22

27.7K 1.3K 619
                                    

Bora: Evet hazır mıyızzzzz??

Anonim: Yani evet

Bora: 5 dakika içinde parkta olacağım ve gözüm kapalı seni bekleyeceğim.

Bora: Çok bekletme olur mu.

Anonim: Tamam.

Anonim: Çok heyecanlıyım, yani gerçekten ilk defa sana bu kadar yakın olcağım.

Bora: Bende heyecanlıyım.

Bora: O zaman ben hemen geçiyorum, sende gel bekliyorum.

Anonim: Tamam.

Telefonun kapatıp cebine itekledim. Kalbim kafesten çıkıp özgürlüğünü isteyen bir kuş gibiydi. Kalp atışlarım kulaklarımda çınlıyor ve uğulduyordu.

Parkı gören bir ağacın arkasında Boranın gelmesini bekliyorduk. Berkede yanında sessizce duruyordu. Bir kaç dakika sonra sol taraftan parka doru yürüyen Bora göz hapsime girdi. Kalbim daha da hızlı atmaya başlayınca başın dönmeye başladı ve ağaca daha sıkı tutundum. Heyecanlandığımda ve sinirlendiğimde oluyordu. Her zaman olmuyordu ama yine de dengemi korumam gerekiyordu. Salıncakların karşısındaki tahta banka oturdu ve etrafa kısaca bir göz gezdirdi. Sonrasında elinde sıkıca tuttuğu siyah bandanayla gözlerini kapattı.

"Gelebilirsin Anonim!" diye bağırdı ve sesi boş parkta ufak bir yankı içine düştü. Yavaşça bedenimi ağacın arkasından çıkardım ve Berkeye sessiz olması ve burda kalması için bir işaret verdim. Heyecandan nasıl yanına gittiğimi bile bilmiyordum. Bir anda kendimi onun yanında buldum. Beni hissetmiş gibi dudakları zevkle iki yana kıvrıldı. Yavaşça yanına oturdum. Hala ağacın yanında olan Berkeye bir göz attım ve tekrar Boraya döndüm.

"Geldim" dedim kısık bir sesle. Normal sesimle konuşursam beni tanıyacağını bildiğim için böyle konuşacaktım ama o salak bir insan değildi. Beni böyle bile tanıyabilirdi ama tek yapabileceğim buydu.

"Geldin. Tanınmamak için kısık sesle konuşuyorsun değil mi?" hafif bir gülümsemeyle yanıtladım onu.

" Zekana hayran kaldım" deyip kısıkça kıkırdadım.

"O Berke şerefsizi geldi mi?"

"Ne şerefsizliğini gördün çocuğun ve evet geldi biraz uzakta ağacın orda beni bekliyor"

"Seni niye bekliyor ki ben bırakırım seni eve"

"Hıhı aynen eve gidene kadar körebe oynarız nasıl fikir"

"Ha şey tamam doğru"

"Ben sana az önce zeki dedim dimi?"

"Ya onu hunu bırak şimdi kızım kim bu it"

"Ayçanın abisi"

"Ha kuzenin yani"

"Evet. İlk buluşmamızda cidden bunları mı konuşacağız?"

"Doğru söylüyorsun sana bir söz vermiştim" dedi ve kolumu nazikçe tutup kendine çekti. Ellerim belimi bulurken bana sıkıca sarıldı ve kokumu almaya çalışırcasına saçlarımdan derin bir nefes aldı. Ellerimi nereye koyacağımı bilemedim ve o da bunu anlamış olacak ki kendini geri çekmeye çalıştı. Onu kırdığımı düşünüp ellerimi sıkıca boynuna sardım ve kafamı boynuna gömdüm. Bu sefer de o ellerini nereye koyacağını bilemeyerek bekledi ama bu benimki kadar uzun sürmedi ve elleri tekrardan belimi buldu. Anlık gelen cesaretle kulağına fısıldadım.

"Seni seviyorum" bedenin kasıldığını hissettim. Acıyla dolan gözlerimi sıkıca kapattım. Ama beklemediğim bir şey yaptı ve beni daha çok kendine çekerek o da benim kulağıma fısıldadı.

"Bende seni seviyorum"

Titrek bir nefes alarak kendimi biraz geri çektim o da sıcaklığına alıştığım belimde duran ellerini biraz gevşetti. İkimizde kesik kesik nefesler alıyorduk. Alnını alnıma yasladı.

"Seni öpersem bana kızar mısın?" sorduğu soruyla dudaklarım sızladı ve dudaklarımı yaladım.

"Denemeden bilemezsin" bendeki bu cesaret nerden geliyordu. Yürek falan mı yemiştim.

Bora genişçe gülümseyerek kafasını biraz daha bana yaklaştırdı ve dudaklarını dudaklarım değdirdi. Kısa ama bizim için anlamlı olan bir öpüşmeydi.

"Hm tam anlamadım ben kızdın mı kızmadın mı? Bir daha mı denesek?" bu sefer ben kıkırdayıp onu öptüm ve bu diğerinden daha uzun sürdü. Ayrılmamızı sağlayan şey ise bir öksürük sesiydi.

"Gençler yetse mi artık" Berke! Ben Berkeyi tamamen unutmuştum.

"Berke!" Bunu farketmeden kendi sesimle söylemiştim.

"Ya ya Berke" dudağımı dişleyerek mahçupça ona baktım.

"Heh bende diyodum nerde kaldı bu it." Boranın konuşmasıyla ona döndüm. Gözleri kapalı olsada sinirlendiği yüzünden belliydi.

"Sen kime it diyosun lan"

"Berke lütfen hadi gidelim." onu birazcık uzaklaştırıp Boraya tekrar sarılıp veda ettim ama o beni bırakmıyordu. Sonrasında Berkenin dediği şeyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

"Yeter ama hadi Laçin" Boranın bedeni bu sefer şaşkınlıkla kasıldı ve beni kendinden uzaklaştırdı. Acıyla gözlerimi yumdum. Biliyordum hayal kırıklığına uğrayacaktı beklediği kişi değildim.

"Laçin mi?"

____________

Evet Sizce Berkenin yaptığı kötü bir şey mi, iyi bir şey mi?

Ve tabiki söz verdiğim gibi çok ara bırakmadım. Ah yine şahaneyim idxğwğd

Seviliyorsunuzzz😘

TŞK.

Laçin || Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin