Aşk virajda

10. Bölüm Arda

Cansu'yu ne kadar çok sevsem de zaman geçtikçe bazı huylarından rahatsız olmaya başladım. Bir taraftan sevgim artıyor diğer taraftan gıcık olmaya başlıyorum. Bu ilerde evliliğimizde sıkıntı olur mu bilmiyorum ama gerçekten rahatsız oluyorum. Misal şu huyu, Benim ailem zengin Cansuların ise sadece maddi durumu iyi. Cansu şunu anlamıyor , normal gelirli aileler sürekli lüx yerlere gidemezler . Bu konuda karşısındakini çok kırabiliyor. Farketmeden karşısındakini küçümseyen biliyor. Ben sürekli zengin yerlerde takılmama rağmen karşımdakini rencide etmemeye çalışırım. Gerekirse herhangi bir lokantada da yerim lüks restorantlarda da yerim. Para konusunda çok mütevaziyimdir. Şu an Cansu neden Avm de yiyeceğiz diye surat asmasına çok gıcık oldum.
Diğer gıcık olduğum huylardan birisi de herkesi savunması. Haklı veya haksız hiç fark etmiyor . benim dışımda herkesi savunur.
Yemeklerimizi alıp hepimiz bir masaya oturduk. Hepimiz bir yandan yemek yiyorduk diğer yandan sohbet edip gülüyorduk Cansu dışında. Arada Cansuya bakıyordum.

Semih: tatlıda yiyor muyuz?

Zeynep: dondurma yiye biliriz.

Siz yiyin ben kahve içeceğim.

Cansu: Ben de.

Hüseyin: Şimdi ne istiyor diye söyleyin ben gidip alırım.

Ben para çıkarıp Zeynep'e uzattım: Zeyno, herkesin kini ödersin.

Zeynep: saçmalama ben alırım

Zeynep ve bir kaç kişi daha kalkıp gittiler. Ben de Cansu'nun yanına gittim.

Aşkım, hayırdır? Neden suratını asıyorsun?

Cansu: hayır asmıyorum.

Cansu, seni iyi tanıyorum. Belli ki bir şeye sinirlenmişsin.

Cansu bir süre sustuktan sonra cevap verdi: Ben zannetmiştim ki bir restoranta gidip yemek yiyeceğiz Avm de yiyeceğimizi düşünmemiştim.

Ben sinirlenmiştim bu sözlerine: Cansu, sen ciddi misin? Ciddi ciddi buna mı takıldın?

Evet, buna takıldım.

Cansu, sen gerçekten bu kadar mı anlayışsızsın? Dün Barış ne anlattı bize?

Ne bileyim, dün o kadar şey konuşuldu. Sen söyle ne anlattı?

Barış demedi mi dört aydır iş bulamıyorum diye. Bugün lüks bir yere gitseydik o rencide olmaz mıydı? İşsiz biri nasıl o kadar para versin? Ne diyecektin Cansu Barış ben senin hesabını öderim Çünkü bayılıyorum insanları rencide etmeye.

Cansu: o aşkım bunu hiç düşünnemiştim . Gerçekten çok haklısın ben yine saçmaladım düşünmeden konuştum. Özür dilerim.

Elimi Cansu'nun omuzuna attım: Özür dilemene gerek yok hayatım, bir dahakine sadece daha dikkatli ol. Sana düşüncesizlik yakışmıyor.
Ben tam sözümü bitirdim diğerleri geldi.

Eee, hani dondurma yiyecektiniz?

Nisa: vazgeçtik. Kahvemizi içip başlayalım bowling oynamaya.

Elif: İddiasına girdik kim birinci olacak diye.

Daha sonra bowling oynamaya başladık. Önceden o kadar çok oynamıştım ki bugün kazanacağımdan o kadar emindim. Herkes kendisinden çok emindi. Benim oynayamadığımı düşünüyorlardı.
Sıra bana geldi. Öyle bir atış yaptım ki Strike diye bağırdım.
Cansu alkışlamaya başladı. Helal olsun aşkım.

Barış: Şans diyorum sadece.

Göreceğiz

Bowling de çok eğlenmiştik. Bazı arkadaşlarla o kadar iyi anlaştım ki kesinlikle bundan sonra daha sık görüşecektim.

Hüseyin: ne yapıyoruz şimdi? İsterseniz bana geçelim kimse yok evde.

Arkadaşların çoğu müsade isteyip gittiler. Geriye Cansu, ben, zeynep, nisa, elif, Hüseyin, Barış, Semih ve eymen kaldık.

Elif: hadi karar verin boşuna vakit geçirmeyelim burada böyle durarak.

Hüseyin le nereye gitsek çok otururduk bunu biliyordum. Bu nedenle gitmek istemiyordum çünkü Mert'in doğum gününe belki uğrayacaktım. Tabii ki gizlice.

Arkadaşlar, hepinizi davet ediyorum  Beyoğlunda bir kafeye gidelim.

Beylerden bir ses çıkmazken kızlar sevinmeye başlamışlardı.

Cansu: hadi oyalanmayın gidiyoruz.

Daha sonra kafeye girip içeceklerimizi sipariş verdik. İçecekler gelene kadar sessiz oturuyorduk. Bir süre sonra içeceklerimizde geldi. Bir kısmımız enerji içeceği alırken diğer kısmı kokteyl siparış vermişti. Acaba biliyorlar mıydı kokteylde genelde alkol olduğunu? Şüpheli.
Sohbetimiz keyifli geçiyordu ben arada etrafa bakıyordum tanıdık kimseyle karşılaşacak mıyım diye. Gerçi biliyordum çevremin çoğu party de olacaktı. Hülya gitmeseydi kesinlikle ben giderdim. Şu an orada olmak isterdim.

Zeynep çaktırmadan Cansu'yu telefonunu uzattı. Cansu gördüğümü fark edince bana döndü ve kulağına sessizce annem arıyor dedi. Ben de sessizce cevap verdim kalkalım o zaman.

Cansu: arkadaşlar bize müsaade biz kalkıyoruz. Çok geç oldu.

Semih: tam ben diyecektim kalkalım mı diye.

Diğerlerinin ısrar etmesine rağmen hesabı ben ödedim. Sonra da birlikte kafeden çıktık.

Eve giderken düşündüm party uğrasam mı diye sonra vazgeçip evimizin önüne gittim. Bir süre arabada düşündüm sonra arabayı çalıştırıp Mert'in evine gittim. Evin yakınlarında park edip içeri girip girmeyeceğimi düşündüm.