Aptal kardeşimin hatası bütün hayatıma mâl olmuştu. Satiriasis (doyumsuzluğa varan aşırı seks düşkünlüğü) bir deliyle evlenmek zorunda kalacaktım.
Aptal dükkanlarını soymuş yani hırsızlık yapmıştı. Ve bu baya yüklü bir miktardı.
Volkan ailemizin en küçüğü ve tek erkeyiğdi. Bu yüzden babam ve annem üzerine titrerdi. İki kardeştik zaten.
Babam benim hep erkek doğmamı istemiş ama kız olduğumu duyunca doğduğum andan itibaren beni hiç sevmemişti. Hatta beni cami avlusuna bırakmayı bile düşünmüş ama annemin uzun yalvarışları sonucunda ikna olmuştu.
Maddi durumumuz aşırı iyi değildi. Ben hem okuyor hem çalışıyordum. Babam asgari ücretle eve bakıyor annem ise fıtıktan dolayı çalışamıyordu.
Çaldığı mebla ise ödeyemeyeceğimiz kadar çoktu. Bu yüzden babam böyle bir şey teklif etmişti. Ateş amca da hiç tereddütsüz kabul etmişti.
Ateş amcayı iyi tanırdım. Çok iyi bir insandı. Namazında niyazındaydı. Beni kabul etmesini nedeni namulu bir kız olmamdı.
Keşke oğlu da Ateş amca gibi iyi olsa diye dua etmiştim. Ama nerde?
Adının Barış olduğunu bildiğim ruh hastası ise her zaman milleti becermekle meşguldü.
Ateş amca son aralar tedaviler yardımı ile biraz olsun düzeldiğini söylemişti.
Ama inanmamıştım. Bir şeye bağımlı olan bir insan ondan nasıl kurtulabilirdi ki?
Bu akşam istemeye geleceklerdi. Ev neredeyse dolmuştu. Hepsi akrabalarımız.
Kuzenlerim beni hazırlamak için bin bir telaşa kapılıyorlardı. İsteyerek evlensem haklılardı belki ama istemiyordum.
Handan ablam kıyafetimi, Yeliz ablam makyajımı Nur ablam ise saçımın nasıl olacağını tartışıyorlardı. Ben ise isteksiz bir şekilde kenarda onları dinler gibi yapıyordum.
Bileklerimden bir karış yukarıda bir kazak elbisede karar kıldılar.
Nude bir makyaj ve sıkıca at kuyruğu yapılmış saçlar ile hazırdım.
-Ay Alesya gül biraz ayol. Yüzünden düşen bin parça. Gören de biri öldü sanar, Nur ablam bunları söylemişti.
Ölen vardı. Ruhum ölüyordu. İstemeye istemeye, yavaş yavaş ölüyordu.
-Nasıl mutlu olabilirim ki Nur abla? Bir şerefsiz yüzünden hayatım alt üst oldu. Şimdi de istemediğim bir deliyle evlenmek zorundayım. Hepsi o Volkan iti yüzünden.
Bu sözlerime karşı Handan ve Yeliz ablam üzüntüyle bakarken Nur ablam gelip sarıldı.
-Biz de istemezdik bal küpüm böyle olmasını. İnan istemezdik. Ama kader işte. Ne yapabilirsin ki?
Bana bildim bileli hep bal küpüm derdi. Bal renginde saçlarım vardı çünkü.
Yeliz ablam söze atladı.
-Belki de senin için en hayırlısı budur kuzum.
-Hiç sanmıyorum Yeliz abla. Ruh hastası delinin biriyle evleneceğim. Nasıl hayırlı olabilir ki benim için?Handan ablam düşünür gibi oldu.
-Sahi neymiş hastalığı?-Satiriasis.
-Sati ne?
-Satiriasis.
-O ne be? Satanist gibi.
-Biraz araştırmıştım. Aşırı sekse bağımlılık. Yani anlayacağınız seks yapmadan duramıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastalık
Teen Fictioniki genç,zoraki bir evlilik,hasta bir damat... zevk, şehvet ve acı hastası bir insana aşık olmak mümkün müdür? kim bilir...