BİZE AYRILIK YOK

Çivra da okusak...

"Tahir hadi gel gidelim artık, bak düğünü kaçırıyoruz."

Tahir başını Nefes'in omuzuna yatırmıştı, derin derin çekiyordu sevdiği kadının o eşsiz kokusunu içine. Kapattığı gözlerini açmaya cesareti yoktu, bu güzel rüyadan uyanmaktan korkuyordu...

"Çok güzel olmuşsun Nefes. Hani bir yolculuğa çıkarken garip bir heyecan sarar ya insanı, böyle karnında kelebekler uçuşur, iştahın kapanır, kalbin istemsizce normalinden hızlı çarpar... işte ben sana bakarken öyle heyecanlanıyorum, kalbim yerinden fırlayacak gibi oluyor."

"İnanır mısın aynısı bana da oluyor. Öyle çok seviyorum ki seni Deli Tahir."

"Doğruymuş..."

"Ney ?"

"Öperken kokusunu içine çektiysen, özlerken burnunun direği sızlarmış..."

Nefes gözlerini ayırmadan izliyordu sevdiği adamı, söylediklerinin karşısında mest oluyordu adeta. Tahir konuştukça içi huzurla doluyordu, hiç susmasın istiyordu.

"Bir isteğim var sadece senden,
Onun kokusunu al getir,
Onun saçlarını al getir,
Hatta mümkünse onu al getir bana rüzgar."

"Vaaay Cemal Süreya diyorsun..."

"He diyrım." dedi ve çapkın bir bakış attı sevdiği kadına.

Kısa bir sessizlikten sonra bu kez Nefes konuşmaya başladı

"Gel be... gel işte. Küfrüm tövbeme karışsın, aklım fikrime. Öyle bir gel ki bana, nefes nefese..."

"Demek sen de Cemal Süreya diysın ha Nefes Kaptan ?"

"He öyle diyrım Tahir Kaptan !"

"Yalnız ben öyle bir gelirim ki, bir daha asla kurtulamazsun benden, bir daha asla bırakmam, ölürüm de bırakmam..."

"Ölürüm de gitmem..."

🍃

Esma ve Ali ilk danslarını ediyorlardı.

"Asiya, Tahir nereyedu, gözükmeyi ortaluklarda."

"Bilmiyrım ki Mıstafam, Nefes de yok."

Tam o sırada Tahir ve Nefes ele ele mekana geri geldiler. İkisinin de gözlerinin içi gülüyordu. Tüm bakışlar onlara çevrilmişti fakat bu ne Nefes'in ne de Tahir'in umurunda bile değildi. Sadece ikisi vardı o an...

"Aaaayyy Mıstafam ben hayal göriyrım galiba, Allahum bu günleri de gördük ya sağa çok şükür."

Tahir nazikçe sol elini Nefes'in beline yerleştirdi, sağ elini de hafifçe havaya kaldırarak "Benumle dans eder misin Mavi Tüylü Geyik ?" diye sordu yüzünde kocaman bir tebessüm ile.

"Seve seve Denizden Gelen Kaplan."

Birgül aniden oturduğu yerden kalktı, bu manzaraya daha fazla katlanamayacağı her halinden belliydi. Gözünden akan bir damla yaşı sildi ve "Bu kadar kolay değil Nefes, bu kadar kolay değil. Tahir benim olacak, eninde sonunda benim olacak.." diye fısıldadı kendi kendine ve koşar adımlarla düğünden ayrıldı. Bu dediklerinin hayra alamet olmadığı kesindi...

🍃

"Heyyooo annemle babam barışmışlar ki ya, her şey eskisi gibi oldu yaşasııın." Yiğit öyle mutlu olmuştu ki, artık hiçbir şey keyfini kaçıramazdı.

"Oyy benum güzel torunum sen hep boyle gül emi." Osman hoca da derin bir oh çekmişti. "Allahum sen bu iki deli uşağa bir daha ayriluk gösterme, evlatlaruna bağışla."