Simon duvara hapsettiği bedenin korkuyla açılan gözlerini izledi bir süre.
İçindeki öfke büyük bir şaşkınlığa dönüşse de bunu hiç belli etmedi karşısındakine. Açıkçası hiç böyle bir şey beklemiyordu. Hayatında sayısız yalancı, düzenbaz, katil, dolandırıcı tanımıştı ve bir insana bir kez bakması o kişiyi anlaması için çoğu zaman yeterliydi Simon için.
Ancak karşısında ona bakan, iri menekşe rengi gözler o kadar masumdu ki... Daha önce hiç böyle renkte gözlerle karşılaşmamıştı. Karşısındaki kız gerçekten çok genç ve fazla güzeldi. Üstelik masum görünmeyi başarabilecek kadar da usta bir oyuncu.
Simon içinden kendine kızarak tehlikeli bir tonda fısıldadı.
"Kimsin sen ve bizi neden gizlice dinliyordun?"
Genç kız hafifçe dudaklarını ıslatıp yutkundu. Simon'ın gözleri kısa bir an nemli ve hafif aralık dudaklara kaydı. Kıza hakkını vermeliydi doğrusu, dikkat dağıtmak konusunda çok iyiydi. Üstelik aynı anda hem çok doğal hem de çok çekiciydi.
Kızın boğazını yaslamış kolu onu duvara biraz daha bastırdı ve genç kızın titreşen göz bebeklerinden geçen korkuyu ve heyecanı izledi.
"Tekrar soruyorum ve doğruyu söylemeni tavsiye ederim. Kimsin sen?"
Genç kız dudaklarını araladı.
"Be.. Ben, bugün buraya yardımcı hizmetçi olarak alındım. Balo için."
Simon, genç kızı bir miktar serbest bırakarak hafifçe uzaklaştı ve genç kızın şöyle bir kılık kıyafetini inceledi.
Kıyafetleri söylediği şeyi doğrular nitelikteydi. Tabii özellikle sergilediği dolgun göğüsleri de onun hakkında pek çok şey söylüyordu. Bu kız tam bir dikkat dağıtma unsuruydu. Genç kız onun tüm tepkilerini korkuyla izlerken, o karanlık bakışlarını kızın üzerinden çekmeden, elini genç kızın boynuna götürdü yavaşça. Boğazını sıkar gibi tuttu ama dokunuşu daha çok okşar gibiydi. Kızın bu sefer korkuyla kesik bir nefes aldığını fark etti. Kızın verdiği her küçük tepki kendi bedeninde inanılmaz bir etki yaratıyordu. Görmezden gelmeye çalışarak eliyle kızın başını hafifçe yukarı kaldırdı. Kendi kara gözlerini menekşe rengi gözlere sabitledi.
"Peki hizmetçi kız, Neden işinin başında değilsin de burada, bir köşede ajan gibi saklanarak ev sahibini gözetliyorsun?"
Simon'ın elinin altında, kız telaşla başını sallamaya başladı.
"Hayır, hayır ben aslında bilmiyordum. Yemin ederim ben ajan değilim. Ben, ben buradaydım çünkü..." Genç kızın gözleri bir an Simon'ın yüzünden uzaklaşarak odadaki her köşeyi taradı.
Sonra dudaklar telaşla yeniden aralandı.
"Sadece biraz eğlenmek istemiştim."
Simon bir an kıza kafa karışıklığı ile baktı. Ne saçmalıyordu bu kız. Sonra kız açıklamaya devam etti.
"Bilirsiniz genç bir beyefendiyi memnun etmek istemiştim. Kont hazretlerinin yukarı çıkacağını hiç düşünmemiştim."
Simon duyduklarını kafasında çevirirken içinde bir öfke dalgasının yükseldiğini hissetti. Kafasında canlanan kızın başka bir erkekle yakınlaşan görüntüsü anlık bir dürtüyle kızı hırpalama isteği yaratmıştı Simon da. Neden bu şekilde hissettiğine anlam veremedi bir an.
Çünkü yalan söylüyor bu yüzden diye düşündü. Sonra dudakları alaycı bir şekilde kıvrıldı."Peki beyefendiye ne oldu? Yatağın altına mı sakladın?"
Kız bir anlığına gülümser gibi oldu. Menekşe rengi gözlerden ilk defa bir parıltı geçti. Gülmek için titreyen dudaklarını birbirine bastırdı ve yanağında cezbedici bir gamzeleri belirdi. Simon kızın yüzünde oluşan o minik çukurlara dudaklarını götürmek istedi. Sonra hafifçe dişlediği dudaklarına kendi dişlerini geçirmek... kızın aralanan dudaklarından çıkan sözlerle kendine geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Tutkusu
Fiksi SejarahLeydi Elizabeth, anne ve babasını bir yangında kaybettiğinde, geriye sadece abisi Gabriel kalmıştı. Ancak bir gece yarısı Lizzie, abisinin okyanusun ortasında korsanlar tarafından kaçırıldığı haberini aldı. Hem de ardında kafa karıştırıcı bir mektup...