2.5 Ay Sonra Hakkari-Irak sınırı
Tek tek helikopterden atladıktan sonra kurtların inlerinden birine girdik. Behram haritayı çıkarıp daha öncesinde 5-6 kere üstünden geçtiğimiz planı tekrardan anlatmaya başladı. 2 saat önce, aylar önce planlanan görevin startı verilmişti. Haftalar sürmesi beklenen operasyonda ilk durağımız sınırdı. Göreve başlamadan önce yalnız kurtların inlerinden birindeydik. Planın üstünden geçildikten sonra, ekipler ayrılacak ve operasyonu yapacağı dağa konuşlanacaktı. Operasyonda Gölge ve Hayalet timine ek olarak, Yalnız kurtlar ve Dağ Keçileride vardı. Toplamda 25 kişiydik ve beşerli gruplar halinde ayrılacaktık. Benimle beraber olanlar Abdullah, Cansel, Selim ve Güney vardı. Ali'yle ayrı kalacak olmamız başta canımı sıksada sonrasında takmamaya çalışmıştım. Bu bizim mesleğimizdi ve ne olursa olsun , kim olursa olsun buna engel olamazdı. Tahminlerimize göre en az 1 ay ayrı kalacaktık. Timlerin tek irtibatı telsizler olacaktı ve acil durumlar dışında kullanmak yasaktı. Her hangi bir dinlenme durumuna karşı önlem alınması gerekiyordu. Telsizlerin kanalları özel olsa bile riske atamazdık. Bu görev uzun zamanların en önemli görevleriydi. O yüzden en ince ayrıntısına kadar düşünülmek zorundaydı.
Haritada temizlenecek onlarca yer vardı fakat kimse kimsenin nerede olduğunu bilmeyecekti. Gizlilik timler içinde bile vardı. Her hangi bir esir alınma durumunda konuşturulmamak için böyle yapılmıştı. Hoş bizler bordo bereliydik. Canlı canlı derimizi yüzseler gıkımız çıkmazdı. Her zorluğa karşı eğitim almıştık ve şuan o eğitimleri göstermenin vaktiydi.
"Anlaşılmayan bir şey.?" Behram'ın sorusuyla herkes bir şeyler mırıldanıp sonra hazırlıklarını yapmak için dağıldılar. Ben ise Ali'nin peşinden kuytu köşeye çekilmiştim. Duvarla kendi arasında sıkıştırdıktan sonra saçlarıma uzun soluklu öpücük kondurdu. Kokusunu içime çekil gülümsedim.
"Bana bir söz vermeni istiyorum." Dediği şeyle şaşkınca kafamı ona kaldırdım. Az çok tahmin edebiliyordum.
"Ne sözü.?"
"Görevde her zamankinden daha dikkatli olmanı istiyorum. En az 1 ay görüşemicez ve önemli olmadığı sürece sesimizi bile duyamıcaz. Bu süre içinde kafayı yememi istemiyorsan çok dikkat et. Hem kendine hem timine. Sizi sapasağlam görmek istiyorum. Daha sonrada gider nikah günü alırız."
Göz kırpıp çapkınca gülümsedi. Onun bu hallerine kahkaha atıp beline sarıldım. Ahh benim güzel kalpli adamım ah. Ne sevap işledim de sen çıktın karşıma.
"Emredersiniz komutanım." dediğime gülmüş ve öpmüştü.
"Herkes hazırsa dağılıyoruz."
Behramın sesiyle hızla Ali'den ayrıldım. Son kez öpüp yere indikten sonra saçımı başımı düzelttim. Ellerimi tutmuş ve alnımı yanağımı gözümü her yerimi tek tek öpmüştü.
"Seni çok seviyorum. Lütfen dikkat et." Kafamı sallayıp bende aynı şekilde onu öptüm.
"Seni çok seviyorum şiir gülüşlüm. Sende kendine dikkat et."
Son kez öptükten sonra diğerlerinin yanına geçip ekipmanları sırtlandım. Telsizleri son kez kontrol edip ekiplere ayrıldık. Kendi aramızda, kendi planımızın üstünden geçerken yanımıza Abimin gelmesiyle ara verip onun yanına geçtim.
"İzmir çok dikkatli olmalısın anladın mı.? Kendi başına bir şey yapmak yok. Her hangi bir kötü durumda telsizle, her zaman ki yöntemle haber vermelisin. Nereye gideceğinizi bilmiyoruz o yüzden koordinatlarınıda bilmiyoruz, ters durumda acil müdahaleye ihtiyacınız olursa haber vermek zorundasın. Tek başına birşey yapma, kendini düşünmüyorsan ekibini düşün anladın mı.? Ne olur abicim sağlam dön."