-24-

2.7K 230 146
                                    

Genç kız tedirginliğini gizlediği güçlülük maskesini, yüzünden düşmemesi için üzerindeki kıyafetlerin vermiş olduğu cesaretle tutuyordu. İşlerin sarpa sarıp birine bir şey olmasından öylesine korkuyordu ki, her an kendini feda etmeye hazırdı.

Uzun zamandır bütün şehri, tüm insanlığı tehlikeye atan canavarla karşı karşıya olması onu hiç de rahatlatmıyordu. Özellikle tüm değer verdiği insanların onun elinde olduğunu gördükçe...

"Sana tek bir şey soracağım, pislik herif. Neden yaptın? İnsanların acı çekmesi, tehlike altında olup korkmaları... Eline ne geçirdi?" Hawk Moth bembeyaz dişlerine şeytani bir gülüşü layık gördü. "Korku insanları zayıflatır, sevgili Uğur Böceği. İnsanlar zayıfladıkça teslim olur, teslim oldukça himaye altına girer." Marinette nefret dolu bakışlarını atmaya devam ettiğinde her an saldırı altında olabileceğini göz önünde bulundurduğu için tetikteydi. "İkna olmadım." Sert çıkan sesinin derinliklerindeki titreme dikkat edilirse anlaşılacak türdendi. "Olmanı sağlayabilirim."

Marinette kendisine gelen hamleyi fark ettiğinde sıyrılmak için takla atarak birkaç metre uzağa gitti. Hawk Moth kendini yormanın iyi bir fikir olmadığını düşündü. Zaten karşısındaki kız acemi ve korku doluydu, yenmek zor olmayacaktı ona göre.

Kara Kedi kendisini rehin almış kızın başına dayadığı silahı umursamazcasına tepiniyor, ne zaman güçlüleştiğini anlamadığı kollarından kurtulmaya çalışıyordu. Diğer kahramanlar kendilerine hapis olan bu cam kafesten kurtulamayacaklarını anlamış, çaresizce izliyorlardı.

Marinette alışık olmadığı bu kostümün onu daralttığını hissetmeye başladı. Normalde olsa özgüven ve cesaret vermesi gereken bu giysi şu an onun korkularının ötesine geçemiyordu.

Biz olmazsak Paris yok olur. Dayan Marinette.

"Yalvarırım sana uzak dur ondan! Bana istediğini yap, ama onu incitme!" Kara Kedi baş düşmanına yalvaracağı günlerin geleceğini tahmin bile edemezdi, ama şu an söz konusu sevdiği kız olunca ona gelecek her zararı engellemek adına her şeyini feda etmeye hazırdı.

Marinette kendisine hamle gelmediği boş bir vakitte onlara baktı, çaresiz ve beklenti ile bakan gözlerini gördü. Tam o sırada ise Hawk Moth'tan aldığı darbe ile yere yığıldı. Hawk Moth sırtüstü yere düşen kızın göğsüne tek ayağıyla kalkamaması için hafifçe bastırıyordu. Asasını genç kızın yüzüne doğru doğrulttu ve Kara Kedi'nin sevgilisinin adını haykırışını dinledikten sonra konuştu.

"Bazılarının zayıf noktası korku değil cesarettir. Sevdiklerine bir şey olmaması için kendilerini bile feda edebilirler. Öylesine savaşırlar ki bunun için, tehlikenin önüne atlayıp gösterdikleri cesaret onların sonu olur. İşte bu yüzden bu hayatta kimseyi sevmiyor olmam bana Tanrı'dan bir hediye."

Marinette göğsünde hissettiği hafif acıyla yüzünü buruşturdu. Canı acıyordu, ama bu onu savaşmaktan yıldırmayacaktı. "Cesaretin benim zayıflığımı değil de güçlü olduğumu belli etmesi de Tanrı'dan bana bir hediye." Genç kız çırpındı ancak tepesindeki canavarın canını yakması onu özgürlüğüne kavuşturamamıştı. "Çok cesurca konuşuyorsun. Seni tek bir hareketle öldürebilir ve ne kadar haklı olduğumu gösterebilirim. Bu cesaret değil, Küçük Böcek. Bu salaklık."

Marinette kulağına doğru uzanan elleri gördüğünde her şeyin bu kadar çabuk ve kolay bitemeyeceğini haykırıyordu kendi içine. Odada kendisi de dahil tehlike ve endişe altında olan insanlar varken hemen pes edemezdi. Tüm şehrin kurtarıcısı olmak varken yok edilmesinde parmağının olmasını istemiyordu. Eğer bir şekilde hayatta kalırsa bu suçluluk duygusuyla yaşayamazdı.

