00:52

11.2K 789 425
                                    

Müzik sesi kulaklarıma dolarken bedenim iyiden iyiye mayışmıştı. Kollarımın altındaki bedeni daha sıkı kavrayıp kokusunu içime çektim.

"Uyumasana." dedi kafasını kaldırarak. Kapalı gözlerimi açıp gözlerine baktım. Kahverengi gözleri ışıl ışıl bana bakıyordu. Hafifçe eğilip gözünün altından öptüm. "Uykum geldi." dedim yorgun bir sesle.

"Uyuma." diyerek bedenini yukarı doğru çekti. Yüzünü yüzümün hizasına getirdi. Dudakları yanağımı bulup ufak bir öpücük bıraktı. "Konuşalım."

"Ne konuşalım?"

"Bilmem. Her şeyden olabilir. Mesela bana seni çok üzen o eskinden bahset." Hafifçe gülümsedim. Bunun onun aklına takılması beni şaşırtmıştı. Pekala ben her şeyi takardım ama Batu hep umursamazdı. Bana karşı çok farklı olmasını beklemiyordum. Ama demekki farklıydı.

Ellerimi saçlarında gezdirip hala uykulu çıkan sesimle konuştum. "Beni çok üzdüğünü nereden çıkardın?"

"Bir şarkı altında konuşmuştuk ya."

"Bir çok şarkı altında konuşmuştuk."

"Onlardan biri işte. Anladın sen. Anlat bana."

"Emin misin?" dediğimde başını aşağı yukarı salladı.

"11.sınıftayken biraz kafayı takmıştım kendisine. Yeni gelmişti okula falan filan. En sonunda tanıştık. Tek olayımız bahçede dolaşıp sohbet etmekti aslında ama fena tutulmuştum. Sonra sürekli telefonda da konuşmaya başladık. O ara dersleri de boşlamıştım. Neyse sevgili falan olduk derken aldattı. Olay bu."

"Aptalın tekiymiş."

"Sen de aptalın tekisin." dedim. "Sapyoseksüel olmadığıma eminim artık."

Koluma hafifçe vurup kaşlarını çattı. "Ben seni artık bırakmam." dedi sonra. Elimi sıkıca kavradı. "Çok da aptal değilim yani."

"Seni üzdü mü birileri?" dedim konu değiştirerek. Böyle anlarda içime dolan sevgi, düşünme fonksiyonlarımı yerlebilir ediyor mantığımı kaybetmeme sebep oluyordu. Üzerinde fazla kalırsak kalbim dayanmaz gibi hissediyordum.

"Bunu itiraf etmek beni üzüyor ama genelde ben üzdüm." Şaşırmamıştım çünkü onu tanıyordum. "Ama üzüldüğüm de oldu. Hem de çok kez. Seni kaybetmekten korkmak en çok üzüldüğüm şeydi ama."

Yine yapıyordu. Yine kalbimi kendisi ile dolduruyordu. Bir şey demeden başımı salladım. Elimi ensesine sarıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Bazen verilecek en iyi cevap sözcüklerden ibaret olmazdı.

Geri çekildiğimde gülümseyerek "Şu şarkı çok güzel." dedi. Öyle dalıp gitmiştim ki şarkı çaldığını bile unutmuştum.

"Bugün fal bakmayı öğrendim
Elini tutabilmek için son bir defa"
diyerek şarkıya eşlik etmeye başladı.

"Boynuna sarılıp gitsem
Huzuru koklasam Ege'de
Aşk nerden nereye?"

"Biliyor musun şimdi aklıma geldi ben el falı bakabiliyorum." dedi sonra da.

"Bak sen." dedim sırıtarak. "İnanmalı mıyım buna?"

"Başka ne yapacaksın? İnanmak zorundasın. Şimdi ver elini." Gülmeye devam ederek elimi uzattım. Elimi elinin içine alıp ciddiyetle bağdaş kurarak oturdu.

"Adın Erçin."

"Oha nasıl bildin?"

"Yetenekler."

"Burada "B" harfi görüyorum. Yakışıklı bir sevgilin mi var? Adı "B" ile başlayan."

Dudağımı büzerek kafamı sağa sola salladım. "Hiç sanmıyorum."

"Ne demek sanmıyorsun? Ben falımda yanılmam sahtekarlık yapma."

"Tamam. Var."

Keyifle sırıtıp bakmaya devam etti. "Okulunu görüyorum ileride ki. İstediğin yere gideceksin. İstanbul'da."

"Konum da veriyor elim?" dememe karşılık sadece başını salladı.

"Çok mutlu olacaksın. Çünkü çok güzel bir insansın."

Elimi bırakıp "Fal bitti." diye mırıldandı. "Bence harika baktım."

"Bence de." diyerek gülümsedim.

Kulaklarıma dolan sıradaki şarkı ile kaşlarımı çattım. "Kapat şunu. Fenerliyiz ayıp oluyor."

"Neyi? Şarkıyı mı?"

"Evet." Başını olumsuz anlamda sallayarak bağıra bağıra marşa eşlik etmeye başladı.

"Ali Sami Yen'in zafer yolunda
Yüreğimdeki Metin Oktay ruhuyla
Durmayacağım söz veriyorum sana
Varlığım feda olsun arman uğruna."

Doğrularak telefonuna uzanmaya çalıştım. Hızlı bir şekilde telefonu kapıp havaya kaldırdı.

"Sonuna kadar sadığım yeminime
Namusum, şerefim ve bu renkler üstüne
Adında gururun saklı, renklerinde cesaret
Sensiz olmaz Galatasaray!"

Telefona uzandığımda daha da kaldırmaya uğraştı. Dengesini kaybedip yeniden yatağın üstüne düştüğünde ben de üzerine düştüm. Marş hala devam ediyordu. Batu derin bir nefes alıp doğrudan dudaklarıma baktı. Kafasını hafifçe kaldırıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Dilini ağzımın içine itip kollarını boynuma sardığında artık şarkıyı duymuyordum. Öpücüğüne aynı açlıkla karşılık verdim. Bedenini yükselterek kendisini bana bastırdı. Öpücük hırçınlığını giderek arttırırken dudağımın dişlenmesi ile inledim. Dudakları dudaklarımdan uzaklaşıp boynumu bulduğunda gözlerimi kapattım.

Kesik kesik bir "Seni seviyorum." fısıltısı kulaklarıma doldu. Tekrar dudaklarımızı birleştirdim. Ben de seni seviyorum, diye düşündüm.

...

Neden bölüm gelmedi? Batu ile artık konuşmuyoruz ve yazabilmem için karakteri tamamiyle hayal ürünü gibi düşünmem gerekiyordu ancak başarabildim. Meseleyi sorarsanız onu sevmeyen kızlar haklıymış diyebilirim sadece.

Olm geçen Adınla Çağır Beni'yi okurken Erçin bakabilir miyim dedi. Okuduğum yerdede Elio saçma şeyler yapıyordu. Neyse verdim. Ama çok gerildim. Gülümsüyordu bakarken. Sonra "Herkes sevmez pek böyle kitapları." dedim. "Benim için sorun yok. Vakit olsa okumak isterdim. Aşk güzel anlatılmışsa okurum." dedi. Yine de Elio beni utandırdı ii geceler kclskd

Bir sonraki bölüm final.

Çek Beni Kendine (Boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin