pes // texting

1.4

Yukarıdaki video...
Şarkıyı dinleyeli çok olmadı ve ilk dinlediğimde o kadar çok etkilendim ki.
Billie'nin aklımda birden bire Siyah'ı canlandırdı.
Şarkının ismi bölümde geçiyor, o diyaloğu daha iyi anlamak için ve harika bir şarkı dinlemek için dinleyin.
YouTube'da videonun yorum kısımlarında şarkının hikayesi var. Ben özetlemek istersem Billie Eilish bunu X öldüğü zaman yazmış.
Lafı çok uzattım, buyurun okuyun.

Ege bugün de hastaneye gelmişti. Meyra 14 gündür uyuyordu. Ailesinin bir kez için odaya girmesi uygun görülmüştü ve Ege'nin de onu görebilmesi kabul edilmişti ama  girmek için kendini hazır hissetmiyordu.

Bu 14 gün içinde Meyra için boş durmamıştı. Begüm ile video ile ilgili konuşmuştu. O videoyu yok etmesi gerekiyordu ve bunun için elinden geleni yapacaktı.

Efe olayı için hiç bir şey yapamamıyordu. Efe bu olayın yalan olduğunu söylüyordu. Efe ve Ege emniyet müdürünün oğullarıydılar, babaları ne olursa olsun onları kurtarırdı. Dünyanın en kötü şeyini yapsa bile Efe asla ceza almayacaktı. Babası olmayan delilleri yok edecekti ve kurtulacaktı. Bu yüzden Efe'nin cezasını Ege çektirmeliydi. Doğru zamanı bekliyordu.

Ege'nin en yakın arkadaşı Beyza ve Ege her gün hastaneye uğruyorlardı. Meyra'yı görmeseler bile durumu hakkında bilgi alıyorlardı. Doktor'un odasına bilgi almak için bugün de gelmişlerdi.

"Merhaba Ege Bey, tam isabet geldiniz. Az evvel Meyra'ya yaptığımız testlerin sonuçları çıktı. Buyurun oturun." deyip önündeki sandalyeleri gösterdi. Ege ve Beyza sandalyeye otururken doktor bilgisayardaki sonuçları açtı.

"Kan takviyesi yaptığımız için kan seviyesi şuan istediğimiz seviyede, aslında bu normal bir insana göre düşük bir değer ama Meyra için çok iyi. Takılan serumlardan dolayı da kilo alımı olmuş, tam olarak 2 kilogram almış. Ancak 40 kilo ve kendini toplarlaması için yeterli değil." Doktor derin bir nefes aldı. Ege duruşunu düzeltti. Beyza ise korkarak dinliyordu. "Dediğim gibi bir şeyler oluyor ama iyileşmesi için yeterli değil. Vücudunu o kadar çok yıpratmış ki kendini toparlayamıyor. Eski değerlerine göre daha iyileşse bile hala kötü durumda ve yeni bir ameliyat gerekiyor. Zorlu, uzun ve riskli. Ailesi ile bu konu hakkında konuşacağım. Eğer böyle oturup uyanmasını beklersek bu bir hata olacak ve ölecek. En azından denemeliyiz, onu hayatta tutmaya çalışmalıyız."

Ege yutkundu. "Ölmek isteyen birini hayata tutmaya çalışmak kadar doğru olabilir Cüneyt Bey? Zaten o pes etmiş." dedi. Doktor iç çekti.  "Ben bir doktorum, benim için doğru olan hayatta tutmaya çalışmak." Ege ayağa kalktı. Doktorla tokalaşıp odadan çıktılar.

Ege hastanenin çıkışına giden koridora yönelirken Beyza kolundan tuttu. "Şuan kaçış zamanı değil Ege." dedi ve oturma alanlarını gösterdi. Ege sıkıntıyla bir nefes verdi ve Beyza'nın dediğine uyup oturdu.

"Her gün hastaneye geliyoruz, Meyra'nın durumunu öğreniyoruz ve çekip gidiyoruz ama 14 gün boyunca asla onu görmek için hiç bir şey yapmadın, onu deli gibi özlüyorsun buna rağmen o odaya girmiyorsun."

"Beyza o benim öz abim yüzünden bu hale geldi ve benim yüzümden intihar etti anlamıyor musun? Bana sorunlarını anlattı ve eğer ki anlatmaydı şuan bu durumda olmayacaktık. Ben onu görmeye cesaret edemiyorum."

"Onu görmekten korkuyor musun?"

"Evet."

"Ölmesinden korkuyor musun?"

"Evet."

"Onu ölmeden önce son bir kez görüp veda edememekten korkuyor musun?"

"Beyza yapma bunu."

"Ege, doktor her şeyi duyduğunu ama tepki veremediğini söyledi. Yanına git. Yoksa çok pişman olacaksın. Şuan kendini pişman hissediyorsun ya, onun on misli olacak."

"Ne diyeceğim 'Merhaba Meyra, Ben Siyah. Gerçek adım Ege Öney, evet sana tecavüz eden çocuğun kardeşiyim' mi?"

"Eğer ki Meyra intihar etmeseydi karşısına nasıl çıkacaktın?"

"Beyza, lütfen."

"Acı çekmekten korkan biri, zaten korktuğundan acı çekiyordur.* Ege, korkma."

"Tamam. Kazandın."

"Onunla konuşacak mısın?"

"6.18.18***"

A.