-11-

4.3K 319 378
                                    

"Lanet olsun! Ben tam bir geri zekalıyım."

Adrien başını iki elinin arasına almış bir şekilde odasında dolaşırken kendine söyleniyordu. 

"Bana bildiğim şeyleri söylemeyi keser misin Adrien?" dedi küçük kwamisi önündeki Camambert paketine aşk dolu bakışlar atarken. Adrien Plagg'in cevabına karşı daha da sinirlenmiş ve ona öldürücü bakışlar atmaya başlamıştı. "Hiç yardımcı olmuyorsun, Plagg." Plagg bir peyniri daha midesine indirdikten sonra cevapladı. "Çünkü olmak istemiyorum." Adrien göz devirdi ve sandalyesine oturdu. Karşısında, dün yayınlanan, kendisi ve Marinette hakkındaki haber vardı. Fotoğrafı onlarca kez incelemiş ve yorumları onlarca kez okumuştu.

Neden kendini bu kadar kötü hissediyordu? Marinette'in kendisini sevdiğini bilmeden yaşanmıştı Uğur Böceği ile arasındaki olay. Kara Kedi olduğunu bildiğinden beri Uğur Böceği'ne karşı bir aşk besliyordu ve aralarında ne yaşanırsa yaşansın kimsenin onlara karışma gibi bir hakkı yoktu. Ama neden Marinette'in dahil olduğunu düşünmüyordu? Neden sürekli ona bir açıklama yapmak ve kalbini kırmaya korkmak durumu söz konusuydu? Onu bu kadar özel kılan şey neydi?

"Dün Marinette çekip gittiğinde ne hissettin, Adrien?"  Plagg, Adrien'ın sandalyesinin önündeki masaya oturdu ve tıpkı sahibininki gibi parıl parıl yeşil gözlerini ona kitledi. "Ne demeye çalışıyorsun Plagg?" 

"Sorgulamayı kes, yardımcı olmaya çalışıyorum. Dün Marinette üzgünken, seninle konuşmak istemediğini söyleyip gittikten sonra ne hissettin?"

Genç erkek bir süre düşündükten sonra belki de biriyle paylaşmanın iyi olacağını düşünerek konuşmaya başladı. "Uğur Böceği'ni seviyorum ve bunun herkes farkında. Onun yanında dünyanın en şanslı insanı gibi hissediyorum ve bu his o kadar  güzel ki... Ama Marinette'in yanındayken sanki bir süreliğine unutuyorum onu. Kara Kedi halimle görüşmeye başlayalı çok olmadı ama bana hissettirdikleri çok güzel. Sevildiğini bildiğin bir insanın yanında olmak çok güzel. Marinette mutlu olmamı, eğlenmemi sağlıyor. Dün onu o halde görüp üstüne çekip gittiğinde kendimi berbat hissettim. Sanki... sanki onu Uğur Böceği ile aldatmışım gibi." Derin bir nefes alıp devam etti. "Bu konuşmanın nereye varacağını biliyorum ama ben Uğur Böceği'ni seviyorum, Marinette'i değil." 

"Ama Adrien, kimse arkadaşını bir şekilde kırdığında onu aldatmış gibi hissetmez." Adrien yüzünü sıvazladı, cevap veremedi. Çünkü ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Kafası o kadar karışıktı ki, ne hissetmesi gerektiğini bile bilmiyordu. 

"O akumalanabilir, biliyorsun değil mi?" Adrien kafasını salladı. Eğer böyle bir şey olursa tamamen kendisi yüzünden olacağını biliyordu ve bu hem Marinette'e, hem kendisine ve hatta Uğur Böceği'ne bile zarar verecekti.

Yapılacak tek bir şey vardı.

-

"Alya sen ciddi misin? Doğru olup olmadığını sorduğumda cevap vermediğini söylüyorum ve 'belki dinlememişsindir' diyorsun, öyle mi?"

Genç kız kendi evlerinde, yanında en yakın arkadaşı ile dün yaşadıklarını tartışıyor ve bir yandan Alya'nın getirdiği abur-cuburlardan yiyorlardı.

"Sadece yardımcı olmaya çalışıyorum Marinette." Marinette derin bir nefes aldı. Alya sırf o yalnız kalmasın diye Nino ile buluşmalarını 1 saat ertelemişti ve yanına gelmişti ancak genç kız sadece sinirini Alya'dan çıkarmakla meşguldü. "Haklısın. Gerginim ve senden çıkardım, üzgünüm." Alya arkadaşına gülümsedi. "Önemi yok, seni anlıyorum."

"Haydi sen de git artık. Nino'yu benim yüzümden yeterince beklettin zaten." Alya elini arkadaşının saçlarına götürdü ve oynarken konuştu. "Nino'ya kötü olduğunu söyledim, anlayışla karşıladı. Sıkıntı olmaz yani. Ayrıca ben yokken tek başına ne yapacaksın? Kafayı yersin sen, benden başka kimse çekmez seni." Marinette kıkırdarken telefonundan yükselen melodi sanki Alya'ya cevap olmuştu. Eline telefonu aldı ve kim olduğuna baktı.

Başkası - Marichat (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin