Güzel bir bölüm oldu. Şarkıyı dinleyip yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum. ♥
Ege elinde bir buket çiçekle Yoğun Bakım'a girdi. Uzaktan karşısında incecik bedeniyle uyuyan Meyra'yı izledi. Elindeki çiçeği kokladı ve ona doğru yaklaştı.
"Merhaba Meyra. Ben Siyah, yani Ege. Ege Öney. Bu soy ad sana bir yerlerden tanıdık geliyor olabilir. Çünkü ben Efe'nin kardeşiyim ama buraya bunları konuşmak için gelmedim çünkü sen bunları sürekli düşünüyorsun. Aslında bakarsan ben de durmadan düşünüyorum ve deli oluyorum sonra da düşündüğüm şeyi değiştirmeye çalışıyorum. Mesela neler hakkında düşünüyorum biliyor musun?" Ege arkasına sakladığı papatya buketini çıkartıp yatağın yanındaki komidinin üstüne koydu. "Doktorlar kokuları ayırt edebildiğini ve beni duyabildiğini söylediler. Fark ettiysen bu bir papatya ve ben papatyalar hakkında da düşünüyorum. Çok yakın bir arkadaşım var. Adı Beyza, kızıl kıvırcık kısa saçları olan okulda sürekli elinde fotoğraf makinesiyle dolaşan tatlı kız. Hatırladın mı? İşte onunla neredeyse her gün çiçek bahçesine gidip fotoğraflar çekiyoruz ve bir banka oturup sohbet edip dondurma yiyoruz. Bu papatyalar da o çiçek bahçesinden, kendi ellerimle topladım. Senin için... Güzel kokuyor değil mi? Ben çok severim, annem de çok severmiş. Bir de gül var. Beyza da gülü çok seviyor ama ben pek haz etmiyorum. Aslında o da güzel kokuyor ama bana hitap etmiyor. Sen hangi çiçeği seversin? Bence papatyayı seviyorsundur." Efe gülümseyerek Meyra'ya baktı. Çok fazla konuşmuştu haline güldü. Ve sonra Meyra'yı izlemeye başladı. Güzelliğinde kayboldu.
"Böyle güzel güzel uyuyorsun ya bana kimi hatırlattın biliyor musun? Uyuyan Güzel..." Güldü. "Ne oluyordu o masalda? Bir prenses, kötü bir cadı tarafından büyülenip uyutuluyordu ve bir prens gelip prensesi öpünce prenses uyanıyordu değil mi? Komik." deyip yeniden güldü ve derin bir iç çekti. "Sen Uyuyan Güzel'sen ben prens mi oluyorum? Eğer öyleyse seni öptükten sonra uyanman gerekiyor." Ege uzun uzun Meyra'nın yüzünü inceledi. Oturduğu sandalyeden nazikçe kalktı ve Meyra'ya doğru eğildi. Dudağına ufacık bir öpücük bırakıp kendini geri çekti ve Meyra'nın uyanmasını bekledi. "Sanırım seni uyandırmayı beceremedim prenses." deyip güldü. Kolundaki saate baktı. "Burada kalmak için bana verilen süre bitmek üzere Uyuyan Güzel. Şimdi gidiyorum ama geri geleceğim tamam mı, yeter ki sen beni bırakma. Seni seviyorum." Ağlamamak için yutkundu ve odadan çıktı.
A.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pes // texting
Short Story0542*******: lütfen 0542*******: o halatı boynundan çıkar 0542*******: ve sandalyeden in 0542*******: lütfen 0542*******: yemin ederim 0542*******: her şey düzelecek 0542*******: bugün değil ama bir gün 0542*******: bir gün uyanacaksın 0542***...