Bölüm 11

293 18 0
                                    

Göçüğün yanına geldiğinde yapamayacağını bilse de sevdiği adamın üzerindeki koca beton parçasını kaldırmaya çalışıyordu. "Allah Kahretsin!"dedi yere çökerken,sonrasında ise hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. Çok geçmeden de sinir krizi geçirmişti, sevdiği adamın, kocasının o beton yığınının altında olduğunu bilmek ve bir şey yapamamak onu delirtiyordu. Itfaye gelene kadar devam etmişti ağlaması. Kocasının dışarda kalan elini de bir saniye bırakmamıştı. "Ne olur çıkarın onu ordan !"dedi hıçkırıklarını durdurmaya calışırken itfaye erlerine. Itfaye erlerinden bir kişi ambulanstaki görevliye işaret vererek yanına gelmesini sağlamıştı. sonra da kendisine dönüp "Biz elimizden geleni yapacağız, ama uzaklasmanız gerekiyor."dediğinde Eylem zaten tam olarak yatıştıramadığı sinirini itfaye erlerinden çıkarıyordu. "Ne demek uzaklaş ya ! Kocam o benim ,Kocam!"dedi . Kendinden geçiyor gibiydi, gözlerinin önüne bir perde inmişti neredeyse . Bayılacaktı hissediyordu. Ama olmazdı, kocasını burda bırakıp hic bir yere kıpırdamaya niyeti yoktu...

Gözlerini açtığında başında Şirin'i görmeyi beklememişti Eylem. "Eylem abla ? Iyi misin?"dedi Şirin. Eylem ise ani hir hareketle kalkmıştı yerinden "Fethi? Fethi nerde ? "dedi. Göçüğün olduğu yere baktıklarında hâla onu çıkaramadıklarını görüyordu. "Ne yapıyorlar orda! Niye hâla çıkaramadılar !"dedi bağırarak . Şirin ise Eylem'i sakinlestirmeye çalışıyordu. "Ya Eylem Abla Sakin Ol. Fethi Abiye Bir şey Olmaz Bak Gör." dedi sevecen görünmeye calısarak.. Eylem ise hâla Fethiyi kurtarmalarını bekliyordu. Büyük beton parçasına bir vinc takmışlardı ve itfaiye erlerinden biri seslendi. "Yavaşça Kaldır!"dedi Vinç görevlisine. Görevli beton parcasını kaldırırken Eylem de pür dikkat orayı izliyordu. Büyük beton parçası diğer tarafa düştüğünde Sevdiği adamı görebilmek için biraz daha dikkatle baktı Eylem. Ama o kadar kalabalıklardı ki göremiyordu. Sağlık ekipleri oradaydı zaten. Çok gecmeden herkes açılmış ve sedyeye yol vermisti. Eylem Sedye önünden geçerken kendini tutamamış ve dire Fethi'nin ellerini kavramıştı. "Burdayım bak. İyileşeceksin"dedi kocasının elini öperken. Fethiyi ambulansa bindirirlerken Eylem de onlarla gitmişti...

"Dayan Aşkım. Bizim için bebeğimiz için dayan"dedi Kocasının tuttuğu elini karnina koyarken. "Onun babasına ihtiyacı var"dedi ve sevdiği adama eğilip başındaki pansumanın yanına küçük bir öpücük kondurdu. "Benim de sana ihtiyacım var"dedi. Gözyaşlarını durduramıyordu.Sevdiğinin elini de bırakmıyordu. Ameliyat doktoru gereknleri yaparken birden monitorden tiz bir ses çıkmaya başladı. Eylem telaslanmıştı. "Nabzı durdu, kalp masaji yapıyorum. Şoku hazırlayın."dedi doktor. Eylem kendini hiç bu kadar çaresiz hissetmediğini düşündü. Her şeye katlanabilirdi. Ama buna değil.doktor Fethi'ye kalp masajı yaparkn Eylem daha sıkı tutmuştu sevdiği adamın elini. "Sakın bırakma beni sakın" dedi elinden bir kere daha öperken. Doktor bu sefer şok makinesinin uclarını aldı eline. Eylem öylece bakıyordu. Yapacağı bir şey varsa da bilmiyordu bilmiyordu işte. Doktor şok makinesinin uclarını Sevdiği adamın göğsüne bastırınca sevdiği adamın havaya kalkan vücuduna baktı. Bir kere daha ve bir kere daha Eylemse içinden aynı şeyi tekrarlayıp duruyordu. "Her şeye hazırım ama onu kaybetmeye değil. Nolur benden onu alma ne olur " gözlerinden bir damla daha yaş akarken. Monitorün sesinin değiştiğini farketmesi uzun sürmedi. "Geri geldi" dedi doktor.Eylem ise şükrediyordu allaha binlerce kez. Hastaneye gelene kadar ne kadar süre geçmişti bilmiyordu Eylem Fethiyi Sedyeyle Ameliyathaneye soktuklarında o da kapının önünde oturmakla yetinebilmişti sadece. Çok geçmeden Şirin Sercan Yağmur ve Ferit Hastaneye gelmişti. Yağmur yakın arkadaşına sarılırken Eylem hıçkırıklara boğulmuştu. "Tamam güzelim. Korkma. Fethi Kulaksız dan behsediyoruz. O Eylemini Bırakır mı ? Onu da geçtim. Çocugunuz olucak artık. Fethi çocuğunu bırakıp hiç bir yere gitmez."dedi Yağmur. Her zaman Eylem'in Yanında Olmuştu. Bebeği olacağını ilk öğrendiğinde de yanındaydı "Hayır yani anlamıyorum o inşaatta her şeyin en iyisi kullanıldı. Nasıl yıkılır abi nasıl ya!"dedi Ferit Sinirle duvara bir yumruk geçirirken Sercan da Sinirden ellerini ovuşturuyordu. Herkes ayrı bir havadaydı taki bir çığlık kopana kadar. "SENIN YÜZÜNDEN!"

Eylem ve Diğerleri Sesin geldiği tarafa dönmeye kalmadan önden Kıymet Hanım Arkasında Nazlı koşarak gelmişlerdi yanlarına. Kıymet Hanım Eylem'e tokat atarken Nazlı araya girmişti. "Anne yeter! "Dese de Kıymet hanım durmak bilmiyordu. "Yedin çocuğumun başını,yedin"dedi ve hıçkırıklarının arasından devam etti. "Oğlum burda yatıyorsa senin yüzünden senin. Bitirdin oğlumu. Boşuna demiyorlar işte. Anasına bak kızını al diye"dedi . Nazlı Annesini bi kez daha durdurmaya çalışmıştı. "Anne. Abim böyle mi isterdi sence. En son ne konuştunuz siz abimle ya. Ne bu simdi. Hem insaat çökmüş yengemin ne suçu var. Başkalarında suç aramayı kes ve dua et. Oğlunun karısına tokat atmana değil ona dua etmesine ihtiyacı var."dedi. Kıymet hanım zorla olsa da sakinleşirken Eylem yerinde sendelemişti. Eylem'in koluna girmiş olan Yağmur onu Kıymet Hanım'ın Oturduğu banklara yönlendirince. Kıymet hanımın öldürücü bakıslarıyla karşı karşıya geldi Eylem. Söz vermisti. "Her şeye katlanacak sonunda da sevdiği adam ona geri dönecekti. Bir şey demedi.

Saatler geçmişti lakin ameliyat hâla devam ediyordu. Eylem hâla aglamaya devam ediyordu. Kıymet hanım ise hem ağliyor hem de soyleniyordu. Herkes dagılmıştı evlerine. Hastanede sadece Nazlı , Kıymet Hanım ve Eylem vardı ve gece saatleriydi. Sonunda doktor ameliyathaneden çıkınca ilk yanına giden nazlı olmuştu. Eylem sendeleye sendeleye yürüyordu artık. Nazlı bu durunu farketse de üzüntüsüne vermişti. "Ameliyat iyi geçti. Fakat yine de hayati tehlikesi devam ediyor. Bu gece hayati önem tasiyor hasta için. Tek yapmamız gereken beklemek. Geçmiş olsun"

Dedi ve gitti. Eylem kendini toplamaya çalışıyordu. Ama bir anda karnına saplanan ağrıyla yere yığıldı. "AHH!"

Eylem'in dusmesiyle Nazlının yanında bitmesi bir olmuştu. "Yenge İyi misin ? "Dedi telaşla Eylem'in kalkmasına yardım ederken. Eylem ağlıyordu. Elleri karnına gitmişti. "Nazlı. Bebeğim" dedi gözlerinden süzülen yaslarla nazlıya bakıp sonra bi çığlık daha attı. Nazlı koridorun ortasında yaygarayı koparırken doktorlardan bir kaç tanesi Eylem'in yanında toplanmıştı. Eylem'i Kadın doğum polikinliğine götürürlerken Nazlı da peşinden gitmişti. Doktor dikkatle ultrasyonda henüz daha yeni yeni farkedilen bebeği inceliyordu. "İlk önce baban görecekti seni bebeğim.sadece 1 gün sonra görecektik seni." Dedi ve ağlamaya başladı. Tutamıyordu kendisini. Nazlı yengesinin elini tutarken gülümsedi. "Ağlama. Abim iyileşicek ve siz de bu miniği kucağınıza alacaksınız çok güzel olacak her şey." Dedi. Eylem de gülümsemişti. Sakinleştikten sonra sordu "nasıl bebeğim?" Dedi. Doktorun yüzü asıktı. Elindeki Utrasyon başlığını masaya bırakarak konuştu.

"Üzgünüm..."

DEVAM EDECEK 

Evlilik Aşkı Öldürür mü ? [EyFet]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin