Selaaam, öncelikle özür dilerim asla bölüm yazamıyorum çünkü bu hafta iki sınavım vardı ve önümüzdeki 2 gün boyunca festivale gideceğim, hiç boş zamanım yok ama geçen hafta sonu azıcık yazmıştım diğer dört arkadaş grubunun paristeki ilk günlerini. O bölüm de çok kısa olduğu için dedim ki bari bu bölüm ile birleştireyim. "+++" dan sonra onların bölümü, oradan başlayabilirsiniz okumaya. Yazabildiğim en kısa zamanda görüşürüüz.
-
"İşlemleriniz tamam, kartlarınız da burada. Odalarınız en üst katta, zaten duvarlarda sizi yönlendiren tabelalar bulunuyor. Onları takip ederseniz odanıza sorunsuz ulaşırsınız. Umarım otelimizden memnun kalırsınız." diyen resepsiyon görevlisine taehyung teşekkür edip kartları elinden almıştı. Arkasını dönüp jeongguk ve jin'e doğru ilerlerken bir yandan da valizini sürüklüyordu. Yanlarına vardığında ise ilk işi kartlarını ve kimliklerini onlara vermek olmuştu.
Teraslı suit odalarına vardıklarında jeongguk çok yorulduğundan dolayı banyo yapıp hemencecik kendini uykunun ellerine bırakmış, jin biraz daha şık bir şeyler giyinip otelin barına inmiş, taehyung ise fotoğraf makinesini kaptığı gibi kendisini paris'in sokaklarında bulmuştu.
Önce jin'in yaptıklarını anlatacak olursak elindeki şarabıyla bardaki masalardan birine oturmuş etrafı süzüyordu. Geldikleri otel eyfel kulesine o kadar da yakın değildi, sadece kendi odalarından görünüyordu. İsteselerdi daha güzel bir otelde kalabilirlerdi fakat her şeyi son güne bıraktıklarından eyfele en yakın otellerde boş oda kalmamıştı. Bulabildikleri en iyisi ise bu olmuştu. Aslında bu jin'i o kadar da rahatsız etmiyordu, sadece şarabını barda içerken eyfel kulesini izlemenin güzel olacağını düşünüyordu ama bununla da yetinebilirdi. Uykusu gelene kadar barda oturup birkaç bardak şarap içtikten sonra ise odasına çıkmıştı.
Diğer elimizde olan taehyung ise internette güzel fotoğraflar çekilebilecek yerleri araştırıp en hoşuna giden yerin adresini bir taksiciye vermişti. Quai de Jemappes'e yakın bir yerde indiğinde taksiciye tutan miktarı uzatmış ve taksiden inmişti. Zaten jin ve jeonggukla birçok yeri gezecekleri ve o kadar da enerjik olmadığı için bu kanalı seçmişti. 1-2 saatini burada güzel olduğunu düşündüğü fotoğraflar çekerek geçirmiş ve fazlasıyla yorulduğunu düşündüğünde otele gitmek üzere bir taksi tutmuştu.
+++
"Ah evet işte, sizin odanız burası. Bizimki de tam karşısı." Namjoon diğerlerine odalarını gösterdikten sonra jimin ile kalacağı odaya doğru adımlamış, aynı zamanda valizlerini de yanında sürüklemişti. Jimin de odaya girdikten sonra kapıyı kapatıp valizleri bir kenara koyduktan sonra kendini rahat yatağın üstüne bırakmıştı. Jimin de hemencecik sevgilisinin yanındaki yerini almış, kafasını göğsüne koymuştu.
"İnanabiliyor musun, gerçekten de paristeyiz. Aşk şehrinde." Jimin son cümleyi imalı bir şekilde söyleyip sırıtmıştı, namjoon da onu onaylayıp dudaklarına küçük bir öpücük kondurmuştu.
Diğer ikili ise odalarına geçip rahat bir şeyler giyinmişler ve mini barda buldukları şarabı iki bardağa doldurup tokuşturmuşlardı.
"Bu güzel şehirde olmamızın şerefine."
"Şerefe." Daha sonrasında ise şaraplarını yudumlamaya koyulmuşlardı.
O akşam dört arkadaş için de sakin geçmişti, namjoon ve jimin aynı yaşlı evli çiftler gibi erkenden uyuyakalmış, yoongi ve hoseok ise biraz daha geç saatlere kadar oturup sohbet etmişlerdi. Saatin oldukça geç olduğunu fark ettiklerinde ise yarınki programlarının başlama saatinden dolayı uyumalarının en doğrusu olacağına karar verip yataklarına girmişlerdi.
-
Bu bölüm için oturdum otel araştırdım çünkü bir şeyleri yazarken hayal etmeyi seviyorum ve bir otel olmadan güzel olmazdı diye düşündüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Otel bu, eğer isterseniz gidip bakıp bir şeyleri ona göre hayal edebilirsiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Burası da taehyungun fotoğraf çekmek için gittiği yer.
