Bölüm atlamayın. Atladıysanız da atladım diye bakın dmwllfkd
ÇOK YORUM YAPARSINIZ İNŞALLAH VİCDAN SAHİBİ İSENİZ
...
Klasik bir salı günüydü. Fizik ve kimya dersleri vardı ve benim hep uykum oluyordu nasıl not tutuyordum anlam veremiyordum.
Zilin çalmasının ardından Enes ile birlikte konuşa konuşa merdivenlerden indik.
"Nereye gidelim?" diye sordu. "Çok açım."
"Bilmem. Tavuk döner veya tavuk döner yiyebiliriz. Ya da ucuz tost."
"Çok seçenek varmış."
"Tabi olum." diye mırıldandım.
"O zaman madem tavuk döner yiyelim."
"Mantıklı."
Yemek yiyeceğimiz yere gelene kadar hocalar ile ilgili konuşmuştuk.
"Ya oğlum." dedi birden. "Batu ile ne ara öyle samimi oldunuz anlamadım ben."
"Ne var ki?" diye sordum. "O herkesle samimi ben de çoğu kişiyle konuşuyorum."
"Ne bileyim ya. Tanımasam 4 senelik kanka sanarım sizi de. Biraz ilginç geldi. Sarılmalar, sırtına almalar falan."
"Gel sana da sarılayım kankam." dedim bozuntuya vermeden.
"Aman sarılma. Ben vıcıklık sevmem. Sadece merak ettim bunu."
"Merak edecek bir şey yok ki. Normal."
"İyi bari. Çoğu kişi sevmiyor onu fark ettin mi?"
Kaşlarımı çattım. "Kimler?"
"Kızlar genelde. Şeyma, Hale falan o konuşnca göz deviriyor, ofluyor, pufluyor. Farketmedin mi hiç?"
"Hayır. Ama dikkat ederim. Niye sevmiyorlar ki?"
"Biraz ilginç biri ya. Bazen de çok konuşuyor."
Aklımda sınıftaki anları canlandırdım. "Rahatsız edici değil ki."
"Anladık kankasınız." diyerek güldü Enes. "Neyse hadi girelim bir yere artık."
Yemek yememizin ardından dershaneye geri dönmüştüm. Enes'te evine gitmişti.
Masamda duran polo şekerin pakedine uzanıp son kalanı aldım ve elimdeki kağıdın yeşil kısmını söküp aliminyum gibi olan kısmını buruşturdum. Çöpe dikkatle nişan alırken diğer elimle şekeri tutuyordum. Buruşmuş kağıt çöpe tam isabet ederken kendi kendime bir sevinç nidası attım. Ardından elimdeki şekeri ağzıma attım.
Sonra açılan kapıya ve içeri giren Batu'ya baktım. Kapıyı arkasından örtüp yürümeye başladı. Kendi sırası yerine yanıma oturdu.
"Market kapalıydı. Lütfen başka polom var de." diye söylendi pakedin yeşil kısmını eliyle kaldırarak.
"Bu var. Almak istersen al." dedim ve dilimin ucundaki şekerle birlikte dilimi çıkardım. İğrençliğim sınır tanımıyordu.
"Alırım bak." dedi gülerek.
Başımı yap dercesine salladım. Yapmayacağını biliyordum sadece eğleniyordum. Herifin cici bebe takıntısından sonra polo şeker takıntısı geliyordu. Sevdikleri kesin ve netti, belli etmekten asla vazgeçmiyordu.
Yüzü yüzüme yaklaşırken onun da oyun oynadığına neredeyse emindim.
Nefesi yüzüme dökülürken ve aramızda milimler varken kaskatı kesilmistim. Ne yapıyordu bu? Ardından dudaklarının hafif dokunuşunu ve ıslaklığını dilimde hissettim. Sıcaklık vücuduma dalga dalga yayılıyordu. Kalp atışlarım hızlanırken kan akışımın yönü beklemediğim bir şekilde kendini kaybetmişti. Gelişen ufak ve kısa temasın bitiminin ardından hızla geri çekilip sırıttı. Sonra dilini çıkardı ve aldığı şekeri gösterdi.
"Sana alırım demiştim." demesine karşın sadece başımı sallayabildim. Bu olanları iğrenç olarak görmem gerekiyordu. Neden göremiyordum? Neden kendime gelemiyordum?
"İğrenmen gerekirdi!" diye haykırdım.
"Bak sen şu işe. İğrenmedim." dedi eğlenerek.
Ama ben eğlenemiyordum. Kendime gelememiştim ki.
"Ben bir lavobaya gitmeliyim." dedim aniden ayaklanarak.
"Bir şey mi oldu?"
"Yok. Olmadı."
"Seninle gelmemi ister misin?" diye sordu ilgiyle. Eli ile hafifçe koluma dokundu. O an dokunuşu ilk defa beni rahatsız etmişti.
"Yok. Gerek yok hiç." diyerek aceleyle çıktım ve hızlı adımlarla lavaboya gittim.
Yüzüme bir kaç kez su çarpmamın ardından ellerimi lavaboya dayayıp aynadaki yansımama baktım.
Sikeyim, bir erkekten etkilenmiştim.
...
OLM YEMİN EDİYORUM ŞU ŞEKER SAHNESİNİ YAZARKEN ÖLDÜM ÖLDÜM DİRİLDİM BU NASI İSKENCE
Umarım güzel oldu çünkü ben hiç emin değilim
seviyom sizi by
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çek Beni Kendine (Boyxboy)
Storie breviHiç ummazdım Senden önce Işıksızdım, bahtsızdım, yalnızdım *Kişiler gerçek kişiler olmakla birlikte olaylar çoğunlukla kurgudur.*