Benimsin Küçük Kız

32.7K 341 215
                                    

Sınır: 35 vote 15 yorum

Salondaki insanların fısıltıları beni daha da geriyordu. Göğüs kafesim kalkıp inmeye başladı derin nefeslerimden. O sırada Barış mikrofona yaklaştı.

-Özür dilerim, ama hayır.

Herkes şok olmuştu. Gözlerim doldu. Barışa baktım. Yoksa o da beni 'Öyle Bir Geçer Zaman Ki' deki Soner'in Aylin'i nikah masasında bıraktığı gibi bırakacak mıydı?

Tekrar bir ses geldi Barıştan.

-Ben onu eşim olarak değil, her şeyim olarak kabul ediyorum.

Derin bir nefes alıp dirseğimle Barış'a vurdum. Güldü. Memur şokunu atlatıp şahitlere döndü.

Benim şahidim Nur abla, Barışınki ise çocukluk arkadaşı Keremdi. Tanıyordum o çocuğu. Bizim okuldalardı. Hatta çok çirkinim diye dalga geçiyordu benimle. Büyüyünce değiştiğimi gördü. Ve şaşırdı tabi.

Şahitlerden evet cevabını alınca bize dönüp evlilik cüzdanımızı uzattı. Artık resmen evliydim. Hemde sevdiğim adamla...
BİR DAKİKA, NE!? Sevdiğim adam mı? Kendimi bu kadar çabuk mu kaptırmıştım yani bu adama? En çok korktuğum şey başıma gelmişti.

Vedalaşıp eve geçtiğimizde içimde bir burukluk vardı. Ailem ne kadar kötü davranırsa davransın ailemdi. 18 seneden sonra ayrı kalmak kötü hissettirdi. Ablam... O da görsün isterdim bu günümü. Ama gördüğüne emindim.

Büyük villanın önüne geldiğimizde durduk. Gözümü tekrar gezdirdim. Kocamandı. Burada yaşamak çok güzel olacaktı.

Elbisenin eteğinden tutup eve ilerledim. Barış arkamdan geliyordu. Kapının önünde durup Barışın kapıyı açmasını bekledim. Beni boydan süzdü ve dudağının kenarı kıvrıldı. Bu dudak kıvrılmasının nedenini biliyordum. Uzun zamandır istediği şeye sonunda ulaşacaktı. Acaba ben hazır mıydım buna?

içeri girdiğimizde şaşırtıcı bir şekilde kapıyı sertçe kapatıp beni kapıya yaslamadı. Kravatını gevşetip çıkardı, kendini salondaki büyük koltuğa attı. bende ayakkabılarımı holde çıkarıp yavaş adımlarla odaya çıktım. Üzerimi değiştirmek için giyinme odasına gittim. saten bir şort ve üst seçerek duvara yaslandım. Elimdeki yüzüğe bakıp güldüm. Artık evliydim. Artık birine aittim. Bu his midemi hareketlendiriyordu.

Elbiseyi çıkarmak için sırtıma uzandım ama sırt dekoltesinden dolayı fermuar biraz aşağıdaydı ve üzerinde kapanan parça ucuna erişmemi engelliyordu. Baya uzun çabalar sonucunda açamayacağımı anladım ve tek çarenin Barış olduğu kanısına vardım. Çıktığım gibi indim merdivenleri. Salonda uzanan Barış'ın yanına iliştim. Ayak seslerimden dolayı gözlerini araladı.

-Bir şey mi oldu?

-Elbisenin fermuarını açamadım. Sıkıştı sanırım. yardım edebilir misin?

- Dön arkanı.

Ben arkamı dönerken o da ayağa kalktı. Saçlarımı eliyle kenara çekip fermuara ulaştı. Nefesini ensemde hissedince ürperdim. Aniden açınca önden tutmayı unuttuğum için elbise omuzlarımdan kayıp yeri boyladı. Dudaklarımı birbirine bastırdım.

Üstümdeki iç çamaşırlarıyla eminim ki Barış'a çok büyük bir göz zevki sunuyordum. Özgüvenimi toplayıp Barış'a döndüm. Çenesi çoktan kasılmış, burnundan soluyordu. Gözlerine baktım alttan. Aklımda bir sürü soru dönüyordu. Bu soruları umursamayıp kendimi Barış'a teslim etmeye karar verdim.

Gömleğine kaydı ellerim. Yavaş yavaş açarken gözlerimi bir saniye bile gözlerinden ayırmadım. Beni bir anda koltuğa fırlatacağı anı heyecanla bekliyordum. Elimi gömleğinden çekip bir adım geri çekildim. Çekildiğim an tahmin ettiğim şeyi yaptı. Belimden tutup kendine çekti ve bir anda koltuğa fırlattı.

Dudaklarıma yumuldu. Gömleğinin düğmelerini kopartırcasına çıkardı. Elleri vücudumun her yerini santim santim keşfederken ben kendimi tamamen Barış'a bırakmış zevk almaya bakıyordum.

Dudaklarımın tadına uzunca bir süre baktıktan sonra çeneme doğru kaymaya başladı. Yavaş ama koca öpücükler bedenimi sarıyordu. Belimdeki elleri sırtıma kaydı. Sütyenin kopçasıyla oynamaya başladı. Dirseklerim üzerine yükselip çıkarmasına yardımcı olacaktım ki buna gerek kalmadı. Bir anda sütyenimi yırtarak dolgun göğüslerimi serbest bıraktı. Hiç beklemediğim bir anda göğüslerime yumuldu. Resmen dudaklarıyla eziyordu göğüslerimi.

Dudaklarım arasından ufak bir inleme çıktı. Barış bunu duyunca kafasını bana çevirdi ve aniden elini kadınlığıma attı. Daha da sesli inledim bu sefer.

Aramızdaki engellerden biri olan iç çamaşırımın iki kenarına elleriyle kanca gibi asıldı. Asıldığı gibi çekti bacaklarımdan. Artık karşısında çırılçıplaktım. Kafasını yukarı kaldırdı ve derin bir nefes aldı. Kasıklarıma yaklaşıp öpücükler kondurarak aşağı ilerledi.

Ellerim saçlarında gezerken kadınlığıma bıraktığı öpücükler beni alaşağı ediyordu. Kafasını ayırdı kadınlığımdan. Parmaklarını kullanmaya başladı. İlk parmağını içimde hissettiğimde kaskatı kesildi vücudum. Bu acının tarifi yoktu.

Biraz zaman sonra bacak aramdan ayrılarak soyunmaya başladı. Gözlerim üzerinde dolaşırken boxerını indirdiği an çok büyük bir hata yaptığımı anladım. O koca erkekliği pestilimi çıkaracak gibi duruyordu. Gibi durmuyordu, çıkaracaktı. Parmakları bu kadar canımı yakarken erkekliği nefesimi keserdi.

Bacaklarımı iki yana açılabildiği kadar açtı. Erkekliğini kadınlığımın ucuna yerleştirdi. Gözlerime baktı. Mavilikleri koyulaşmış, çenesi kasılmıştı. Derin bir nefes alıp gözlerini gözlerimle buluşturdu. Hiç beklemediğim bir anda içimi doldurdu.

-Benimsin küçük kız.

Çığlıklarım arasında bacaklarımda süzülen kan beni mahvetmişti. Artık küçük bir kız değil kadındım. Geceye karıştı çığlıklarım. Yarın yaşayacağım ağrının beni öldüreceği kesindi.


Selam bebikler. Yb sonunda geldi. Bir takım kişisel sorunlarım var. Boş zaman buldukça yazıyorum.  Bölümleri biraz daha uzatacağım artık. Ve sınır koydum.
~35 vote 15 yorum
Sınır tamamlanmadığı sürece yb gelmeyecek. İyi okumalar ❤️

HastalıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin