdi. Soğuk hava bacaklarıma temas ederken Ilgaz ve kızlar gelince Göktuğ içeri girdi. "Of bune biçim misafirperverlik Azracım?"

Deniz arkasından girdi, Arda da içeri girince kaşlarımı kaldırdım. "Yani biraz ani geldiniz sonuçta sabahın körü." Dedim kapıyı kapatıp. Ilgaz elini omzuma koydu. "Ahahah, Azracım ya alemsin."

Arda sırıtırken fısıldadı. "Saat gece 1."

"Niye bu saate geldiniz o zam-" Derya aniden bana sarılınca lafım yarım kaldı.

"Uyandın sonunda! Hadi içeri geçelim." Oflayıp Deryadan kurtulurken Hepsi salona ilerlemişti. Deniz üstündeki hırkayı çıkarıp yanımda duran askılığa gelince duvara yaslandım. Elindekini astıktan sonra yavaşça bana döndü. Dikkatlice incelemeye başladığında bende dayanamayıp elimi saçlarına götürdüm. "Ne zaman kestirdin?"

Omuzlarına gelen kıvırcık saçlarına bakarken iç çektim. Omuz silkti. "Dün," onaylamam ile elini saçlarına götürdü. Birbirimize bakınca elimi tişörtüme götürüp çekiştirdim. "Şey, güzel olmuş bu arada."

Gülümseyip çoraplarıma bakınca bende güldüm. "Sen istersen geç, ben üstümü şey yapayım."

Deniz salona girene kadar arkasından baktım. Sonra hızlı adımlarla odama ilerlerken iç çekip altıma bir kırmızı eşofman giyip üstüme beyaz tişört geçirdim, saçlarımı elimle tarayıp odadan çıkacakken duraksadım.

Arda oynamak istiyordu, ve amacına ulaşmıştı.
&___&

Final'e doğru minik adımlarla ilerliyoruz hadi bakalım...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 11, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

first time Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin