EFSANE DEDEKTİF (TAMAMLANDI)

MACERA DEVAM EDİYOR

"Lanet olsun"
Dostumun bağırmasıyla salona girdim yatakta uzanmış sık sık yaptığı gibi gözlerini kapatmış beyninin içindeydi. Odasında yattığını çok nadir görmüştüm, genelde büyük ve yorucu davalar bittiğinde odasında bir gece uyuyordu. Benim sesimi duyunca doğruldu
"Bugün buluşmanız vardı diye biliyordum"
Bu durum sinirimi bozmuştu "yoksa konuşmalarımızı mı dinliyorsun?"
Ayaz:bunu bilmem için sizi dinlemem gerekmiyor sevgili dostum alışkanlıkların zaten seni ele veriyor. Haftanın herzaman bir gününü kız arkadaşınla geçirirsin,tabi Yasemin istisna onunla iki haftadır haftada iki kere buluştun bu da onla ilişkinizin bir adım ciddiye yanaştığını gösteriyor dün yeni aldığın parfüm, çiçek kokulu Yasemin'in en sevdiği parfüm"
Buna daha fazla dayanamiyordum "yeter" dedikten sonra kanepeye attım kendimi ayaklarımı masanın üstüne attım aklım davaya takılmıştı "Pusat Karadağ davası ne oldu"
Dostum düşünceli bir şekilde cevap verdi "domino taşlarının ilk taşını bekliyoruz Harrison. Az önce geçmişte çözülememiş davaları simüle ettim beynimde inanırmısın dostum biraz dikkat verseler tüm dava çözülebilir. Tabi bu simüle de birçok kişilik tanıdım.
Dava listelerine baktığımda birikmiş 8 dava vardı hızlıca bir göz gezdirdim
-gizemli adam
Başlık nedensizce ilgimi çekmişti içerigi sesli bir şekilde okumaya başladım.
Sayın Katar. Bu mesajı size atarken çok düşündüm başınızı belaya sokmak istemiyordum ama başka da bir çarem kalmadı. İlçe de ki herkes O na korkudan biat ediyor. Büyü yaptığını iddia ediyor fakat ben O na inanmiyorum. Benim gibi inanmayan bir kişi vardı fakat O nu öldürdü polis, hiç kimse bize inanmiyor tek çaremiz sizsiniz mesajıma cevap verirseniz sevinirim.
Ayaz sessizce pencerenin yanına geçti biraz düşündükten sonra gülerek bana döndü "bu dava da yerine oturmayan şeyler var Harrison hazırlan gidelim. Tabi Yasemin izin verirse"
Dedikten sonra hızla odasına girdi. Beni sinir etmeyi başarmıştı inadına ona sinir olduğumu belli etmicektim odama ilerledim ve kapıyı açtım içeri girerken kendimi tutamadım "İzin alan bir erkek olmadığımı biliyorsun sende"
Dedikten sonra hızla kapıyı kapattım
                   **************
Taksiye binmiş hatta yolu yarılamıştık Ayaz yolu izliyordu aklımda olan şeyleri onunla paylaşicaktım ama uygun bir zaman bulamamıştım hala taksici durdu ve eliyle ilerdeki evi gösterdi "işte orası bahsettiğiniz ev" arabadan indik ve gösterdiği binaya girdik giriş kattaydı Ayaz zili çaldı. Kapıyı açan genç ince çelimsiz bir çocuktu, bizi görünce gözündeki parlaklık hayranlığını belli ediyordu " Ayaz Katar?" Ayaz hızla içeri girdi. "Merhaba" diyerek çocugun elini sıktım. "Merhaba DR Harrison" diye karşılık verdi. Ayaz odaları odaları gezdikten sonra oturma odasına geçerek kanepeye oturdu bizde arkasından geçtik. Ayaz herzaman ki rahat tavırlarıyla "Bize olayı en baştan anlat. Ayrıntılarıyla."
Çocuk heyecanlandı yanıma oturup hızla anlatmaya başladı.
-Adamın adı Isa ama kendine Seçilmiş beden diyor. İlk önce küçük çaplı bir kaç ayinle tanındı buralarda, fakat bilirsiniz ülkemizde böyle şeyler dalga konusu olur. Merkez camisinde bir vaazda imam onun adını verdi vaazda ve kınadı, bende oradaydım ve yemin edebilirim ki adını anmasıyla minberin başından beyaz bir ışık çıktı ve biyan orada beliriverdi. Son ayininde polisler onu ciddiye aldı ve tutukladı, ve asıl bomba ondan sonra gerçekleşti. Ona karşı gelen adamlardan iki kişi aynı zamanda ayrı yerde İsa tarafından öldürüldüğü söyleniyor şahitler görmüş hapisane kamerasında ise gece boyu gözlerini kapatmış yerde oturuyor görünüyor. Sizce Bay Katar o büyücü'mü
