sacre coeur basilica

233 32 3
                                    

"Bazilika'nın yapımında kalker taşı kullanılmış, bu taş yağmur suyu ile tepkimeye girebiliyor ve bir çeşit çamaşır suyu görevi gören kalsit maddesini salgılıyor. Anlayacağınız ne zaman yağmur yağsa kilise baştan aşağıya çamaşır suyu ile yıkanmış gibi oluyor, hatta başka bir takma ismi de var bu olaydan dolayı, kendi kendini temizleyen kilise."

Kilisenin görüş açılarına girmesi üzerine namjoon, birkaç dakika önce gerçekleşen konuşmadan güç alarak kilise hakkında birkaç bilgi daha vermişti. Jeongguk ise duyduğu bu bilgilerle oldukça büyülenmişti, namjoon'un bu kadar şeyi biliyor oluşu gerçekten mükemmeldi.

"Wow, namjoon hyung bu kadar şeyi bilmen çok etkileyici. Ah! Bu arada hyung dememde sıkıntı var mı?"

"Hayır, hiç sıkıntı değil." diye mutlulukla konuşmuştu namjoon, sonunda dediği şeylerden etkilenen birini görmek onu çok sevindirmişti.

Kilisenin önüne geldiklerinde namjoon içeri girmeden onları durdurmuş ve isa'nın heykellerinin bulunduğu kısmı işaret etmiş, sonrasında devam etmişlerdi. Jimin ve namjoon ilgilerini çeken bir yere, hoseok ve yoongi ilgilerini çeken başka bir yere gitmişti. Diğer üç arkadaş ise bir şeylere bakıyormuş gibi davranıyorlardı, asıl yaptıkları şey ise jeongguk'un planını dinlemekti.

Jeongguk, yoongi'ye yakınlaşmak istediği için biraz tek vakit geçirmelerinin iyi bir fikir olduğunu düşünüyordu ve bunu başarabilmek için taehyung'un hoseok ile ilgilenmesi lazımdı. Ayrıca taehyung ve hoseok'un güzel bir çift oluşturacağını düşünüyordu, onlar da bu şekilde yakınlaşabilirdi.

"Peki ben? Resmen satıyorsunuz beni, hem de gözüm önümde."

"Sen de taehyung ve hoseok ile gezersin."

"Aşk meşk işlerinden bıktım artık jeongguk."

"Ben de seni seviyorum aşkım, hadi işinizin başına."

Jeongguk, bakire meryem ve bebeği heykeline bakan hoseok ve yoongi'yi görür görmez diğerlerini de peşinden sürükleyerek yanlarına gitmişti. Taehyung, jeongguk'un yapmasını istediği şeyi yapmak adına hoseok'un hemen yanında bitmiş ve bir sohbet başlatmıştı.

Hoseok'un bütün ilgisinin taehyungta olmasını fırsat bilen jeongguk da yoongi'nin yanında bitmişti hemen. Nasıl konu açacağını pek bilmiyordu doğrusu ama yine de deneyecekti.

"Selam."

"Merhaba?"

Birkaç defa sağına soluna bakındığında tam istediği gibi arkadaşlarını görememişti, küçük ama güzel planı gerçekleşmeşti.

"Bizimkileri kaybettim de, seni de burada tek gördüm. Sakıncası yoksa sana eşlik etsem olur mu?"

Yoongi önce etrafına bakınıp hoseok'u aramıştı ama görememişti.

"Görünüşe göre ben de kaybetmişim, tek gezmek kötü olurdu." diyip hafifçe gülümsemiş ve jeongguk'un teklifini kabul etmişti.

Bu sırada plana uymak adına taehyung ve jin, hoseok'u da alıp bodrum katını gezmek adına oraya inmişlerdi.

Kripta'da yer alan şeylere göz atarken bir yandan da hep beraber konuşuyorlardı, taehyung da jin de hoseok'un baya kafa dengi biri olduğunu düşünmüşlerdi. Hatta taehyung tatlı biri olduğunu bile düşünüyordu, çıkmak isteyeceği türden tatlı biri...

Aslında jin de fark etmişti taehyung'un hoseok'a karşı olan tutumunu. Birazcık yalnız kalırlarsa ne olacağını merak etmişti, bu yüzden onlar bir şeylere bakarken başka bir şeyin ilgisinin çektiğini, iki dakika içinde geri döneceğini söylemişti.

Böylece ikisi yalnız kalmış, taehyung bunu fırsata çevirmek istemişti.

"Böyle biri olduğunu düşünmemiştim açıkçası, yanılmışım." Hoseok, bu cümle yüzünden biraz utanmış ama kıkırdamıştı.

"Nasıl biri?"

"Hmm, nasıl desem bilmiyorum. Tatlı? Kafa dengi? Sanırım bu iki tanım da işimi görür." Hoseok daha da utanmıştı şimdi ama belli etmeyecekti.

"Ben de senin yakışıklı ama boş bir insan olduğunu düşünmüştüm, yanılmışım." Bunun üzerine kıkırdayan taraf taehyung olmuştu. Sanırım küçük bir oyun oynayacaklardı.

"Nasıl biriymişim peki?"

"Yakışıklı ve... Hoş? Sempatik? Evet, evet."



-

bir an yoonkook arasında olan şeyleri yazacaktım çünkü vhope açısından aklıma hiççç bir şey gelmedi ama sonra dedim ki 'yeter artık, bir şeyler yapmalısın, ayrıca bu vhope kitabı!!' ondan sonra da böyle bir şey oldu işte.

seokjin, senden de özür diliyorum, tek bıraktım seni :'(( kaldın üç çiftin arasında, bir başına geziyorsun pariste :'((

bu kitap sayesinde de kültürleniyorsunuzdur umarım kzöalaçsş

keşke dediğim gibi bölümü dün atabilseydim ama olmadı maalesef ki
neeyse gidiyorum artık, diğer bölümde görüşürüüz

paris ⇢ vhopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin