(Resimdeki adam Pusat Karadağ kim olduğuyla ilgili bilgi aşşağıda var)
Ayaz hızla içeri girdi henüz kahvaltımı bitirmemiştim dolabı açtı ve sandivicini aldı bir yandan bilgisayardan dava bakiyordu
"Harrison bizim için yeni bir dava buldum"
Bu tavırları beni rahatsız ediyordu kendimi tutamayıp isyan ettim
"Geçen davanın üzerinden 10 dakika geçti ve sen 3gündür uyumuyorsun"
Beni duymuyormuş gibi bilgisayara bakmaya devam etti, ayağa kalktım ve bilgisayarın kapağını kapattım
"Git ve biraz uyu"
"Uyumak beynimi boşaltiyor sevgili dostum ve düşüncelerimi istemediğim yerlere çekiyor"
Ne demek istediğini anlamıştım aklı Lydia ya gidiyordu kapı çaldı ve merdivenlerden ses geliyordu,
Ayaz: hazırlan sevgili dostum devletin bize işi düştü.
İçeriye Yağız girdi gözaltı morarmıştı uykusuzluktan
" duyduğuma göre dava ariyormuşsunuz"
"Nerden duydunuz"
Diye sordum meraklı bir şekilde, Ayaz ise sakince kahvaltı yapiyordu. Yağız kendinden emin bir şekilde devam etti "koca devlet yönetmek kolay mı saniyorsun bazı özel yetenekler gerektirir."
Ayaz elinde bir çip göstererek "abim bizim eve bir dinleyici koymuş ama ben onu koyduğu ilk günden yakaladım ve abime söylemek istediğim herşeyi dolaylı yoldan söyledim. Dava aradığımı mesela, normalde istesem yok derdi.
Yağız'ın kendinden emin hali bozulmuştu hızla konuya girdi
"Buraya getirdiğim dava son derece özel bi dava"
Ayaz abisinin sözünü keserek
"Dostum Harrison'un bloğunda yazıldığı gibi bir özelliği kalmicak"
Yağız bana döndü Ayaz 'ı onaylarca kafamı salladım
"Yurt dışından üç tane yeni nesil füze geldi fakat bunların şifresi çalındı"
Ayaz: kaç gün oldu
Yağız: üç.
Ayaz: açık arttırmayla satılmıştır
Yağız: sürekli takip ettik yok hiç bir yerde.
Dostum Ayaz biraz düşünmeye başladı
"Ozaman sıradan hırsızlar değiller bir amaçları var. Size herangi bir not gelirse bana haber verin"
Dedi. Yağız evden ayrıldı, Ayaz kahvaltısına devam ediyordu
"Kafanda ne var"
Diye sordum sakin bir sesle
"Kahvaltıdan sonra dava aricam"
Diye karşılık verdi halbuki davası daha yeni gelmişti
"Farkındamısın bilmiyorum ama az önce çok büyük bir dava aldık."
Ayağa kalktı ve tabağını masaya koydu
"Yağız'dan mı bahsediyorsun o davayı çoktan çözdüm."
Şaşkınlıkla cevap verdim "peki mesaj geldiğinde bana dönün dedin"
Ayaz ın yüzünde dalga geçerce bir yüz ifadesi vardı "mesaj felan yoktu sevgili dostum gelmicek mesaj çünkü şifreleri çalan hırsızla veren firma aynı kişi sadece ipler elinde olsun diye çaldı"
Söyledikleri aşırı mantıklıydı fakat aklıma takılan birşey vardı bunu neden Yağız'a söylememişti bunun cevabı olarak Yağız'dan bir talepte bulunacağını söyledi. Artık odama geçmiştim bugün tatilimdi uzun zamandır dinlenmiyordum. Ayaz'la birlikte birçok dava çözmüş bir çok olay çözmüştük dünya çapında bir ünvanımız vardı peki şimdi ne olucak...
Gürültüyle gözümü açmıştım ev sahibim sinirle bağrıyordu
"Seni pislik,kızları korkutuyorsun."
Kapıyı açtım Ayaz heryeri resimlerle kaplamıştı hızlı hızlı hareket ediyor resimlere bakiyor notlar tutuyordu yüksek sesle müzik açmıştı
"Ayaz neler oluyor" dedim yüksek sesle bana döndü, gülerek "sonunda uyandın sevgili dostum. Oyuna katılma vaktin geldi."
"Ne oyunu" diye ekledim
"Şuan da büyük bir yapbozun parçasıyız sevgili dostum 1950 yılından günümüze uzanan yapboz,ve biz bunu tamamlayacağız."
Sonunda kafayı yemişti bekliyordum bu hale gelmesini "bence 3 gün sonucunda delirme evresindesin sevgili dostum" dedim imalı bir şekilde
"Herşeyi açıklıcagım Harrison sadece biraz sabır"
Biraz sonra içeriye Yağız girdi elinde bir kutu vardı
"İşte Ayaz istedigin Pusat Karadağ dosyası. Bu adamın dosyası 40 senedir gizli ve çıkarmak için çok uğraştım
(Pusat Karadağ kimdir:
Kendisi diğer kitabım olan GANGSTER'in mafyası ve başrolüdür o kitabımı okumanızı tavsiye ederim beklediğiniz herşeyi içerir linki yorumda)
Harrison: Pusat Karadağ sadece film karakteri değil mi
Hayran olduğum ender insanlardan biriydi filmi 8 kez izlemiştim
Yagız: bazı bilgiler gizli kalmalı Doktor Harrison yada herkesin bildiği ama uyduruk bir bilgi olduğunu düşünmeli. Pusat da bu ender insanlardan
Ayaz heyecanla konuşmamızı kesti
"Ama bizi hayatı ilgilendirmiyor"
"Peki bizi ne ilgilendiriyor"
Ayaz: Pusat ölmeden büyük bir plan kurdu ve bugünlerde ne olduysa planı devreye girmeye başladı ya biri onun planını tetikledi yada biri onun adını kullaniyor.
Bu sonuca nerden varmıştı anlamadım Ayaz aklımı okumuş gibi soruma cevap verdi gülünç bir cevaptı bu
"Bugün onun hayatını verdi televizyon"
"Hahahahahhaaha"
Kendimi tutamadım Yağız da benle aynı tepkiyi vermişti
Yağız: bu sefer harbiden delirdin televizyon da çıkmasının tek sebebi reyting.
Uzun bir uğraş sonucu Ayaz ı uyumaya göndermiştik Yağız'da evden ayrıldı. Ayaz haklı olabilir mi diye düşünmüştüm ama adam 1960 lı yıllarda yaşamıştı üstelik neden böyle birşey yapmış olsun ki, biryandan da dostumun şimdiye kadar hiç yanılmadığı düşüncesi kafama takılıyordu. Akşam randevum vardı ve ben bunu tamamen unutmuştum 2 saatim kalmıştı hızlıca elbisemi giydim belirlediğimiz retaurant 30 dakika uzaklıktaydı taksiye bindim ve restauranta gittim kız arkadaşım oturmuş beni bekliyordu güzelliği gözlerimi kamaştırıyordu yanına oturdum bu sefer kararlıydım ciddi bir ilişki yaşicaktım Yasemin ile 3 ayımız dolmuş evliliğe ilerliyorduk yemeğimizi istedik
Yasemin: bloğun nasıl gidiyor?
Uzun zamandır yazmiyordum ve bunu dile getirdim bloğumdan bahsetmesi hoşuma gidiyordu.
"Ayaz la nasıl gidiyor"
"Yorucu, son zamanlarda baya yorucu."
"Belki Lydia yı düşünüyordur"
"Aşk kelimesi Ayaz için yoktur"
Yasemin:Peki senin için.
"Doğru zaman da doğru kişiyle olduktan sonra neden olmasın"
Gülerek elini ellerimin üzerine koydu bende ona gülümsedim gözlerim yan masaya kaydı elinde gazete olan adam gazeteyi bıraktı gözlerime inanamadım Ayaz'dı bu bana tuvaleti işaret ediyordu hiç bozmadan lavaboya gittim Ayaz'a sitemli bir şekilde "beni nasıl buldun özel bi randevudayım görmüyormusun"
"Harrison sakin olmalısın. Çok büyük bir gelişme oldu"
"Hayır hayır bu özel bir randevu ve bunu bozmana izin veremem. Şimdi eve git ben gelince konuşuruz"
Dedikten sonra hızla içeriye geçtim Yasemin beni bekliyordu karşısına oturdum "kusura bakma biraz beklettim" bana gülümsedi
Hızla Ayaz geldi ve yanımıza oturdu elinde alkol vardı, normalde asla içmezdi
"Bu konu çok önemli"
Yasemin: Bu O mu
Ayaz: Merhaba Buket.
Dedi yine pot kırmıştı bunu bozmasına izin veremezdim "isimlerle arası iyi değil" diye düzelttim
Ayaz: eve bir not geldi ve tahmin et kimden. 1960 yılından gelmiş Pusat Karadağ'dan
Yasemin:Film karakteri olan Pusat mı
"Uzun hikaye sonra anlatayim"
Dedim Ayaz a dönerek "beni nasıl buldun"
"Takip ederek"
Diye ekledi uyumuş taklidi yaptığını anladım
Ayaz: Beynim beni hızla çekerken bedenim beynimin hızına yetişemiyor bu savaşta bedenim beynimi yenmeden bulmacayı tamamlamalıyız Harrison bu konu çok ciddi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSANE DEDEKTİF (TAMAMLANDI)
Teen FictionÇözülmesi en zor suçlar, nedensiz işlenenlerdir...