Ayaz: Büyücülere inanmam ama bu adamın ne olduğu ortaya çıkana kadar tedbirli olalım şimdi İsa'yı ziyarete gidelim
Ayaz paltosunu omuzlarına attı ve kapıya doğru ilerledik çıkmadan çocuga döndü
Ayaz: Kendine karşı gelenleri öldürüyorsa bizim yanımızda görünmesen iyi edersin.
Çocuk korkuyla bakmaya başladı Ayaz'la evden çıktık fakat kapıda iki kamera aniden yüzümüze kamera ışığını tuttular kameranın kayıt lensi resmen yüzümüzde patlamış ve gözlerimi ağrıtmıştı Ayaz'da durumdan etkilenmiş olcakki gözlerini sertce ovaliyordu kamerayı tutan biraz geri çekildi ve diğer genç çocuk konuşmaya başladı "Ayaz Katar buraya İsa için mi geldiniz" dedi Ayaz'ın sinirlendiği yüzünden belliydi kamerayı çekti onu tutmaya kalmadan hızla fırlattı hiç umursamadan ilerledi çocuklara döndüm "O biraz sinirli bu parayı alın ve kameranızı tamir edin"
Cüzdanımdaki tüm parayı vermiştim hızla Ayaz'ın arkasından koştum karakolun önüne varmıştık içeriye girdik emniyet müdürü yanımıza yaklaştı "nasıl yardımcı olabilirim beyler"
"İsa ile görüşücem"
"Ne yazık ki bu imkansız"
Ayaz cebinden kart çıkardı bu kartı Yağız'dan çalmıştı heryere girebilirdik bu kartla bizi emniyetin alt katına indirdiler gerçekten ürkütücü biryerdi karanlık mum ışıklarıyla aydınlatılmıştı
Ayaz: Kartın bizim olmadığını anlamamaları için 5 dakikamız var Harrison.
Kodesin önünde durduk karanlığın içinden yapılı orta boylu  ten rengi bembeyaz gözleri sarıya yakın uzunca paltolu bir adam belirdi
-Ayaz Katar. Demek dikkatini çekebildik
Ürkütücü bir ses tonu vardı Ayaz soğuk bir ses tonuyla
-Biz dedigin, siz kaç kişisiniz.
-Yoluma kendini adayan herkes biz olabilir Ayaz Katar. Sen bile, dimi DR Harrison.
Ayaz: aklımdaki iki teorimden biri şuan daha baskın.
Adam arkasını döndü biraz düşündükten sonra tekrar bize döndü
-Aa demek bir ikizim olduğunu düşünüyorsun Ayaz Katar. Tahmin ettiğim kadar zeki bir insan değilmişsiniz,
Başım dönmeye başladı gözlerim kararırken tek gördüğüm İsa'nın şeytani gülümsemesiydi Ayaz'a döndüm duvara yaslanmıştı muhtemelen bana olan O na da oluyordu bu adam bize büyü yapmıştı İsa şeytani bir şekilde gülerken konuşmaya devam etti
"Peki sizi buraya getiren çocuk. O nu koruyabilcekmisiniz"
Kendimi daha fazla tutamadım ve bilincimi kaybettim.....
                       **********
Gözlerimi açtım çevreme biraz bakınca hastanede oldugumu farketmiştim ayağa kalktım Ayaz yanımda yatiyordu nabzını ölçtükten sonra derin bir nefes aldım haberler açıktı olduğumuz bölgenin yerel haber kanalı açıktı sesi biraz açtım haberde sahilde aniden yanan bir arabada kimliği tanınamayan bir cesetten bahsediyordu muhabir korkulu bir şekilde konuşmaya başladı
-arabadaki kişinin Ali Akarsu oldugu söylendi, kendisi İsa' ya karşı çıktığı ve Ayaz Katar'ı davet ettiği biliniyor.
Televizyonu kapattıktan sonra gözlerimi ovaladım çocugun ölmesi beni üzmüştü henüz çok gençti Ayaz seslendi
"Ölmüş mü"
O na döndüm ve onaylarca kafamı salladım. Gözlerini kapattı ve devam etti.
Dikkatsizligimiz yüzünden birisi öldü Harrison, artık daha dikkatli olmalıyız iş düşündügümüzden de ciddi.....
                    ***********
 

Olay uzun olduğu için iki bölüme yayicam arkadaşlar bu esnada hep birlikte beyin egzersizi yapmış oluruz sizce olayın aslı nedir büyü olayı doğru mu? Mesajlarda yazarsanız iyi olur