5. Bölüm

776 34 2
                                    

Biraz geç oldu ama yeni bir bölümle sizlerleyim. Elimden geldiğince hızlı ve düzenli atmaya çalışacağım. Beklediğiniz ve okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Tahmin ettiğiniz üzere geçen bölüm Efnan ile esas oğlumuz tanıştı. Bakalım bundan sonra neler olucak?.. Efnan sorunları ile nasıl başedicek... Karakterlerime belli bir fotoğraf koyup işte karakterimiz bu ve şu demek istemiyorum. Belli özellikleri verip gerisini hayal gücünüze bırakıyorum. Çünkü benim resmini koyduğum karakter sizin hayalinizdeki ile uyuşmayabilir hayal kırıklığına uğramanızı istemem ( ben genelinde uyuşturamayıp hayal kırıklığına uğruyorum) . Neyse iyi okumalaaar 😘

  Merve ile kapıda hem çekirdek çitleyip hemde muhabbet ediyorduk. O bana mahallede olanları anlatıyordu. Bende bilmediğim kişiler hakkında onu azda olsa tatmin edecek yorumlarda bulunuyordum.

Yakında teyzelerin yaptığı gibi dizlerime vurup 'tüh tüh, vah vah' lara başlarsam demeyin halime. Biz böyle konuşa dururken karşı apartmandan Çiğdem çıktı. Merve onu görünce bir ıslık öttürüp bize bakmasını sağladı. Çiğdem de bizi görünce rotasını bizim tarafa doğru çevirip yanımıza doğru uyuşuk adımlarla gelmeye başladı. Şu ıslık çalma durumuna da aşırı sinirim hee milleti rahatsız edip dikkat çekiyorlar. Tabiki kendim yapamadığım için öyle düşünmüyorum siz de yani.. Neyseee.

    Merve Çiğdem'in uyuşukluğuna homurdana dursun bende bugün olucak olan asker düğününe hazırlıkları izliyordum. Asker oğlumuz da o uzun saçlarını kestirmiş kısa saçlı hali ile garibim bir oraya bir buraya koşturup duruyordu.

Yanıma bana yaslanarak merdivene oturan Çiğdeme başımı çevirdim. Merve hemen 'sonunda yani ' bakışları atadursun, Çiğdem onu takmayıp bana döndü kucağımdaki çekirdek poşedinden bir avuç alıp
-Naber? Deyip göz kırptı.
Biraz tavırları erkeksi olduğunu kabul ediyorum ama bu ona ayrı bir hava katıyordı. Ne kadar uyuşuk gibi dursada dün ben çanağı kırdığım zamanlar Çiğdem de öğrendiğime göre Esin diye bir kızı fena benzetmiş Mervenin anlatımına göre Esin bizimkine laf atıp dalga geçmiş e bizimkide bunu tabiri caizse saçından tutup yerden yere vurmuş.

Tabi ben bunları düşünürken bir taraftanda omuz silkip
-Aynı senden naber ? Cevabını vermiş.
Karşılığın da ise
-Aynı bea diye cevap almıştım. Ben ona sırıtıp bakarken Merve Çiğdemin omuzunu dürtüp pardon oyup ona bakmasını sağladı.
Ardından çırtlak bir ses ile (ki çırtlak olan o sesten sonra kulak sağlığım minimuma indi) Çiğdem'e
- Bende burayım farkındaysan hani bir bakarsan suratıma.
Dedi.
Çiğdem den ise
-He baktım kanka ne var ne çırlıyorsun kızım valla şu cırtlak sesin hiç çekilmiyor yaa

- Len insan bir napıyorsun? nasılsın? günün nasıl geçti? filan der!

-Napıyorsun kanka? nasılsın ? Günün nasıl geçti?

-Ay iyiyim kanka dur bak neler olmuş bilinyonmu? derken de tükürükler saçarak çekirdeğin kabuğunu tükürüyordu. Çok güzel bir kızdı ama azıcık çatlak ve biraz da pardon baya fazla bir şekilde dedikoduya aç bir insan dı ki mahalledeki herkesi tanır, herkesle konuşur, aldığı dedikoduları öyle yayan bir tip değildi ama şu 1 hafta içinde tanıdığıma göre gelip hepsini tek seferde bize anlatma derdi içindeydi. Ki Çiğdemin haline bakılırsa o artık bu haline alışmış hatta takmıyordu bile. Ama ben alışık olmadığım için biraz bu hallerine bocaladığım doğru..

Çiğdem gayet rahat bir biçimde kafasıyla ona 'ee ne olmuş? ' der gibi salladı. Bu işareti ile start'ı verilmiş yarışçılar gibi bizim kızda hız kesmeden anlatmaya başladı.

-Ay kanka şu Nesrin var ya kız o kocaya kaçmış.

Çiğdemle ikimizin de ağzın 'aaaa' diye bir niğda çıktı. Ulan sanki kızı tanıyormuşum gibi. Ama öyle bir anlatıyordu ki! Sanki kızı görsem aha sen evden kaçan kız değilmisin dicekmişim gibi hissediyorum.

GÜLLÜK( Askıda )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin