No.1 - Hiç ışık yok
~DEV ADAM~
Hayatımız hep bir çıkıntılar ile doludur. Hep bi enkaz....hep bi sıkıntı. Içine düştüğüm karanlığım artık evim gibiydi. Ben Hare Tezatan ben buydum ben karanlıktım ben yalnızdım. Hiç bir zaman ışığa ihtiyaç duymazdım. Okyanusta batan kayık misali suyun altında görünüyorum fakat yokum. Hiç bir zaman iç dünyamda kimseyi ben dahil etmemiştim gerçek buydu. Kendimden etraftaki insanları uzaklaştıran bendim.Ben yalnız olmayı seçmiştim.
Normal hayatıma olduğu gibi devam ediyordum. Uykulu bedenim odamın dışındaki sesleri itercesine dahada sokuldu yastığa. Ben ailem dediğim insanlara katlanamıyordum. Dışarda ki sesler yükselirken offlayıp başımı yastıktan kaldırdım. Yataktan doğrulup ayağa kalktım. Odamın içerisindeki banyoya girip rutin işlerimi hallettim.
Okul formamı giymek için dolabıma yöneldim. Gömleğimi üzerime geçirip düğmelerini ilikledikten sonra siyah pantolonu çıkarıp giydim. Evet pantolon giyiyordum. Müdür ile ne kadar ters düşsekte babamın adını duyunca pek sorun çıkarmıyordu. Okul üniformamı giyip kömür siyahı saçlarımı salık bırakmıştım. Hiç bir zaman hiç bir yere giderken kendime özenmezdim. Okula da olduğu gibi. Aynanın önünde siyah şapkamı takıp odadan çıktım. Merdivenleri inerken annemin babamın hatta kardeşim Boranın gülüşme sesleri kulağımı doldururken yüzümü buruşturdum.
Bu kadar gülünecek ne vardı.
Tam hırkamı almış giyinirken annemin sesiyle umursamaz bakışlarımı ona çevirdim.
"Kızım kahvaltı etmeyecek misin?"
"Hayır" deyip evden çıktım. Annemin arkamdan sesli isyanlarını duymamazlıktan geldim. Evin bahçe kapısından çıkınca siyah şapkamı biraz daha eğdim. Kimseyi görmek istemiyordum. Okula yürüyüş mesafesi 1 saat olsada yürümeyi seviyordum. Kimse olmadan yalnız...
Okulun bahçe kapısından girince yine bütün yüzler bana dönmüştü. Sanki ucube görmüş gibi bakıyorlardı. Tabiki bu benim umrumda bile değildi. Biraz daha dikleştim ve okula girdim. Koridorda bağırış çağırışlar sinirlerimi bozuyordu. Mp3 mu çıkarıp kulaklıklarımı taktım. Ve kendi dünyamda yaşamaya başlamıştım bile...
Sınıfa girince en arka duvar kenarındaki her zaman oturduğum sıraya doğru ilerledim. Fakat gördüğüm şeyle neye uğradığımı şaşırmıştım. Sol elimi masaya koyup hafif eğildim. Konuşmadan dik dik ona baktım. Oda umursamaz bakışlarını bana dikti. Kulaklığımı çıkarıp cebime koydum.
"Burası benim yerim!" Çocuk yerinde daha bi yayıldı
"Tapuladın mı?" Tek kaşımı kaldırıp başımı bir kere evet dercesine egdim.
"Malesef cici kız artık benim yerim" cici kız lafına yüzümü buruşturdum. Cici kız? . Bide bana!
"Son kez söylüyorum yerimden kalk!" Sınıfı inletecek kadar bağırmıştım. Bütün yüzler bize dönerken bu benim umrumda değildi ama karşımdaki çocuğun umrunda olduğu belliydi. Çünkü hepsine ters ters bakıp çatık kaşlarını bana çevirdi.
Çok korktum (!)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTAAT ET +18
Teen FictionÖnündeki çıplak bedene yaklaştı genç adam, elini kaldırıp genç kızın çıplak kalçasını tutup kendine bastırınca, genç kız inlememek için kendini zor tuttu. "Bana itaat et Hare, şimdi önümde diz çök ve kemerimi aç." . Not; Kurgu +18 ve olumsuz davran...