***
Kain gezegeni yüz binlerce yıl sonra çoğu insanının inancının temelini oluşturan yaradılış efsanesinin gerçekliğini yaşıyordu. Lütuf 21 yıl önce son Devain olan Samāraj'ın ölümü ile diyarı terk etmişti. Genç yaşta çıktığı tahtta henüz...
Bârisa akşam karanlığının da çökmeye başlaması nedeniyle Louise'i ertesi güne kadar rahatsız etmemeye karar verdi. Belli ki biraz yalnız kalıp kafasını toplamaya ihtiyacı var diye düşündü. Bir ara sadece odasındaki yağ lambalarını yakması ve için bir hizmetçi gönderdi. Akşam yemeği yeğenleri ile birlikte sessizce yendi. Onlar da bugün olanlardan oldukça etkilenmiş görünüyorlardı.
Ertesi gün sabah da odasından çıkmayan Louise kahvaltıyı da olduğu gibi geri gönderdi. Öğlen bahçeye yürüyüşe çıktığında konaktakilerin dikkati çeken şey, sessiz düşünceli oluşunun yanında gecelik giyiyor oluşuydu. Anlaşılan yine Bârisa'nın gönderdiği hizmetçinin çabalarını göz ardı ederek elbise giymeyi reddetmiş, dolabında bulunan diğer geceliği üstüne geçirmişti. Değil soyluların hizmetkârların bile böyle giyinmediğinin, böyle dağınık insan içine çıkmadığının farkında değil gibiydi. Aynı dili konuşmadıklarından Bârisa'nın bunu ona nasıl anlatabileceği hakkında da bir fikri yoktu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir de diğer sorunlar vardı tabi. Louise'nin hayatı, özellikleri, neler bildiği ve annesine ne olduğu hakkında soruları vardı Bârisa'nın. Onun kafasında ise çok daha fazla soru işareti olduğuna da emindi. İletişim kurmanın bir yolunu bulmalıydı.
Sonraki gün saraya giderek büyücülerden fikir ve yardım almayı düşündü. Hem abisi Kral Darazi ile görüşmeliydi. Louise'nin varlığına ne gibi bir hikaye uyduracağı umurunda değildi, bir süre daha burada yaşayacaklarsa konağın çalışanlarının bir an önce işe dönmesi ve özel hizmetkarlarının da yanlarına gelmesi şarttı. Bu kadar az kişiyle bir evin işlerinin döndürülmesinin imkanı yoktu. Bütün sabah yeğenlerinin de bu konudaki şikayetlerini dinleyip durmuştu.
Güvenlik ise ayrı konuydu. Ülkede ciddi bir iç isyan varken dewain soyunun önemli bir kısmı olarak, saray dışında bu şatoda savunmasızlardı. Gerçi durum son derece gizli tutulmuştu, ayrıca isyancıların hedefi de yönetim ve meclisti ama yine de belli olmazdı. İsyanın büyük saldırısında da kimse kardeşi Yüce Dewain Samaraj'ı hedef alacaklarını düşünmemişti. Zaten ölümüne de en çok bu genel düşünce nedeniyle yeterince koruması olmaması sebep olmuştu.
Öğleden sonra saraya gitme planları gereksiz kaldı. Kral Darazi beklenmedik bir şekilde tebdili kıyafet şatoya geldi. Bu gerçekten sıra dışı bir olaydı. Kral, isyancıların ana hedefi olması hasebiyle çok gerekli olmadıkça saray dışına çıkmazdı, çıktığında ise devasa bir koruma ordusu eşliğinde olurdu. Bu seferse yanında sadece büyünün yücesi ve hizmetkar kılığında iki koruma vardı. Kral ve yüce tüccar gibi giyinmişlerdi.
Kral Darazi arabadan atlar atlamaz hızlı adımlarla konağın kapısına yöneldi. Onu karşılayan çocuklarının şaşkın bakışlarına aldırmadan, emredici bir tonda;