Kendisine uzanan eli itti ve kıvrak bir hareketle yerden kalkmayı başardı. Düşmanına baktığında sinirli bir yüz ile karşılaşmayı bekledi ancak Hawk Moth sinirden çok uzaktı. Ağzından çıkan kahkahayı gözlerindeki acır ve dalga geçer gibi bir bakışla süsledi. "Beni uğraştırıyorsun küçük hanım. Bu iyi yerlere gitmeyecek. Vazgeç!"

Genç kız onu hiç umursamadan sevgilisini rehin alan kişiye doğru koşmaya başladı. Hawk Moth'un arkasından geleceğini düşünmüştü ancak onun ellerini asasına koymuş ne olacağını görmeyi beklemesi onu şaşırtmıştı. 

Kagami'ye karşı bir darbe yolladı, genç kız bu saldırıdan ustaca sıyrıldı ancak elindeki silahı uzağa düşürdü. Kara Kedi Kagami'nin gevşeyen kollarından kolayca sıyrıldı ve Hawk Moth'a doğru koşmaya başladı. Her ikisi de ellerinden geldiğince hızlı ve sert saldırmaya çalışsalar da karşılarındaki düşmanların çevik ve profesyonel hareketleri onları oldukça zor duruma sokuyordu. 

"Acele edin!" diye haykırdı Chloe cam kapanın nefesini tüketmeye yakın olmasına rağmen. Kabul etmek istemiyorlardı ancak bu bir gerçekti. Eğer Kara Kedi ve Uğur Böceği bu işi daha hızlı halledemezlerse çok geç olabilirdi. Belki diğer herkes ciddi durumda olmadığından bir şekilde kurtulacaktı, ancak Luka ölüyordu. 

"Giysinin kırmızısı sana yakışmış Marinette. Ama eminim ki kanın koyu kırmızısı beyaz tenine daha çok yakışacaktır." Marinette sinirle daha sert bir tekme savurdu karşısındaki genç kıza. Kagami'nin söylediği kafasında bir görüntü oluşturduğunda korkuyla hamlelerini hızlandırdı.

Kara Kedi her savurduğu yumrukta zaferi, her aldığı darbede yenilginin vücuduna acı acı işleyişini hissediyordu. Canı yandığında ölümü düşünüyor, dışarıda zafer bekleyen insanları düşündükçe pes etmekten vazgeçiyordu.

Ve artık ikisi de kabullenmişti, çok yorulmuşlardı. Sadece bedenen değil, aynı zamanda ruhen öylesine yorulmuşlardı ki, boğazlarına tırmanan intikam duygusunu yavaş yavaş yuttuklarını hissediyorlardı.

Bu savaş zordu. Öncekilere hiç benzemeyecek kadar ürkütücü derece zor...

Kara Kedi yorulduğunu belli edercesine ellerini dizlerinin üstüne koyup eğildi ve nefesini biraz toparladı.  Bulunduğu yere çöküp gözlerini kapatmak, tekrar açtığında ise kendini yatakta yeni uyanmış bir şekilde bulmak istiyordu. Ancak bu yaşananlar, vücudundaki darbe izleri ve verdiği acılar, arkadaşlarının gözyaşları ve Marinette'in Kagami ile canla başla mücadelesi maalesef ki fazlasıyla gerçekti. 

"Pes mi ettin Kedi Çocuk? İstersen bu savaşı bitirebiliriz. Biliyorsun, yüzüğüne her zaman açığım." dedi Hawk Moth yavaşça genç çocuğun üstüne yürürken. Kara Kedi gözlerindeki nefretle başını kaldırıp ona baktı. Yüzüğünün olduğu elini sıktı, artık vakti gelmişti. Hawk Moth'un hesap etmediği bir şey vardı ki; süper güçlere sahip olan tek kişi o değildi.

Kara Kedi söylemesi gereken kelimeyi söyledi ve elinden çıkan siyah baloncuklarla düşmanına doğru koşmaya başladı. 

Elini Hawk Moth'un göğsüne koydu ve bu canavarın acıdan haykırışını izledi. Bunu hissetmek kendisini de canavar gibi hissetmesine sebep olmuştu; zevk almıştı. Sevdiklerini yok edip bütün insanları kendi himayesi altına almak için onları tehlikeye atan bu adamı yok ediyor olmak ona inanılmaz derecede zevk vermişti. 

"Senin de şehri ele geçirmek gibi cesaret isteyen bir planın vardı, işte bu da senin sonun oldu." Ardından Kara Kedi ağzından bir küfür savurup adamın yavaş yavaş yok olmasını izlemeye başladı. 

Aniden gelen bir silah sesiyle olduğu yerde kalakalırken kimseye bir şey olmadığını düşünerek kendine umut veriyordu.

-

Final bölümü değildi, rahat bir nefes verebilirsiniz. Bundan bir sonraki bölüm/bölümler final olacak. 

Başkası - Marichat (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin