23

26.7K 1.2K 127
                                    

"Laçin mi?"  Boranın elleri göz bandına giderken ondan daha hızlı davranıp elini tuttum.

"Lütfen şimdi değil"

"La-Laçin cidden sen misin?" Gözlerimde daha fazla tutunamayan yaşlar yanağımdan çeneme doğru süzüldü, sanki yolunu biliyormuş gibi. Boğazıma oturan yumrudan dolayı yutkunamadım.

"Biliyorum. Beklediğin kişi ben değilim, beni hiç öyle görmedin. Hatta sen beni hiç görmedin Bora. Ama sakın seni suçladığımı düşünme, etrafında o kadar iyi, güzel insan varken neden beni görmeye ihtiyaç duyasın ki? Tabi sonrasında içimde tutamamaya başladım ben bu hissi ağır gelmeye başladı o kadar güçlü bir insan değildim ve senle konuşmadanda bu ağırlık geçmeyecekti. Sonra sana anonimden yazmaya karar verdim. Bir kaç kere benden şüphelensende bunu kapattım. Ama demeki buraya kadarmış." hissiz bir gülüş dudaklarımdan çıktı.

"Ben ne diyeceğimi bilmiyorum yani sen anonim. Ah kafam çok karıştı. Sana o kadar şey söyledim ama aslında zaten aynı kişiymişsin. Ben özür dilerim söylediklerim için seni üzdüğüm için ve tekrardan özür dilerim ama ben bu durumda seninle ola-" acıyla gözlerimi sıktım elimle onun dudaklarını kapattım. Bunu duymaya gücüm yoktu.

"Sus lütfen sus" bir hıçkırık boğazımdan çıktı. Yavaşça elimi ağızından çektim ve tekrar acıyla görüşürüz.

"Sana yalan söyleyip kandırdığım için özür dilerim, kendine iyi bak kısa bir sürelikte olsa seninle konuştuğum zamanlar çok güzeldi bunun içinde sana teşekkür ederim. Görüşürüz Bora" arkamı döndüm ve Berkeye doğru yürümeye başladım. Kafasını aşağıya eğmiş bekliyordu. Yanına ulaştığımda bana sarıldı. Göz yaşlarım sicim sicim özgürlüğe kavuşurken nefeslerim boğazımda tıkılı kalıyor ayaklarım titriyordu. Berke bunu farketmişti, beni kucağına aldı ve iki sokak uzaklıkta olan eve doğru yürümeye başladı. Aklım çok doluydu ne düşüneceğimi bilmiyordum. Gitme dememişti. Neden desindi ki zaten?

Eve girdiğimizde allahtan kimse yoktu. Berke beni direk odama çıkarıp yatağa bıraktı.

"Seninle kalmamı ister misin?"

"Gerek yok zaten seni bugün çok fazla meşgul ettim. Hem teyzem merak eder seni git zaten her gün bizdesin"

"Ha sıkıldın yani benden, Ayçayı çağrıyım istersen o gelsin" dedi hafif sırıtarak

"Ay aman Allah korusun"

"Tamam tamam zorlamayacağım seni ama bir şey falan olursa hemen haber et bana. Ayrıca özür dilerim Bora için"

"Tamam, önemli değil demekki öğrenme vakti gelmiş ve her şey için sağol iyi ki varsın"

"Ne demek güzellik her zaman"

Berke gidince daha rahat bir şeyler giyip yatağın içine girdim ve beyaz tavanımı seyretmeye başladım.

Onu çok seviyordum, bazıları için çocukluk gibi gelebilir ya da bu yaşta ne aşkı diyebilirsiniz ama işte olan oldumu bu sorulara kelimeler kifayetsiz kalıyor. Bugün yaşananlar benim için ağır şeylerdi. İlk başta çok güzeldi. Onu sevdiğimi söylemiştim. Beni sevdiğini söylemişti. Onu öpmüştüm. Beni öpmüştü. Böyle güzel başlangıçların kötü sonla bitme gibi bir laneti vardı sanki, bu her zaman böyledi. Kural buydu.

Onu seviyordum. Ama o beni seviyor muydu? Yani sevdiğini söylemişti ama beni öğrendikten sonra bu değişmiş miydi? O yüzden mi beni kabul etmemişti? Sadece ona yalan söyleyip kandırdığım için mi beni istememişti? Hepsi doğruydu. Haketmiştim. Kim kendine yalan söyleyip onu kandıran biriyle birlikte olmak isterdi ki? Kimse.

Gözlerimi kapatıp biraz uyumayı denedim ama çalan telefonum buna izin vermedi.

'Abim arıyor...'

Ne kadar açmaya keyfim olmasada bir şey beni açmaya zorladı.

"Alo Abi?"

"Merhaba hanımefendi" kaşlarımı çatarak yatakta doğruldum.

"Siz kimsiniz??"

"Ben Gerhay Hastanesinden arıyorum Görkem Bey bir kaza geçirdi ve şuan hastanede"

"NE!!"

__________

Bebeklerimi kıramadım ve yeni bölüm yazdım yuuppi döldkdls

Hadi yine iyisiniz heee ğeldöeşd

Seviliyorsunuz😘

TŞK.

Laçin || Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin