-23-

2.8K 239 359
                                    

"Cehennemin dibi bile olabilirdi, ama Hawk Moth'un yanına çağırıldığımızı tahmin bile etmezdim."

"Çünkü salaksın. Bence gayet açık ve netti." dedi Chloe Kim'e göz devirerek. "Susar mısınız lütfen? Belki de şu an burada gördüğünüz en ufak bir şey bile tehlike altındayken siz kalkmış laf dalaşı yapıyorsunuz. Ciddiyet arkadaşlar, ciddiyet." Mucizesinin getirdiği özgüvenle konuştu Alya. Kara Kedi konuya dahil olmuyordu bile. Aklı darmadağın bir şekilde Hawk Moth'un yerine yakın bir çatıda tek bir noktaya odaklanmış plan yapmaya çalışıyordu.

"Neden saldırıya geçmiyoruz?" diye sordu Nino. "Çünkü bize saldırı değil plan lazım."

Kara Kedi başını iki elinin arasına aldı, düşünemiyordu. Alya haklıydı, şu an her şey tehdit altındaydı. Hem de diğer akuma olaylarından çok daha fazla. Çünkü ortada savaş sona erdiğinde her şeyi eski haline getirecek bir Uğur Böceği yoktu. Bu yüzden kimsenin yara almamasını sağlamak çok önemliydi ama bu neredeyse imkansız gibiydi.

Ellerini başından çekti, derin bir nefes alarak arkadaşlarına baktı. "Plan falan yok. Direkt saldırıya geçiyoruz."

"Ama-" Kara Kedi sert bir bakış attı ve altıgen şeklindeki açık pencereden içeri atladı.

Karanlıktı. Pencerenin açık olan küçük kısmından başka içeri giren herhangi bir ışık yoktu. Kendisi gece görüşü ile etrafındaki nesneleri algılayabilse de bu diğerleri için zorlayıcıydı. Herkes içeri girdikten sonra kimsenin kımıldamamasını söyleyip yavaşça yürümeye başladı. Odada uçuşan beyaz kelebekler sanki iyiliği simgeliyordu, buranın neresi olduğunu bilmeyen bir insan böyle düşünebilirdi. Ancak söz konusu Hawk Moth olduğunda iyi kelimesi bu odanın yakınından bile geçemezdi.

"Kara Kedi, hiçbir şey göremiyoruz. Ne yapacağız?" Bütün kahramanlar savaş pozisyonunu almış, içlerindeki tedirginlikle ne olacağını bekliyorlardı. "Sadece tetikte olun." dedi Kara Kedi belindeki sopayı alarak. "Birbirinizden ayrılma-" arkasından gelen beklenmedik darbeyle ağzından bir inleme kaçırdı ve yere düştü.

"Hey! Neler oluyor?" Nino korkarak sordu.

Ardından gelen kahkahanın sahibini tanımak zor olmamıştı. Bir alkışlama sesi geldiğinde bütün ışıklar açıldı, büyük ve büyüleyici oda kendini sonunda gösterdi.

"Uğur Böceği?" Genç kız gözlerini devirdi ve kendisine seslenen kişiye baktı. "Bana böyle seslenmesen olmaz mı? Hoşuma gitmiyor." Ardından şirince gülümsedi ve yere yığdığı eski partnerine baktı. "Zavallı Kedicik... Acıyor olmalı." Kara Kedi derin bir nefes alarak ayağa kalktı, sırtındaki acı hafiflemişti. Kızgınlıkla ona baktı. "Sorununu birlikte halledebilirdik. Hawk Moth terapi için yanlış insan." Kagami Kara Kedi'nin kurduğu cümlenin komik olmadığını belirtircesine bir bakış attı.

Kim ve Max Hawk Moth'a bakınırken diğerleri -eski- Uğur Böceği ve Kara Kedi'ye odaklanmışlardı. Kimse ne olacağını tahmin bile edemiyordu ve bu his onları koca bir bilinmezliğe sürüklüyor, içlerindeki korkuyu körüklüyordu.

"Boşuna Hawk Moth'a bakınmayın aptallar, sizi buraya ben çağırdım. Ama kim bilir, belki daha sonra bu küçük oyunumuza katılmak ister, ha?" dedi Kagami arkasını dönüp onlara şeytanice sırıtarak. Alya dayanamayarak içindeki nefretin vücudunu ele geçirmesine izin verdi ve hızlıca bir hamle yaptı. Kagami bu saldırıdan ustaca sıyrıldıktan sonra onlardan daha uzak bir yere atladı. "Benimle dalga geçiyor olmalısınız. Ben Uğur Böceği'yim, hatırladınız mı? Benimle savaşmamalısınız. Yoksa sizin bu acemiliğinize karşı çok profosyonel kalacağım ve emin olun bu hiç de eğlenceli değil."

"Seni eğlendirmek isteyen yok sür-" Nino sevgilisinin yanına gelip onu susturdu ve sakinleşmesini istercesine bakışlar attı. Kagami onların bu sinirli hallerinden daha çok keyif aldığını belirtmek istercesine güldüğünde onlara acınası varlıklarmış gibi bakıyordu.

Başkası - Marichat (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin