Kuşku

142 7 2
                                    

Elizabeth nefes nefese merdivenlerden aşağıya inerken aklında tek bir düşünce yankılanıyordu.

Simon Black buradaydı! Abisinin ortadan kaybolma nedeni olan o karanlık adam, tüm nefretinin kaynağı, hayatındaki en değerli varlığı ondan alan adam belkide az önce buradaydı! 

Ve Elizabeth'in elinden hiçbirşey gelmemişti!

Öfke ve hüsranla karışık bir ruh hali içinde onu odada bırakıp hızlı ayrılan Sör Alex'in ardından dışarı fırlamış, tüm acelesine rağmen onu ne koridorda ne de merdivenlerde yakalayabilmişti.

Adam sanki hiç yanına gelmemiş gibi bir anda yok olmuştu! Ama Elizabeth'in bunları düşünmeye harcayacak zamanı yoktu. Bir an önce o ateşin yanına gitmeliydi. Belki bir ipucu belki dikkatini çekicek ufacık da olsa bir şey...

Gelirken kullandığı hizmetli yolunun aksine bu kez normal yolu kullandığının ve yoldan koşarak geçerken evdeki garip görünümlü birkaç hizmetlinin ona bir miktar şaşkınlıkla baktığının farkında bile değildi. Tam evin çıkış kapısına geldiğindeyse Bayan Jones'un onu farkederek çıkmasını engellemek için sert bir ifadeyle yanına geldiğini de farketmedi. Zaten Bayan Jones yanına ulaşamadan, bir tavşan gibi seri bir şekilde kendini dışarı atıvermişti bile.

Jones ise Sör'e karşı görevini doğru bir şekilde yerine getirememek düşüncesiyle kaşları her zamankinden fazla çatılarak, kendi içinde büyüyen arsız hizmetçiye karşı zaptetmeye çalıştığı öfkesiyle edepsiz kızın arkasından kendini dışarı atmıştı.

Tıpkı malikanedeki diğer çalışanlar gibi Simon'a sonuna kadar sadık ve evdeki bu yabancıların varlıklarından hiçbir şekilde hoşnut olmayan kadın, bebek bakıcılığı yapıyormuş gibi hissederek iöinden lanet etti. Bu işler hiç de lakabı ayıboğan olan bir kadına göre değildi.

Elizabeth kendini dışarı attığı anda fark etti Alex'i. Uzakta alevler içinde yanan samanlığın sol köşesinden ormana ayrılan sapağa doğru çevriliydi bedeni. Yanan samanlar hiç ilgisini çekmemiş gibiydi. Liza bir anlık karar vererek Sör Alex'in yanına yöneldi yanan samanlara yönelmek yerine. Bu kararında yanan alevleri görmenin ondan ateşe olan bastırmaya çalıştığı korkusunun da yeri vardı aslında. Ama çoğunlukla Sör Alex'in işini bilen zeki bir adam olduğuna dair inancı yönlendirdi ayaklarını ondan tarafa. 

Yanına ulaştığında Sör Alex hala ona doğru dönmemiş yere eğilmiş bir şeyi incelemekteydi. Tam o esnada Elizabeth yanında belirdiğindeyse bir süre sessizce yaptığı incelemeye devam etti. Elizabeth de içinde büyüyen bir sabırsızlıkla onun incelediği siyah kurum izlerine baktı. Bu kurum izlerinin önemi neydi ve Alex neden adamları bir an önce yakalamk yerine yerdeki yaprakları incelemkle oyalanıyordu? Elizabeth bir şey görme ya da anlayabilme umuduyla hemen yanındaki ormana çevirdi bakışlarını ve daha ne olduğunu anlayamadan Simon ayağa kalkmış ve delici bakışlarını koyu bir ifadeyle ondan tarafa çevirmişti. 

Sesinde öfke ve korkutucu bir tınıyla genç kızın görüş alanını kapatmış ve üzerine doğru yürümüştü.

"Siz hiç laftan anlamaz mısınız Bayana Swartz!!!?"

Simon bu genç asi güzelliğe ve ondaki cesarete inanamıyordu.

Garip bir şekilde başkası yapsa hesabını çoktan keseceği bu asi tavırları ve karşı çıkışları hem hoşuna gidiyor hem de onu çileden çıkartıyordu.

Tanrım, ne asi, ne vahşi ve söz dinlemez bir güzellikti bu kadın...

Ancak yine de burada olmaması gerekirdi. Bu şekilde kendini sürekli bir tehlikenin içine atmaması gerekirdi. Bu kadının hiç mi dur durağı yoktu! İlk karşılaştıkları gün bile casusluk peşinde koşarken onu kendisinin değil de, bir başkasının o şekilde yakalama ihtimalini düşününce sinirleri iyice bozuluyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 26, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Siyahın TutkusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin