Böyle olmak zorunda...

10K 194 9
                                    

Herkes hastanede Saniye hanımın uyanmasını beklerken Nefes, Yiğit ve Berrak Kaleli konağında çaresizce iyi bir haber gelmesini bekliyorlardı. Vedat yine yapacağını yapmıştı. Saniye hanım evde yalnızken evi basmıştı ve kadının kalp krizi geçirmesine sebep olmuştu.

Berrak ne kadar Nefes'e onun bir suçu olmadığını, saçmaladığını ve artık kendine gelmesi gerektiğini söylese de Nefes ağlamaktan ve kendini suçlamaktan alıkoyamıyordu.

"Berrak görmüyor musun olmuyor işte, peşimi bırakmıyor, aileme zarar vermekten vazgeçmiyor ve asla da vazgeçmeyecek. Ben artık çok yoruldum, onun sevdiklerimi üzmesine zarar vermesine dayanacak gücüm kalmadı." diye hıçkırıklara boğuldu Nefes. Berrak Nefes'i sakinleştirmeye çalışırken Yiğit girdi odaya ve o masum gözleri annesinin ağlamaktan şişmiş yeşil gözleriyle buluştu.

"Annecim lütfen ağlama, seni böyle görünce benim de ağlamam geliyor." dedi küçük çocuk.

"Annem sen sakın ağlama, eğer sen de ağlarsan benim tutunacak dalım kalmaz ki bebeğim." diyerek kocaman sarıldı oğluna Nefes.

***

Saniye hanım sonunda yavaş yavaş kendine geliyordu ve Kaleli ailesi üzerlerinden büyük bir yük kalkmışcasına derin bir oh çektiler.

Asiye "Uuuh ben ne dedum ama, ha bu Saniye hanum hepumuzi gömer ama oğa bir şeycikler olmaz demedum mi." diye ortamı neşelendirmeye çalıştı ve ardından fısıldayarak "çok şükür Rabbum" demeyi de ihmal etmedi.

***

"Anne gidelim o zaman, madem bu canavar bizi asla rahat bırakmayacak gidelim." dedi yüreği kendinden büyük Yiğit. "Evet babamı, yangaz amcalarımı, Asiye yengemi ve Balım'ı çok özleyeceğim ama onlara bir şey olmasın anne ben özlemimi içime yutarım." diye ekledi.

Oğlunun sözlerinin ardından kendini zor olsa da tutmaya çalıştı Nefes çünkü güçlü olması gerekiyordu Yiğit için, minicik kalbinin daha fazla üzülmemesi için tüm pozitifliğiyle "Gidelim annem hem belki her şey daha güzel olur, mavi tüylü geyik ve ay ışığında uluyan kurt yepyeni maceralar yaşar." dedi titreyen sesiyle.

Berrak ne diyeceğini şaşırmış halde "Ama nasıl... Nefes siz ciddi misiniz, ama Tahir abi.." diye kekeledi.

"Böyle olmak zorunda Berrak, böyle olmak zorunda.." demekle yetindi Nefes.

***

Kaleliler teker teker annelerinin yanına girdikten ve iyi olduğuna emin olduktan sonra, doktorun da "hastanın dinlenmesi gerek odayı lütfen boşaltın" demesiyle birlikte Kaleli konağına doğru yola çıktılar. Hastaneye geldiğinden beri Nefes'i düşünen Tahir konağa kadar sabredemedi ve aramaya karar verdi fakat telefonu açan yoktu.

"Hadi Nefesim hadi aç şu telefonu güzelim". Tahir Nefes'in kendini suçlayacağını ve kendini yiyip bitireceğini adı gibi biliyordu ve bunu düşündükçe kalbi sıkışıyordu. Konağa varana kadar sevdiği kadının bir delilik yapmaması için dua etti.

 Konağa varana kadar sevdiği kadının bir delilik yapmaması için dua etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Nefes acele ile üç beş parça eşyalarını toparlamaya koyuldu o sırada aniden midesi bulanarak lavaboya doğru koştu. Hoş doğru düzgün bir şey yememiş de olsa yediklerini çıkardı. Üzüntüden midesinin rahatsızlandığını düşündü o yüzden pek fazla üzerinde durmadan eşyaları toparlamaya devam etti. Her şey tamam olduğunda sıra Berrak ile vedalaşma faslına gelirken "Ben de sizinle geliyorum." dedi Berrak. "Sakın itiraz falan edeyim deme Nefes, ben de geliyorum işte o kadar".

***

Yaklaşık yarım saat sonra konağa ulaşan Tahir hızlıca dış kapıyı açarak merdivenlerden yukarıya doğru koştu. Odalarının kapısını sertçe açıp içeriye daldı "Nefesim?" diye gülümsedi. Ama oda da kokusuna hasret kaldığı karısı yoktu, sadece yatağın üzerinde bir zarf vardı ve Tahir o zarfı gördüğünde yüzündeki o tebessüm yerini hayal kırıklığına bıraktı...

"Hayır, hayır etma Nefes yapmamış ol hayır Nefesim yapma nolur yapma..."

Tahirim...
Kocam, umudum,.. biz gidiyoruz. Nolur kızma bana, nolur mutlu ol yalvarırım mutlu ol biz olmasak bile. Böyle olmak zorunda be Tahirim, herkesin iyiliği için böyle olmak zorunda... Oğlun da ben de seni her şeyden herkesten çok seviyoruz ve bize yaşattığın tüm eşsiz anlar için sana minnettarız. Hem kim bilir belki seneler sonra bir macerada yollarımız kesişir, dilemek de mi haram ?

Nefesin

---------------------------------------------------------
Eveeet öncelikle merhaba arkadaşlar, farkındayım ilk bölümüm biraz kısa oldu ama asıl macera bundan sonraki bölümlerde başlayacak... umarım yazdıklarım hoşunuza gider

BİZE AYRILIK YOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin