2 - Louise

391 135 602
                                    

Mayıs 2018 Tallahassee, Florida ABD

Kan ter içinde gözlerimi açtım ve hemen doğrulup oturdum. Titreyen ellerime baktım, kanlı değildi. Derin bir nefes alıp verdim. Yine de tedirginliğim geçmemişti. Olduğum yere bir göz gezdirdim. Pencereden karşıdaki fast foodçunun panosundaki kırmızı ışık yanıp sönerek göz kırpıyor, deseni solmuş yatak örtüme vuruyordu. Evet, Milenyum Apart'ın ikinci katındaki odamdaydım. Şükürler olsun ki; her ne kadar çok gerçekçi olsa da az öncekiler gerçek değil bir rüyaydı.

Karmakarışık bir kabustu. Sıklıkla bunun gibi rüyalar görüyordum ve gerçekten çok rahatsız oluyordum. İnsanların tiz çığlıkları, ağlamaları tekrar zihnimde yankılanınca gözlerimi yumup derin bir nefes aldım. Bu kez görüntüler doluştu göz kapaklarımın önüne.

Birçok insanla beraber korku içinde kaçarak başlayan kabusta, bir süre sonra kaçtığım şeyin de kendim olduğunu fark ediyordum. Ancak benim çarpık ve şeytani bir versiyonumdu sanki. Bu farkındalık noktasında benliğimi yitirip ona dönüşüyordum. Korkan kaçan, acı çeken av değil, kovalayan, yakalayan, acımasız avcıydım artık. Zindanların olduğu karanlık koridorlardaydık ve birçok insanın acı dolu sesleri birbirine karışıyordu. Bir an sonra kendimi yakaladığım bir insanın parçalanmış boğazına bakarken buldum. Kurbanımın kanını içiyor, yaşamını emiyor, öldürüyordum. Sonlara doğru gaddarlık ve açlıktan silkinip, önümdeki cesede baktığımda; nasıl böyle kolay ve umursamazlıkla can aldığımı sorgulamaya başlıyordum. İçimde; kendime karşı öfke, nefret, korku hisleri hızla büyüyor ve dehşete dönüşüyordu. Kana bulanmış ellerime bakıp "hayır!" diye haykırırken uyanmıştım.

Tekrar benzer bir kabusa dalmaktan korktuğum için yataktan çıktım, yavaş adımlarla banyoya yollandım. Aynada gözlerim dikkatimi çekti. Mor rengi yavaş yavaş irislerime geri dönüyordu. Kabusta hissettiğim dehşet ile buz mavisi olmuştu anlaşılan. Böyleydi benim ucube gözlerim. Kuvvetli hislerle renk değiştirirdi. Korkunca mavinin en açık tonlarına döner, dehşet ne kadar büyükse o kadar beyaza yakın, donuk bir renk alırdı.

Yüzümü yıkayıp biraz açıldıktan sonra birbirine dolaşıp tülermiş kahverengi saçlarımı gelişigüzel toplayarak at kuyruğu yaptım. Lenslerimi taktım. Pijamalarımdan kurtularak üzerime tayt ve bir sporcu atleti geçirdim. Kurabiye kavanozuna elimi daldırıp iki tane kaptım. Onları kemirirken bir yandan da botlarımı ayağıma giyiyordum. Montumu ve çantamı da alarak kapıdan çıktım. Caddeye indiğimde hala montuma kolumu geçirmeye çalışıyordum. Debelenerekte olsa giymeyi başardıktan sonra omuzlarının artık iyice kastığını fark ettim. Yenisini almanın zamanı gelmişti.

Yılın bu zamanı Tallahassee rüzgarlı olur. Kuru bir esinti yer yer tozları havalandırırken kapüşonumu başıma geçirdim. Hava şartlarından pek etkilenmesem de uyum sağlamak adına mevsimine göre giyinmeyi tercih ediyordum. Henüz gün aydınlanmamıştı ve etrafta kimse görünmüyordu ancak arka caddedeki çöp konteynırlarının ardında kaldığını tahmin ettiğim iki sarhoşun yayvan konuşmasını duyabiliyordum. Sokağın aşağısındaki spor salonunun kapısına gelince elimi cebime attım ve anahtarları çıkardım. Mekanın sahibi koç Castell, böyle sabahın körü gibi istediğim saatlerde girebilmem için yedek anahtarları vermişti. Hoş New Orlians'taki uzun dönem hırsızlık kariyerimden sonra pek çok kilit için anahtara ihtiyacım yoktu ama bunu kimsenin bilmesi de gerekmiyordu.

Salonun temizliğinden sorumlu olmam karşılığında aletleri özgürce kullanıyordum. Ayrıca koç da hala kendince arada bana ders veriyordu. Şehir merkezindeki BabaGi'nin kafes dövüşlerine de onun yardımı ile başlamıştım. Reşit değildim, erkek hiç değildim, kaslı ve yapılı da sayılmazdım. Bu yüzden piyasayı bilen bir yetişkinin ön ayak olması işimi çok daha kolaylaştırırdı. Para için dövüşlere katılmak istediğimi ilk söylediğimde bana sanki ikinci bir başım çıkmış gibi bakmıştı. Eh oda haklı. 1.60 boylarında 15'ini yeni bitirmiş cılız bir kız vardı karşısında. Ayrıca bir ahmak olmadığımı bilecek kadar iletişimimiz olmuştu ancak o an bundan emin olamadığına bahse girerim. Neyse bunların üzerinden iki yıldan fazla zaman geçti. Artık en az on santim daha uzun, daha yapılıyım. Ayrıca geçimimi de bu dövüşlerden sağlıyorum.

LÜTUFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin