Bölüm 11: İlk Kat Şehri II

19 4 0
                                    

Mağara dışına çıkan iki erkek güçlükle ayakta duruyordu. Bu iki erkekten birisi neredeyse yere düşmek üzereydi, kollarından birisini boynuna dolamış olan yanındaki yaşlı adam olmamış olsa biliyordu ki çoktan düşmüştü.

"Burasıda neresi?"

Yaşlı adamın şaşkınlığı çok hızlı sona erdi, yanındaki çocuğun bir an önce iyileştirilmesi gerekiyordu. Kan göğsündeki yaradan hala akıyordu ve yanındaki çocuğun güçlü iradesi olduğunu bilmesine rağmen daha fazla dayanamayacağını düşünüyordu.

"Biraz daha sabret çocuk, bak burada medeniyet var yakın zamanda seni kurtaracak bir doktor bulacağız."

Yanındaki çocuktan cevap olarak sadece kısa bir inilti yükselmişti, bu onun verebileceği tek cevap gibi görünüyordu. Bu bile aslında oldukça yeterliydi, daha fazlasını beklemek aşırılığa kaçmak kabul edilirdi.

[İsmail Türüt ve Hakkı Cevdetoğlu zorunlu eğitim görevini başarıyla tamamlayarak ilk sırayı eline alarak Nemesis Sisteminin ilk katına girme hakkını kazandı.]

[Zorunlu eğitim görevine katılacak 50 ekibin kazanacak olduğu bir ev hakkı ilk takıma başarıyla verilmiştir.]

[Başarıyla zorunlu eğitim görevini tamamlayan ilk takım olan İsmail Türüt ve Hakkı Cevdetoğlu ödül olarak 500 puan kazanmaya hak kazanmıştır.]

[İsmail Türüt ve Hakkı Cevdetoğlu ekibinin hak kazanmış olduğu ev numarası "2" olarak numaralandırılmıştır. Keyifli dinlenme zamanları dileriz, iki hafta sonrasında görüşmek üzere.]

Ses onların konuşmasını beklemeden peşi sıra kafalarında çalmaya devam etti, bu esnada yanındaki Hakkı'yı taşımakla yükümlü olan İsmail Türüt'ün bunları dinlemeye ayıracak vakti yoktu.

Önlerindeki şehrin içinde bulunan hareketliliği fark ettiği anda ikili hemen daha hızlı yürümeye başladı. İsmail Türüt bu insanların garip bakışları altında "Birisi bize yardım etsin! Bu çocuk çok ağır yaralandı! Ölmek üzere!" diye çığlık attı.

Peşi sıra bir sürü insan panikledi ve kendilerine doğru koştu, hepsi meraklıydı ama pek de yardımsever değillerdi. Sadece bakıyorlardı ve kendi aralarında fısıldıyorlardı, bu garip durum karşısında İsmail Türüt daha da sinirlendi. "Yardım edecek kimse yok mu? Çocuk ölmek üzere diyorum!"

Hepsi daha derin fısıldamaya başladı, aralarındaki konuşma ara ara İsmail Türüt'ün kulaklarına geliyordu. Bu kendisini daha da sinirlendiriyordu, yanlarında bulunan insanların yolda yürürken bile sadece kenara çekildiğini gören İsmail Türüt neden bu kadar meraklı olduklarını bilse de yardım etmemelerine çok şaşırmıştı ve sinirlenmişti. Ağzındaki küfrü dışarıya savurmaya niyetlenmişti ki birisinin kalabalıktan sıyrılmaya çalıştığını fark etti. "Onu bence bir rahibin yanına götürsek iyi olur."

Sesin sahibine baktığında genç bir keşiş gibi görünen basit bir çocuk olduğunu gördü. İsmail Türüt kafasını salladı. "Nerede bu rahip?"

"Beni takip et. Millet yolu açın da geçelim! Bu kişi çok ağır yaralı!"

İnsanlar sözünü dinleyerek yolu daha da fazla açtı, ikili hemen kalabalıktan ayrılmıştı ve kendilerini rahibin bulunduğu kiliseye doğru götürdüler. Kiliseyi fark ettiğinde İsmail Türüt'ün kaşları bir miktar çatsa da bunu hemen yok etti. Yanındaki çocuğu kurtaracaksa hangi ibadethane olacağına dikkat etmemenin daha iyi olacağını düşündü.

Kilisenin içine girdiklerinde rahip dua etmeyi bıraktı ve kanamaya devam eden Cevdet'e doğru bakmaya başladı. "Hemen onu şuraya yatırın." Sesi çok rahatlatıcıydı, ancak aynı zamanda oldukça da baskın bir emir verici özelliği vardı. İsmail Türüt hemen denileni yaptı, ardından da rahip için rahat bir ortam ortaya koymak için bir miktar geri çekildi.

Nemesis Sistemi - Dünyanın KaderiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin