(3 gün sonra)
Bu üç koca gün boyunca sevgili abim bizi yanlız bırakarak işe gitmişti. Bir gün Keremle parka gitmiştik. Diğer gün Öykü ve Efe gelmişti. Efeyle de Öyküyle de çok iyi anlaşmıştı Kerem. Hatta biz Öyküyle laflarken parka gitmişerdi.
Yarın cafeye geri dönecektim. Büşra'ya 1 hafta demiştim ve kendine göre plan yapmış olmalıydı. Ama Kerem'i ne yapacaktım bilmiyorum. Abim onu mağazaya götüremeyeceği için ben yanımda götürecektim. Yaramaz bir çocuk değildi bu yüzden sorun çıkarmayacağını düşünüyordum. Bize iyice alışmıştı ve mutlu gibi görünüyordu. Mutlu olmalıydı. Harika bir teyzesi var neden mutlu olmasın kiii?
------------
Sabah kalktığımda her zamanki gibi Kerem uyanmıştı ve çizgi film izliyordu. Abimse poğaça almaya gitmişti. Üzerimi değiştirip Kereme de üzerini değiştirmesini söyledikten sonra abim geldi. Beraber kahvaltımızı yaptık. Ve Kerem'le cafeye geldik. Kerem cafeye gelene kadar binlerce soru sormuştu. Ona cafenin bizim olmadığını ama çok sevdiğimiz birinin olduğunu bir gün onunla tanışacağını ve aynı zaman da Öykü ve Efe'nin de orada olduklarını anlattım.
Cafeye geldiğimizde Kerem Efeye ve Öyküye sarıldı. Onun bir kaç tane boyama kitabını vermiştim. Ona kitapları verip bir masaya otutturdum.
Efe ve Öykü fazlasıyla gariplerdi. Onlara:
''Hey siz, neler dönüyor?''
Birbirlerine bakıp gülümsediler. ''Biz ayrılmaya karar verdik. '' Öykünün ağzından çıkanları duyunca gözlerimi büyülttüm.
''Sebep?''
''Ya bilirsin işte. Arkadaşız böylesi daha iyi. Eskisi gibi olacağız.'' diyip Efe'nin elini sıktı.
Eskiden de Efe ve benim gibi değildi arası Öykünün. Sadece arkadaşlardı ama ben ve Efe'nin arası çok çok iyiydi. Efe benim tamamiyle herşeyimdi. O beni asla yargılamaz. Hep destek olurdu. Öykü de her zmaan yanımdaydı ama bilirsiniz, kızlar böyledir. Beni yargılar. Neden yaptığımı sorar. Ama Efe sadece sonuç odaklıdır. Efeyle aramız herkesin gördüğünden daha da iyidir aslında.
--------------
Tabi ki de tahmin ettiğim gibi oldu. Hatta Kerem bize yardımcı bile oldu. Şekerdir yok peçetedir gibi gereksiz malzemeleri getir götür yaptı. Bu kadar harika bir çocuk olabilir miydi.
Çıkışta Efe bizi eve kadar götürdü. Ve beraber pizza yedikten sonra oturup konuşmaya başladık. Abim bugün gelmeyecekti. Arkadaşlarıyla yemek yiyecekmişmiş. Uyuz.
Efeyle Kerem uzunca bir süre arabacılık oynadı. O nasıl bir oyun diye sormayın çünkü emin olun ki bende birşey bilmiyorum. Saat on bire gelince Keremi yatırdım. Zaten uykusu çok gelmiş olacakki yatmayı kabul etti. Salona döndüğümde Efe kanalları geziyordu.
Yanına oturup ''Hadi anlat.'' dedim.
''Bir şey yok ki. Sadece bilirsin, ayrıldık.''
''Neden? Onu çok sevdiğini sanıyordum.''
''Bilmiyorum bende öyle sanıyordum. Hatta daha da ilerisi kendimi ona aşık sanıyordum Aylin. Ama değilmiş.''
''Mutlu musun?''
''Evet. Bak onunla olmadığım için üzülmüyorum. Onu sevmiyormuşum. Bu kararı beraber aldık.''
''Neden sevdiğini sandın o zaman? Bu kolay birşey değil. Onu seviyorsan bana söyle Efe.''
''Hayır. Aylin hayır kesinlikle. Bak düşünsene bu güne kadar kaç kıza baktım? Hayatımda sadece siz ikiniz vardınız çocukluktan beri. Sen her zaman benim küçük kız kardeşimdin ama o sadece arkadaşımdı. Belki de sadece bu yüzden. Hayatımdaki tek kız olduğundan. Ama artık bitti. Bu güne kadar kızlara bakmadım sanıyorsunuz ama ben bir erkeğim. Hayatın tadını çıkarmalıyız kardeşim. Hayat cidden fazla kısa.''
''Vaov. İçine ne kaçtı senin?''
Kafama yastıkla vurup devam etti. ''Ciddiyim. Lise bitti. Bu sene üniversiteye gitmeyeceğim ve herşey daha ne kadar da iyi olabilir ki? ''
''Haklısın sanırım.'' dediğimde ''Tabi ki de öyleyim seni aptal.''
''Tabi canım. Baksana, iyi olmana sevindim. Çünkü inan bana en iyi arkadaşının ve en iyi arkadaşının çıkması.. öğğğğğ bu iğrenç dostum.''
''Kesinlikle öyleymiş. Sana sonuna kadar hak veriyorum. Tanrım onunla öpüştüm.'' dediğinde gözlerimi devirdim.
''Ona aşık olduğunu söyledin Efe. Eğer birini suçlaman gerekirse kendini suçla tatlım.''
''Bayan Gıcık geri döndü. Seni şu sorumluluk sahibi gibi duran, insanlarla uğraşmayan ve bir de seksi olan halini daha çok seviyorum.'' dediğinde alnına vurdum.
''Salak.'' diye ekledim.
''Abin ne zaman gelecek?''
''Bilmiyorum daha saat..... 12. Bir gibi falan gelir herhalde. İstiyorsan git geç oldu. Ya da burada kal.''
''Seni yanlız bırakmak istemiyorum bu bir kadını bebesiyle yanlız bırakmak gibi.''
''Tanrım! Bunu söylediğine inanamıyorum? Bebe nedir ya?'' diyince beraber kısık sesle kahkahalar attık.
''Sana çarşaf falan getireyim. Burada yat.''
Peki anlamında kafasını sallayınca içeri gidip temiz çarşaf pike ve yastık aldım. Ona fırlatıp:
''Al hazırla yatağını.''
''Bi zahmet yardım et.'' dediğinde öfleyerek koktuktan kaldım ve ona yardım ettim. Salondaki koltuklardan birine serdikten sonra Efeye döndüm.
''Uyuyalım?'' diye sorduğumda gözlerini kırpıştırdı. ''ciddi misin? Kaç oldun sen 35?''
''Ha-Ha.'' dedikten sonra yanına oturdum. Uzun uzun sohbetler etmiştik. Saat 2 olmuştu. Abim hala gelmemişti.Artık gözlerimden uyku akıyordu.
''Tanrı aşkına! Ne çok konuştuk öyle?'' dediğimde ''Aynen ya. Kaç senedir görüşmüyoruz seninle?'' dediğinde gülümsedim. ''İyi geceler. Gece horlamamaya çalış.''
''Ne ben mi? Ben hayatta horlamam canım. Sen horlama da ben uyanmıyım.''
''hıhı tabi sen ve horlamak imkansız canım. Yok yok olamaz.''
''Uyu aptal.''
''Abim sarhoş gelip senin kafana vazoyla vurmaya çalışırsa bağır. Hemen yanında olacağım ama yanına çatal almanda fayda var.''
Minik bir kahkaha atıp bana baktı. ''İyi geceler.....''
''İyi geceleeeer.''
Merhaba arkadaşlar :) Bundan sonra her gün değilde haftada bir yazmaya çalışacağım. Ama bilirsiniz ki fazla saçmalığa gerek yok. Burdan toplamda 10 mu 20 mi yoksa 5 mi ne okuyucuma sesleniyorum. Hikayeyi beğendiyseniz yayın. Teşekkürler. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abicik
Teen FictionGıcık, sinir ama bir o kadar da harika bir abi. Hayalleri ve güzel düşünceleri olan genç bir kız. Bu ikisi kardeş olursa.. İçinde aşkı, kardeşliği, dostluğu barındıran bir hikaye.